Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Alev Cedimağar'dan ruhsal farkındalık kitabı

Alev Cedimağar'dan ruhsal farkındalık kitabı

Alev Cedimağar'dan ruhsal farkındalık kitabı18 Şubat 2019 - 09:02
Ruhsal farkındalık ve şifacılık üzerine çalışmalar yapan Alev Cedimağar yeni kitabı “Şifacı”yı şu sözlerle tanımlıyor: ”Bu kitapta şifa ile ilgili yeteneklerin nasıl kullanılacağını, daha doğrusu ruhsal farkındalık kazanarak bu yeteneklerinizi nasıl keşfedeceğinizi anlattım”

Kültür Sanat Servisi

Şifa vermek bir yetenek mi yoksa öğrenilebilir bir şey mi?

Şifa vermek bir yetenek değil. Hepimizde var olan bir özellik.  Nitekim hepimizde şifacılık haricinde pek çok yetenekler var. Mesela Durugörü (görünmeyen boyutları görmek), Telepati, His gibi. Tüm bunlar kişinin Bilinç düzeyi ile birlikte ortaya çıkmayı bekler. Yani kişi ne kadar bilinçlenir bilgi sahibi olursa ruhsal titreşimi o kadar kuvvetlenir ve bu özellikler ortaya çıkmaya başlar. Dolayısıyla bu yetenekleri öğrenmek için önce kişinin kendisini varoluş sebebini öğrenmesi gerekir. Bunun yolu da cesurca sorgulamaktan, öğrenmekten ve uygulamaktan geçer.  Titreşim yükseldikçe ruhsal yetenekler de kendini gösterir.

 

 

Neden hasta oluyoruz?

Ruhsal  sorunlar başladığında ve insanlar “Ben nasıl mutlu olurum ? , Ne yapmam lazım ?” gibi sorularla çözüme odaklanmak yerine var olan mevcut sorunu (ki ben buna hayatın içindeki keskin virajlar diyorum) büyütüp içinde kaybolduğunda, çaresizlik ve acizlik moduna girdiğinde bedenin çevresindeki koruyucu eterik alan zayıflayıp yırtılmaya başlar. Bu aslında bedene “Ben bu dünya’dan çok sıkıldım yaşamak istemiyorum” demenin farklı bir şeklidir. Dolayısıyla da beden kendi sahibi olan RUH’u dinler ve geri dönüşe hazırlanmaya başlar. Bu da farklı hastalıklarla ortaya çıkar. Bu yüzden şifalandırmanın ruhda başlaması gerekir. Ruh mutluysa beden mutlu ve sağlıklıdır.

 

 

Hastalıkların bedenin mesajları olduğu söylenir, siz de öyle mi düşünüyorsunuz?

Evet hastalıklar bedenin mesajlarıdır.  Mesela para sıkıntısı çok çekenlerde genelde bağırsak rahatsızlıkları olur. Sevgisini belli edemeyen, sevilmediğini düşünen insanlarda kalp rahatsızlıkları olur. Düşündüğünü uygulayamayan, sürekli düşünen, her olayı irdeleyen her şeyi büyüterek  aynı girdapda dönen ve çözüme odaklanamayan kişilerde Beyin rahatsızlıkları çıkar. Kendini ifade edemeyen, konuşamayan, derdini anlatamayan, sürekli içinden düşünen kendisiyle konuşan fakat kimseye düşüncelerini iletemeyen kişilerde gırtlak ile ilgiili sorunlar çıkar bu da kendini genelde trioid olarak gösterir. Çünkü her düşünce direkt bedendeki  ilgili merkeze gider ve bloke eder. Bir merkezin bloke olması demek oradaki enerji akışının kapandığı anlamına gelir.  Herşeyi içine atanlar da kolit ve benzer rahatsızlıkların çıkması gibi.  Akciğer rahatsızlıkları hayattan keyif almayı unutmuş artık nefes dahi alamayan kişilerde olur.. Yani bu örnekler çok fazla…

 

 

Hastalandığımızda iyileşme nasıl oluyor?

Biraz önce bahsettiğim gibi iyileşme yani Şifa Ruh’da başlar. Önce kişi “bilinçli” olarak neyi neden yaşadığını anlaması gerekir. Beyin idrak ederse ve sonrasında da uygulamak için harekete geçerse beden de otomatik olarak iyileşmeye başlar.. Nitekim “eskiden çok titizdim çok didikler uğraşırdım her şeyle . Ne zaman bu huyumu bıraktım hayatımı yaşamaya aman boşver demeye başladım, beden alerjilerim de bitti sedefim geçti” diye bir cümle kuranları duymuşuzdur.

