Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un “Tanıdık Cepheler” Sergisi Evin Sanat Galerisi’nde

Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un “Tanıdık Cepheler” Sergisi Evin Sanat Galerisi’nde

Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un “Tanıdık Cepheler” Sergisi Evin Sanat Galerisi’nde06 Aralık 2021 - 11:12
Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un şehri konu alan yapıtlarından oluşan “Tanıdık Cepheler” başlıklı sergisi 16 Aralık 2021 – 21 Ocak 2022 tarihleri arasında Evin Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor.


“Tanıdık Cepheler” sergisi Setenay Alpsoy’un son zamanlarda daha yoğun bir şekilde üretmeye başladığı geniş yüzeyli karakalem desenler, yağlı boyadan farklı olarak daha fazla detaya eğilmesine olanak sağlayan yapıtları ve Gökçen Ataman’ın farklı malzemelerle boyut kazandırdığı giderek betonlaşan ve çarpıklaşan şehirdeki bina cephelerini bir araya geliyor. Tezatlıklardan beslenen sergide yer alan eserler Ataman ve Alpsoy’un yapıtlarının uyumunu yansıtıyor. Sergide iki sanatçının farklı malzemelerden ürettikleri ortak yapıt olarak meydana getirdikleri seri izleyiciye sunuluyor.

Aynı coğrafyanın iki farklı metropolünde aynı “konuya” eğilen, aynı jenerasyondan iki sanatçı olarak Gökçen Ataman ile yollarının kesişmemesinin mümkün olmadığına değinen Setenay Alpsoy şunları söylüyor: “Şehirde yaşayan herkesin onu aynı şekilde deneyimlemediği, dolayısıyla herkesin ‘farklı’ bir kent gördüğü aşikardır. Her ne kadar güzel sanatların iki farklı ekolünden de gelsek; kent ve en nihayetinde bina cepheleri, ikimizin de sanatsal çalışmalarında tekrar ve tekrar kullandığı bir öğe. ‘Kent ve cepheler’ konusu etrafında şekillenen bu işleri, ortak bir sergi ile izleyicilerle buluşturmak ve hatta birbirimizin işlerine müdahale ettiğimiz çalışmalar ortaya çıkarmak beni çok heyecanlandırdı.” Gökçen Ataman şu sözlerle yapıtlarını anlatıyor: “Çalışmalarımın odağında insanın yaşadığı yer ile olan işgale dayalı ilişkisi, kültürel mirasa olan tahrip edici yaklaşımı, şehirleşirken benimsediği gelip geçicilik anlayışı ve en önemlisi, bir türlü doymak bilmeyen inşa etme dürtüsü yer alıyor.” ?Gökçen Ataman ve Setenay Alpsoy’un “Tanıdık Cepheler” başlıklı