Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » ‘Nadir eserleri görmek için merak gerekli’

‘Nadir eserleri görmek için merak gerekli’

‘Nadir eserleri görmek için merak gerekli’16 Şubat 2018 - 10:02
Denizler Kitabevi, 18 Şubat’ta düzenleyeceği ‘1000 Güzel Kitap Müzayedesi’nde birbirinden ilginç parçaları bir araya getiriyor. Müzayedeyi yönetecek olan Turgay Erol, “Meraklısı için yapılacak bir müzayede bu” diyor.
FİSUN YALÇINKAYA
 
İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Denizler Kitabevi, 18 Şubat’ta Point Hotel Barbaros’ta gerçekleştireceği müzayedesinde kitaplar, madalyalar, haritalar, fotoğraflar ve çeşitli objelerle koleksiyoncuları buluşturacak. Saat 14.00’te başlayacak ‘1000 Güzel Kitap Müzayedesi’ birbirinden ilginç parçaları bir araya getiriyor. Böylece hem koleksiyonlarına yeni parçalar katmak isteyenlere hem de yeni keşiflere açık olanlara sesleniyor. Bu özel müzayede öncesinde, müzayedeyi yönetecek olan Turgay Erol sorularımızı yanıtladı.
 
*Bu müzayedede ağırlıklı olarak neler yer alıyor?
 
 
Koleksiyonlara girebilecek, koleksiyoncu ve meraklılarının aradığı, araştırmacıların referans olarak kullanabileceği kitaplar mevcut. Özellikle Osmanlı ve Türklerle ilgili, her yüzyıla ait kitap var. Bunun haricinde Türk dünyasıyla ilgili haritalar, fotoğraflar ve Osmanlı’da sosyal yaşamı gösteren efemeralarla objeler ilgi çekmekte. Atatürk’ün birçok yayınlanmamış fotoğrafı var. Özellikle Atatürk’ün Marmara Köşkü’nde kız öğrencilerle olan fotoğrafı, manevi kızı Rukiye ve yanlarında da Fethi Okyar, Salih Bozok, Kılıç Ali’yle birlikte fotoğrafları var. Bu fotoğraflar Türkiye Cumhuriyeti ve kadının yeri açısından çok önemli...
 
Ayrıca daha farklı zamanlardan ilginç belgeler var. Örneğin 2. Abdülhamit’in verdiği bir akşam yemeğinin iki dilde yazılmış menüsü 302 numaralı lot’ta.
 
 
*Müzayedenin başka öne çıkan parçaları nelerdir?
 
Ortadoğu’daki günümüz olaylarını da düşünecek olursak, Mustafa Kemal Atatürk’ün bir yanda İstiklal Savaşı’nı verirken, bir diğer tarafta düşündüğü müstakbel Cumhuriyet’in olması gereken sınırlarının gösterildiği Misak-ı Milli haritası bizim ilk kez gördüğümüz büyük boy renkli taşbaskı bir harita. 1920-1923 tarihleri arasında yapılmış. Hâlâ güney sınırlarımız belli değil, Musul ve Kerkük sınırlara dâhil. Haritanın başlığı da şu, Türkiye Büyük Milletler Meclisi haritası. Yani, daha Türkiye Cumhuriyeti kurulmamış, Ankara Hükümeti’ne ait bir harita.
 
*Haritanın kaynağı nedir, özel koleksiyonlardan mı buldunuz?
 
Evet, daha önce Milli Mücadele ile ilgili eserleri toplayan birinin koleksiyonundan geldi. Bit pazarında bulunabilecek bir harita değil. Koleksiyonerler güvendikleri için müzayedede satışa sunulmasını istiyorlar. Eserler hem müzayedelerde sergilenebiliyor, hem de en önemlisi eser kayda geçmiş oluyor.. Katalog yayınladığımız için resmi, referanslı,  nereden alındığı belli olmuş oluyor.
 
*Bu eserler, özellikle meraklıları için değil mi?
 
Tabii ki meraklısı için yapılacak bir müzayede bu. Bir de bu müzayede başka bir açıdan da çok önemli. Léon de Laborde’un 1838’de yayınlanmış gravürleri var. İstanbul, Bodrum ve Karya Bölgesi’ni gösteren büyük boy gravürler bunlar. Kıyı sahillere ait erken dönem gravürleri bulmak çok zor. Fotoğrafın olmadığı dönemlerde, gravürler görsel belge niteliği taşıyordu. Öne çıkan bir gravür de dev boyutta bir Bodrum gravürü. Bodrum’un eski görüntüsünü başka yerde bulamazsınız.
 
 
Burada başka bir önemli fotoğraf var. 1878 Berlin Kongresine gönderilen İzmir delegesi Kazım Paşa ve Nâzım Hikmet’in eşinin babası Mehmet Ali Bey. Bir de bu toplantıya katılanların hepsinin imzaladığı bir hatıra var. Bismarck’ın da imzası var, Sadullah Bey’in de... Çok önemli bir belge bu.
 
*Oldukça özel ve nadir parçalar. Bunları hangi koleksiyoncunun alacağını aşağı yukarı önceden tahmin ediyor musunuz?
 
Tabii ki, aşağı yukarı bellidir kimin alacağı. Çok defa da sürprizler olmuştur tabii. Zaten hiçbir eser de, koleksiyoncu da mecazi bir anlamda ‘çağrılmadan’ gelmez buraya. Eserler ancak arandığında bulunabilir, göz o zaman görür, bakıp da görülmeyen çok nadir eserler olabilir etrafımızda. Görmek için meraklı olmak ve eğitim gerekir.
 
‘Fiyatın hiçbir önemi yok’
 
*Size ne olduğu bilinmeyen eserlerin getirildiği oluyor değil mi?
 
Evet, tabii ki... O zaman da bilgi, ölçme, araştırma ve çevre devreye giriyor. Bunun okulu olmaz, zaten her şeyi bilmek zorunda da değiliz ama bilginin nerede olduğunu, nerede aramak, kime sormak gerektiğini bilmeliyiz. Hiçbir şekilde eserin ne olduğunu çözemiyorsak da sanat tarihçilerinden yardım alarak tahminlerde bulunuyoruz.
 
*En yüksek fiyata hangi eser satılacak?
 
Müzayedede fiyatın hiçbir önemi yok. Eserlerin fiyatlarından bahsetmeyi pek sevmeyiz. Önemli olan üzerinde konuşulacak, hayranlık, merak ve tebessüm yaratacak eserleri ilgililere ulaştırmak.
 
Online müzayede projesi
 
*Müzayedede yaklaşık kaç eser var ve müzayedeler ne kadar sürüyor?
 
Yaklaşık 800 parça var. İki buçuk saat kadar sürer.
 
*Ne sıklıkla müzayede düzenliyorsunuz, ne zaman düzenleyeceğinize nasıl karar veriyorsunuz?
 
Senede üç, dört tane... Yakında daha az sayıda eserin olduğu, daha sık rastlanan parçaların olduğu bir online müzayede yapmayı düşünüyoruz.