Bu geçişlerde en büyük sınavlarımız Yaradana Teslimiyet, Şükretmek, Dengede kalabilmek, Farkındalığımızı kullanabilmek, Yaratıcılığımızı fark etmek,  Sevgiyi hissetmek, gibi çok önemli dersler vardır. Bizi BİZ yapan ruhsal keşfimizin temel taşları olan Evrensel 7 kuralı detaylarıyla yine ŞİFACI Kitabımda anlattım.

 

 

Kişisel gelişim neden önemli?

Çünkü bu dünya’ya kendimizi geliştirmek için geliyoruz. Bu yüzden sürekli git-gel seyahat halindeyiz J))  Tabii kişisel gelişim aslında ruhun gelişimidir. Ruh öğrenirse kişi uygular. Ruh birisine rica etmenin onun ruhuna hitap etmek sevgi enerjisi göndermek olduğunu bilirse o zaman kişi bunu hayatına kişisel gelişim yani etik bir davranış şekli olarak çok rahat uygular..  Yani temel önemli RUH!

 

 

Şifacı yanınızı nasıl keşfettiniz?

Kendimi  bildiğimden beri yaşadığım olağanüstü ya da paranormal olaylar kendimi izlemem neler olup bittiğini anlamaya çalışmam gibi pek çok süreç boyunca kademeli olarak keşfettim. Bu keşif yolculuğumda ise geçmişte yaşadığım her şey sarı not kağıtları misali bana hep rehber olup hatırlamamı sağladı. Her hatırlayış ise her şeyi sorgulamamı sağlayarak beni  bir üst basamağa çıkardı. Yaşadığım bu özel geçişlerimi ve tüm paranormal diye tabir edilen olayları da  ŞİFACI kitabımda detaylı  anlattım. Çünkü eminim benzer şeyler yaşayanlar fakat deli denir diye konuşamayan çok kişi var.  Nitekim benim de yıllarca kendimden ya da bildiğim her şeyden bahsetmeyip kendimi kapalı tutmamın sebebi buydu yani  İnsanların anlayamayacak olması.. Nitekim 2012 yılı itibariyle artık ruhsal yükselişe geçtik ve herkes açılmaya başladı. Dolayısıyla yine herkese rehber olması açısından tüm detaylarıyla yazdım. 

 

 

Beslenme, düşüncelerimiz… bunlar sağlığımızı nasıl etkiler?

Herkesin kendine göre bir beslenme tarzı vardır. Nitekim bu yaşadığımız bilinç düzeyi ve farklı enerji geçişleriyle de sürekli değişmekte.

Kişi yediği içtiği her ne ise bundan mutluysa bu ŞİFA’dır.  Tabii her zaman üzerine basarak söylediğim şey ise DENGE ! Yani Dengeli yemek içmek önemli.  Mesela sürekli et yemek olmaz sebze de olacak, sürekli tatlı yemek olmaz meyve de olacak gibi diyebiliriz..

Yediğiniz içtiğiniz şey her ne ise size yaramadığını size zarar verdiğini düşünüyor ve vicdan azabı duyarak yiyip içiyorsanız o zaman O her ne ise gerçekten size zarar verecektir. Çünkü zaten o düşünceyi üretip enerjiyi yaratıyorsunuz. Dolayısıyla da düşündüğünüz gibi olduğunda “zaten aklıma gelmişti “ diyorsunuz. Zaten aklınıza geldiği için yaşıyorsunuz. Bu her şey için böyle..

İçinizde en küçük dahi bir “acaba” varsa yemeyin.

Bununla birlikte şunu da açıklamak istiyorum ;

Vejeteryanlığın ruhsal bilinç üzerinde bir etkisi yoktur. Yani insanlar et yemeyince daha hızlı ruhsal yükseliş yapacaklarına inanıyorlar ya da farklı inanç sistemlerinde kullanıyorlar. Bir kere hayvanlar elemental varlıklardır. Onların enerjisi farklı . yani biz onları yiyince enerjimiz karışmıyor. Onlar bize uyumlu bir enerji grubu zaten insanlara hizmet etmek üzere dünya üzerinde yer almışlardır. Bu Uzakdoğu inancı da pek çok eski öğreti  gibi çöktü. Başka ne çöktü ? İnsanların taş toprak fare kedi köpek sürecinden geçtikten sonra insan olduğu düşüncesi ! Hayır ! Biz İNSANLAR her zaman IŞIK kaynaktan gelen IŞIK RUHLARDIR ! Biz farklı ve özel bir enerji grubuyuz ve hep RUH olarak tekamül ettik yani insan olarak.. Artık bu eski öğretileri bırakma zamanı geldi. Artık eski öğretileri bırakıp özgür ruhunu keşfeden ve ben ne istersem öyle olur çünkü gücümü Yüce Yaradan’dan alıyorum diyenler yükselişe geçti..

