Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Rami Kışlası’nın öyküsü

Rami Kışlası’nın öyküsü

Rami Kışlası’nın öyküsü27 Ocak 2023 - 10:01
İstanbul’un tarihi yapılarından Rami Kışlası, uzun süren restorasyon çalışmalarının ardından geçtiğimiz hafta Rami Kütüphanesi olarak kapılarını açtı. Açıldığı günden beri de ziyaretçilerle dolup taşıyor.
Seray Şahinler - Vakıfbank Kültür Yayınları bu süreçte kışlanın geçmişine odaklanan “Rami Kışlası-II.Mahmud Devrinde Aydın-Despotik Modernleşmenin Karargâhı” adlı bir kitap yayımladı. Yüksel Çelik tarafından hazırlanan kitap, tarihi kışlanın inşasından mimari özelliklerine Osmanlı’daki işlevinden zamanla harabeye dönen serüvenine ışık tutuyor.
 
İlkler yaşandı
 
Kitapta Râmi Kışlası’nın inşası, geçirdiği onarımlar, modernleşme sürecinde ifade ettiği politik-ideolojik anlam, askeri eğitim tarihi açısından önemi gibi konulara parantez açılmış. Modern askeri teşkilatın ve düzenli ordunun en önemli unsurlarından biri olarak öne çıkan kışlaların Osmanlı’daki yeri, doğuda ve batıdaki ilk kışla yapıları, Osmanlı’daki askeri yapılar, İstanbul’un ilk kışlaları olan Dergâh-ı Ali Yeniçeri Odaları ve modern kışlalar da kitapta etraflıca ele alınıyor. Çelik, araştırmalarında Rami Kışlası’nın yakın dönemdeki yerine de değinerek 27 Mayıs 1960 İhtilali’ne hazırlık ve müzakere safahatının burada yapıldığına dikkat çekiyor.
 
 
Rami Kışlası, pek çok ilkin yaşandığı bir yer. İdari ve askeri bir üs oluşunun yanı sıra II. Mahmud’ın kıyafet alanındaki değişimin de bir vitirini olduğuna dikkat çekiyor yazar. Sultan, askeri ve sivil alanda gerçekleştirmeyi hedeflediği kıyafet reformununu ilk işaretlerini seferi vaziyetteki ordusuyla birlikte kaldığı Rami Kışlası’nda veriyor. Özellikle talim ve manevralara kırmızı şeritli süvari üniforması, lacivert harvani ve siyah çizmeleriyle iştirak eden Sultan II. Manmud, bu değişikliğe öncülük ediyor ve yeni kıyafetleri halka tanıtmak için 14 Kasım 1828’de kışlanın camiinde başında fes ve omuzlarında harvani ile ahalinin karşısına çıkıyor. Bir yıl sonra Ramazan merasimini yine burada yapıyor.
 
 
Osmanlı padişahlarının Tasvir-î Humâyûn adı verilen portrelerinin ilk örnekleri de Rami Kışlası’nın duvarlarına asılıyor. 1836 yılında II. Mahmud’a ait padişah tasviri -bazı kesimlerin tepkisine rağmen- kışlaya götürülüyor ve gösterişli bir törenle duvara asılıyor. “Rami Kışlası-II.Mahmud Devrinde Aydın-Despotik Modernleşmenin Karargâhı”, özellikle tarih meraklıları için ilgi çekici bir kitap. Osmanlı arşiv belgeleri ve dönem kaynakları ışığında kaleme alınmış. Kitabın sonunda uzun bir kaynakça bölümü var. Özellikle Osmanlı arşivlerinden kitaba yansıyan detaylar dikkat çekiyor. Ve Rami Kütüphanesi’nin yenilenen koridorlarından geçerken bir tarihin içinden geçtiğinizi hatırlatıyor.