Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Değişen ben miyim bu yabancı da kim?

Değişen ben miyim bu yabancı da kim?

Değişen ben miyim bu yabancı da kim?22 Ocak 2023 - 01:01
En hızlı değişen yıllardı, 1980-2023 arası. Bildiklerimiz, alışkanlıklarımız tepetaklak oldu. İklim değişikliğinin en serti ruhlarda yaşandı. Derya Bengi ile Erdir Zat bu yolculuğa rehberlik ediyorlar.
Efnan Atmaca - AKM’nin önünde randevulaşıp, ekilip ekilmemenin karşımızdakinin insafına kaldığı yıllardan canlı konum ile buluşma yerine gittiğimiz günlere çok hızlı geçtik. Evdeki kanalı kim değiştirecek kavgası dün gibiyken artık uzaktan kumandayı bile kullanmaya üşenir olduk. Bilgi peşinde koşup ansiklopediler için kupon takibi yaparken şimdi dünyayı küçücük ekranlara sığdırdık. Teknolojinin hızına erişemezken o dizginleri ele geçirdi ve bize yepyeni bir hayat sundu. 1980’lerden 2023’e yaşananlar 43 yıla nasıl sığdı, şaşakaldık. Her şey değişti de aynı kalan olmadı mı? Elbette oldu. Yine göçler vurdu bu yıllara damgasını. Ama bu kez gerçek göçlere zihinsel göçler eşlik etti. Yerlerinden yurtlarından olan insanlara bildiklerinden, inandıklarından, alışkanlıklarından, değerlerinden olanlar eklendi. Yol mesafesiyle ölçülemeyecek bir ruh iklimi dalgalanması vardı bu 43 yılda. Derya Bengi ile Erdir Zat, “100. Yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası”nın üçüncü ve son cildinde 1980 ile 2023 arasını konu alıyorlar. Bu kez adı “Yollar Bize Memleket”... Zorunlu göçlere, gönüllü ve gönülsüz sürgünlere, değişen ruh iklimlerine ve yepyeni bir kültüre eşlik etmeye çalışan insanların yaşadıklarını kısaca özetliyorlar. Adını da bu yüzden Yeni Türkü’nün “Dönmek” şarkısındaki Murathan Mungan’ın dizelerinden alıyorlar. Devamında ise o dizelerin, Mungan “Neresi sıla bize, neresi gurbet?” diyor.
 
Bir milattır ‘Asmalı Konak’
 
Yine keyifli, yine nostalji pencerelerini açan, kâh güldüren kâh hüzünlendiren bir çalışma “Yollar Bize Memleket” adlı kitap. Herkesin kendi payına bir şeyleri öne çıkaracağı maddelerle dolu. Ama çatıda 12 Eylül var elbette. 12 Eylül’ün döşediği taşlarla kültürel, politik ve ekonomik anlamda değişen Türkiye’nin oluşturduğu ve dayattığı yeni kültürün yansımalarını izlerken planlanan transformasyona şahitlik edecek ve hafızalarınızı tazeleyeceksiniz. Aslında hayatta her şey politiktir ve hiçbir şey göründüğü kadar masum değildir. Örneğin söz konusu yıllar toplumsal olarak en büyük öğretici konumundaki televizyonun mahalle dizilerinden ağa ve mafya hikâyelerine evrilmesine şahitlik ettiğimiz zamanlar. “Asmalı Konak”tan dem vuralım. Kim unutabilir ki? Modern, muhafazakâr ve milliyetçi formülüyle bizi tanıştıran arka planında ‘orta yolculuğa’ işaret eden bir dizi. Ne Doğu ne Batı, İç Anadolu’da geçer. Kahramanlar modern dünyada var olurlar ama gelenekselliği de korurlar. Bu örnekleri çoğaltabiliriz ama bir milattır “Asmalı Konak”.
 
Ekşi Sözlük’te var mısın?
 
Yine bu yıllarda özgürlüklerin tadına vardık ve onları kaybettik. Kitapta bol bol örnekleri var. Ama gelin, güzel şeylerden bahsedelim. Mesela Babylon’dan. Yepyeni bir eğlence anlayışıyla tanıştırdı bizi Babylon. Yerli ve yabancı ne gruplar geldi de müzik zevkimizin çıtasını yükseltti. Sonra Radikal gazetesi yayımlandı. Reklamları bile aklınızdadır belki. Ötekinin sesi oldu uzun yıllar. Ekşi Sözlük’e ne dersiniz? Sahi sizin adınız geçiyor mu orada? Bir dönem çok havalıydı sözlükte adınızın olması! Akıllı telefonlara değinmeyeceğim bile. Daha akılsızını çözemeden akıllısına geçtik, sanki biz değil de o bizi yönetiyor artık. Bengi ile Zat’ın tespit ettiği maddelerle 43 yıllık bir yolculuk kitap. Dolaşırken o yollarda unuttuklarınızı tekrar hatırlayacak ve tanıdıklara rastlayacaksınız. Hazır mısınız bu baş döndürücü yolculuğa?