Bu arada yine beslenme alışkanlığı ile ilgili ile detay bir bilgi vereyim.

Bazı ruhlar önceki hayatlarında tarım bölgelerinde bazıları hayvancılık bölgelerinde yaşayıp bunun etkisini de ruhsal olarak bu hayatlarına çok yoğun taşımış olabilir. Çünkü hayatlar arasında bu tarz enerji geçişleri oluyor. Dolayısıyla pek çok kişi bir önceki hayat geçişlerinden çok etkilenerek tarım ürünlerine veya et ürünlerine ağırlık vermeye devam ediyor.  Nitekim beslenme alışkanlıkları da hızla değişiyor çünkü ruhun titreşimi değişiyor. Benim çevremde vejeteryan olup da köfte özledim diye gidip 1 kg köfte yiyen ve sonrasında da canım isteyince ben artık yerim ! diyen çok kişi var.

Ayrıca hep verdiğim bir örnek de şudur..

Beslenme ruhsal tekamülü ya da ruhsal çıkışı engellese benim yerlerde sürünüyor olmam gerekirdi çünkü eti çok severim.  

 

 

Dünya üzerindeki farklı coğrafyalara şifa için gidenler oluyor. Bu konuda fikriniz nedir?

Evet gidiyor ve olaylar patlıyor sonra da biz ne yaptık böyle kime gitmişiz ay kendimizi kime açıp emanet etmişiz diyorlar? Bunların hepsi  herkesin kendini bulma yolunda bir süreç. Yani hata, yanlış diye bir şey yok. Keşke de yok. Öğrenme sürecinde herkes bilinci ile doğru orantılı nereden geçmesi gerekiyorsa oradan geçecek. Bazı kişiler  dinleyerek öğrenir bazı kişilerin ise öğrenmesi için illa da kafasını duvara vurması gerekir .. Yani çok normal… Herkesin bir öğrenme şekli var. Öğreniyoruz. Ruhumuz öğreniyor. Bu olumsuz gibi görünen olaylar bize hizmet ederek olumlu yolda yürümemize yardımcı oluyor. Tabii bakış açısı ile de ilgili.. şahsen ben böyle bakıyorum. O yüzden niye gittin ne yaptın diyemeyiz.

Tabii şu da artık aleni ortayı çıktı ki,  bu farklı coğrafya’da ki bazı farklı şifacıların da şifacı olmadığı ya da karanlığa hizmet ettiği son dönemlerde yaşanan pek çok olaylardan görüyoruz.

Nitekim yıllarca özellikle farklı coğrafya’da bu işi yapan birkaç kişi için pek çok kişiye “gitmeyin bu kişi karanlık farklı bir kanala hizmet ediyor. Bu o karanlık kanalın dünya üzerindeki maşası! . Bunlar 2 kişi iyeleştirip onu afişe edip ön plana çıkararak, 100 kişiyi hasta eder enerjilerini çeker böyle çalışırlar !  “ diye sürekli uyarmama rağmen tabii ki bana tepki verenler de oldu inanıp uzak duranlarda. Bugün geldiğimiz noktada artık ne demek istediğimi tüm dünya pek çok olay ile de öğrenmiş oldu.

Geçenlerde blog sayfamda bir yazı yayınladım. “2012 yılı itibariyle Ruhsal yükseliş yolculuğumuzda neler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz?” diye..

Meleklerden kıllardan tüylerden medet umanlar, bana bağlanın size uzaktan şifa ve enerjimi  göndereyim diyenlere koşanlar, Her kanal bağlantısı yapıyorum ben mesihim, şems’im mevlanayım, galaktik komutan bilmem ne boyutundan geldim ben aslında siriusluyum orionluyum vs. diyenlere inananlar, Ne olduğu belirsiz uydurma enerjilerle insanları uyumlamaya çalışanlara gidip ne olduğunu bilmediği enerjileri üzerlerine alıp kendilerini hasta edenler vs. derken bir sürü yollardan geçtik ve geçmeye de devam edenler var. Lakin artık insanlar daha bilinçli. Tabii bir de şöyle bir şey var. Bunu yapan kişiler artık sistem tarafından Dünya’dan alınmaya başlandı. Bunun anlamı ise şu : IŞIK KAZANIYOR ! Bu IŞIĞIN KOLEKTİF BİLİNCİ ve GÜCÜ !  BİZ  güçlendikçe onların alanlarını daraltıp imha ediyoruz. 

Bir şey daha var ki bence çok önemli, IŞIĞA HİZMET EDENLER BANA BAĞLANIN DEMEZ !!! Size kendi gücünüzü kullanmayı yeteneklerinizi nasıl ortaya çıkaracağınızı öğretir ! Bence bunu daima hatırlayın.