Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » ArtBlog » Zarftaki keramet

Zarftaki keramet

Zarftaki keramet01 Mayıs 2014 - 02:05 | Kenan Ece ve Selen Öztürk, Özen Yula'nın yazıp yönettiği yeni oyunu "Bakarsın Bulutlar Gider"de.
Özen Yula’nın kendi kalemi ve yönetimiyle sahnelenmeye başlanan yeni oyunu "Bakarsın Bulutlar Gider", zarfın içindeki insanlık dersiyle Türk insanına çok şey anlatıyor
MUSTAFA İRİ
 
Hayatın insana meydan okuyan ve kader çizen tavrı var ya; işte o tavra ilişkin en güzel oyunlardan biri bu. Özen Yula’nın kendi kalemi ve yönetimiyle sahnelenmeye başlanan yeni oyunu; "Bakarsın Bulutlar Gider".
 
Bir gün Kaya adında biri elinde emanet bir zarfla Betül’ün kapısını çalar. Bu zarf Betül’ün intihar eden kocası Orhan’a aittir. Ölümünden sonra eşine verilmek üzere Kaya’ya emanet edilmiştir. İçinde hayati derecede mühim şeyler yazmaktadır.
 
Bu iki kişilik enfes oyun ilginç tatlar içeriyor. Uzakdoğu mutfağındaki gibi tatlı-ekşi bir lezzeti var. İç dünyalarına uzak olduğumuz insanları gündelik ve meraklı bir dille ele alırken eğlendiriyor ama önyargılarımızı tahtından eden kimliklerden söz ettiği için de empati şartı koşuyor. Her iki sebeple de 70 dakika ve tek perdeye sığan süre içinde kof düşünceyi yerle bir ediyor, tabu yıkıyor ve katı bir ezberi bozuyor.
 
İnsan meselesi derin devlet meselesi gibi karışıktır. Ölenle ölünmez ve bazı gidenler kalanlara küçük armağanlar bırakırlar. Yük gibi taşıdıkları huzursuz ruhları göçtükten sonra onları seven başkalarında yaşarlar. Oyundaki karakterler ne mübarek ne de dinsiz. İnsan olmaya teslim olmuş, yazgılarına boyun eğmişler. Bu yönüyle bakıldığında yapım, Tennessee Williams karakterlerindeki acıklı yalnızlıklara göz kırpar. Ama ne gam. Yazarımız kitaplarındaki ("Gizli Aşk Bu", "Jartiyer, Kırbaç ve Baby-Doll’ün Ötesindekiler") yeryüzü hallerini öylesine güzel hatırlatıyor ki; hayattan bir kadın öyküsü apartmakla kalmıyor, insan denen mahluk gözümüzde merhametli varlıklara, öpülesi hınzır çocuklara dönüşüyor.
 
Kaya’da Kenan Ece, "Kafes"teki rolünden çok başka bir yerde oyunculuk dersi veriyor. Betül’de Selen Öztürk ise yılın en başarılı kadın oyuncu performansına şimdiden talip. Buna yazarın karakter tahlili ve dildeki olgunluğu da eklenince görülmesi şart bir iş ortaya çıkmış. Bahar Uyandıran dekor ve kostüm tasarımında ölçüyü iyi tutturmuş. Dini motifleri altın rengi süslemeler ve B sınıfı bir dekorasyonla birleştirip evin salonuna o türden bir hayat katmış. (Duvardaki devasa çerçeveli besmele, Orhan’ın büyük resmi ve irili ufaklı manidar objeler) Bu bütünlük içinde ticaretle uğraşan orta sınıf muhafazakarlarının kişisel tercihlerde ayrışması, mutlu olma anlayışında ters düşmesi daha kolay anlaşılıyor. Öte yandan zarfın içinde ne yazdığını, hangi amaçla masada beklediğini düşünüp duruyoruz. Bu esrar oyunun sonundaki sürpriz finale kadar hiç renk vermiyor, bütün taşların yerine oturduğu son dakikalar geldiğinde ise kolonya ferahlığında bir serinlik yaşatarak insan doğasına dair yeni umutlar yeşertiyor.
 
Korkulan ve dışlanana zarifçe yaklaşan, dört duvar arasında saklı mahreme burnunu sokmadan değinen üstün hikayesiyle "Bakarsın Bulutlar Gider" zarfın içindeki insanlık dersiyle Türk insanına çok şey anlatıyor. Siz siz olun kapınıza gelen emanete hor bakmayın zira o sizin tek şansınız olabilir!
 
(Bo Sahne’de. Tel: 0 212 251 37 42)