Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » ArtBlog » Filmekimi’nden korkma! Onu tanı, sev, koru...

Filmekimi’nden korkma! Onu tanı, sev, koru...

Filmekimi’nden korkma! Onu tanı, sev, koru...06 Ekim 2012 - 05:10
Yaz boyunca alternatif programlarıyla tatili kursağında bırakan farklılığın peşinde koşan arkadaşların Kaş’tan Göcek’e Assos’tan Rize’ye dalgalı destinasyonlarda emin adımlarla yol alırken, sen hep standardı bozmayayım kafam rahat olsun dedin yine sıkıldın, yine aynı mekanlara gel git daraldın.

Tam yaz travmasını atlatmak üzereyken Eylül sonlarında ofisin gizli köşelerinde bir araya gelmiş iki, üç kişi ellerinde adını tam koyamadığın program kitapçığında işaretlemeler yapıp fısır fısır konuşurken kahve alma bahanesiyle yanlarından geçtin, göz teması kurmaya çalıştın ama nafile. Yine de saf teşkil ettin, onları duyabileceğin bir mesafeden kulak kesildin, şekersiz içtiğin kahvene şeker atıp karıştırmaya başladın.

Bu esnada ‘Film’ kelimesini duydun, ‘Ekim’ ayından bahsedildiğine şahit oldun, anladın ki konu; film festivali. Lafa dalmak, sen de gitmek istediğini haykırmak istiyorsun ama sana pas veren yok. Cesaretini topladın tam iki gün önce gazetede okuduğun Haneke’yle ilgili bir şey diyeceksin ağzından ‘Ha...’ çıktı, ikili kindar gözlerle seni süzüp tekrar kendi konuşmalarına geri döndüler. Sen de hiçbir şey olmamış gibi elindeki karıştırma çubuğunu çöpe attın. Sus pus olup, masana geri döndün.

Seni anlıyorum, ama artık korkma! Daha önce defalarca festivale katılıp her aşamayı özümseyenler bu festivalin tek sahibi değil, olamazlar! Aşağıdaki liste eşliğinde sen de filmekimi seyircilerinden biri ol, zincirlerini kır. Renkli çerçeveli gözlüklerini takıp anlamadığın filmler izlemek, film çıkışı bir iki arkadaşla karşılaşıp hiçbir mana veremediğin filmi yere göğe sığdıramadığını söylemek, en ön sırada boynun kopacak gibi oturmak ve daha niceleri senin de hakkın emin ol.

1.Festival Zamanı: Filmekimine hep gitmek istiyorsun ama tarihleri bir türlü aklında tutamıyor, hep zamanını kaçırıyorsun. Ne derler? Cevap çoğu zaman sorunun içinde gizlidir, basit ol yalın düşün. Adı Filmekimi olan bir organizasyon hangi ay başlar? Biletleri ne zaman satışa çıkar? Edilgen değil etken ol, soruyu kendine kendine cevapla.

2.Bilet Bulamıyorum: Bulabilirsin. İhtiyacın olan tek şey Lale Kartı olan bir insan tanımak, onunla samimiyeti doruk noktalara taşımak ve hoş sohbet esnasında Lale Kartı’nı kullanmak için izin istemek. Ardından ver elini Biletix. Biletler daha kamu kullanımına açılmadan, sistem kilitlenip bilgisayar başında delirmeden istediğin filmlerin istediğin seanslarına sahip olabilirsin. (İleriki aşamalarda senin de bir Lale Kart’ın neden olmasın?)

3.Arkadaşlarım benimle gelmiyor: Ne şans! Festival filmlerinde tekil değil çoğul olmak dikkat çekicidir. Salonun zaten %80’i senin gibi yalnız, sade ve sadece tek başınadır. Bunun için girişte yalnızlığın her daim sembolü olan gazeteler dağıtılıyor. Baktın senin seansına gazete kalmamış yanında fazla ağırlık yapmayacak ince bir kitabı çantandan eksik etme.

4.Hangi filmleri seçeceğime karar veremiyorum: Bu konu çok hassas. Filmekimi’nin internet sayfasındaki kısa özetler hayat kurtarır nitelikte. Bunlara kısaca göz gezdir, beğendiklerini belirle. Yalnız burada çeldiriciler seni yanıltabilir. Bol ödül, bol övgü sana her zaman istediğini vermez. Bunlara kanma. Kalbinin sesini dinle, hislerine güven.



5.Atlas Sineması’na Hiç Gitmedim: O zaman Emek Sineması’na hiç gitmemişsindir, yine de Emek’in Yıkılmasına karşı yapılan yürüyüşlere katılırsan sevinirim. AVM çocuğu olarak bugüne kadar çok şey kaybetmiş, rahata alışmışsın ama olsun. Dönem; toparlanma dönemi. Koltuklar sana dar ve bitişik gelecek ama ekranın genişliği bu eksikleri yok edip silecek. Ayrıca ‘loca’ diye bir kavram olduğunu da hatırlatayım, bacakları uzatıp alışık olduğun konforu elde edebilirsin. Ha bu arada sinema Beyoğlu’nda!

6.Arka arkaya iki film izleyemem: Herkes ilk başta böyle söyler. Ama bu sadece bir şehir efsanesidir. Hafta içi çalıştığın için hafta sonu arka arkaya aldığın biletlerin yanmasına sakın izin verme, hakkımı helal etmem. Seni başka başka dünyalara götürecek filmler arasında alacağın yarım saatlik Beyoğlu havasıyla yeni seanslara hazırlanırsın, hiç merak etme!

7.Ya çıkmak istersem? Çok kolay. Çıkabilirsin, kimse seni tartaklamaz. Arada tek tük asabiyet yapanlar olacaktır, onlar zaten bu işin olmazsa olmazlarıdır. Ortalardaysan biraz daha dayanmayı dene, yanlardaysan hiç düşünme... Sonuçta her filmi herkes sevemez, senin zevkine karışmak da kimsenin haddi değildir.



8.AN-LA-MI-YO-RUM: Amerikan filmleriyle büyüdüğün için giriş, gelişme ve sonucun net bir şekilde sana sunulmasına alıştın, biliyorum. Ama hayat bazen işte o kadar kolay değil. Bazı bazı kafayı biraz daha yormak, benliğini filme kaptırıp sana verilmeyenleri aramak zorunda kalabilirsin. İlk başta anlamıyorum diye yakaran çok sayıda kişinin kısa süre içinde festival delisi olduğu istatistiki verilerle kanıtlanmıştır.

İlk etap için ihtiyacın olan tüm bilgiye artık sahipsin. Bunlar seni şimdilik idare eder, yalnız unutma ben hep buradayım. Ne zaman istersen sorularını yanıtlarım...

Sevgiler,

C.