Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Eleştiri » John Merriman'den bir kıtanın apaçık tarihi

John Merriman'den bir kıtanın apaçık tarihi

John Merriman'den bir kıtanın apaçık tarihi19 Mart 2018 - 03:03
Rönesans’tan Bugüne Modern Avrupa Tarihi, kıtada klasik haline gelmiş bir çalışma. John Merriman’ın bu titiz çalışması özellikle Anglosakson coğrafyada alanında en çok okunan çalışmalardan birisi. İlk olarak 1996’da yayımlanan bu hacimli kitap nihayet Türkçede. Şükrü Alpagut’un çevirisiyle Say Yayınları etiketiyle yayımlanan kitap, konu hakkındaki en geniş kapsamlı çalışmalardan biri olma özelliği taşıyor.

İhsan Dindar - Milliyet Sanat 

 

Avrupa Tarihi, kapsadığı alan itibariyle içinde Türkiye’nin de geçmişini barındıran dolayısıyla bu topraklar olmadan yazılamayacağı gibi bizim de mutlaka bilmemiz gereken bir konudur. Son yıllarda çeviriler konusunda girişilen atılımın bir meyvesi olarak Yale Üniversitesi’nden ünlü tarih profesörü John Merriman’ın modern klasikler arasında yerini almış çalışması da Türkçeye kazandırıldı.

 

Ortaçağ’ın ardından Rönesans dönemiyle başlayıp birleşik bir Avrupa hayalinin tezahürü olan Avrupa Birliği’nin gelişimine değin 500 yıllık bir tarihi oldukça hacimli bir kitapta ele alan John Merriman’ın “Rönesanstan Bugüne Modern Avrupa Tarihi”, konuya sadece boyutuyla yaklaşmıyor.

 

Hollanda Altın Çağı olarak da bilinen ve kabaca 17. yüzyılın tamamını kapsayan, ağırlıklı olarak da sanat ve ekonomik gelişmelere odaklanan ayrıntılı bir bölüm, kitabın en ilginç kısımlarından biri. Osmanlı’nın ilk diplomatik ilişkilerinden birini kurduğu Hollanda tarihi hakkında Türkçedeki kaynakların azlığını düşünecek olursak bu ülkenin özellikle de o en ünlü tarihine dair ayrıntılı anlatımın önemi bir kat daha artıyor.

 

Avrupa kültürünün bugüne değin kat ettiği yolcuğun da anlatıcısı olan kitapta Osmanlı, Avusturya, Fransa, İngiltere ve Rusya gibi bu beş yüzyıllık dönemin en büyük güçlerinin yükselişi ve çöküşü 1368 sayfalık bu dev çalışmada konuya dair merak duyan herkesi tatmin edecek bir şekilde yer almakta. Osmanlıların Viyana kapılarına dayanması ama sonrasında başlayan gerileyiş, Fransa’yı 1789 Devrimi’ne götüren süreç veyahut Lehistan’ın taksim, haritalar ve resimler eşliğinde okurla buluşuyor.

 

Kitapta dikkat çeken noktalardan biri de bu denli kapsamlı bir çalışmanın hakkını verecek şekilde harita ve resimlerden faydalanılmış olması. Örneğin Aydınlanma Çağı anlatılırken bu dönemin önemli düşünürlerin tablolarının ya da bir savaş sonrası değişen sınırları açıklayan haritalar, okurun kafasında taşların yerine oturması açısından oldukça önemli. Aslına sadık kalınarak basılan kitap, bu açıdan da bir tebriki hak ediyor.

 

John Merriman'ın çalışması 1368 sayfadan oluşuyor.

 

 

Hem kolay anlaşılır hem de akademik bir çalışma

Her şeyden önce belirtmekte fayda var ki “Rönesans’tan Bugüne Modern Avrupa Tarihi”, kolay anlaşılır bir çalışma olmasının yanı sıra konu hakkında bir “giriş kitabı” olmasının ötesindedir. Yani Avrupa tarihi üzerine akademik araştırmalar yapan öğrenciler ya da konuyla ilgili araştırmacıların başucu eserlerinden biri olarak kullanabilecekleri John Merriman’ın kitabı, işte tam da bu yüzden özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde çok sevildi ve defalarca yeni baskı yaptı. Aradan geçen 22 senede birçok dile çevrilmiş olması eserin başarısının bir diğer göstergesi konumundadır.

 

Rönesans İtalyası’ndan Hitler Almanyası’na ve hatta Soğuk Savaş sonrasına bir kıtanın tarihini bir bütün olarak her yönüyle ele almanın zorluğu yadsınamaz bir gerçek. Nitekim kitabın arkasında yer alan ve ortalama bir kitap sayfası kalığındaki kaynakça kısmı Merriman’ın eserine verdiği önemin kanıtı niteliğinde.

 

Türkçe baskısında, İngilizcedeki genişletilmiş ve gözden geçirilmiş olan üçüncü baskısının esas alındığı çalışmanın önsözünde John Merriman, çağdaş dünyayı anlama açısından Avrupa Tarihi’nin belirleyici niteliğine vurgu yaparken kitabın sayfalarında bunun pek çok alandaki neden ve sonuçlarını okurlara titizlikle sunuyor.

 

Velhasıl kelam, her tarih tutkunu açısından sevinçle karşılanması muhtemel bu kitabın hem yayıncısı Say Yayınları hem de çevirmeni Şükrü Alpagut’a teşekkür etmek gerekiyor.

 

ihsan.dindar@milliyet.com.tr