Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Müzik » "Aidiyet meselesi bizi cezbetti"

"Aidiyet meselesi bizi cezbetti"

"Aidiyet meselesi bizi cezbetti"24 Haziran 2019 - 01:06
Sekiz yıllık bir aranın ardından Ait ve Dair ismini taşıyan ikinci albümüyle müzikseverlerin karşısına çıkan Kül grubunun üyeleri İhsan Dindar'ın sorularını yanıtladı.

İhsan Dindar - İstanbul

 

2011 yılında yayımlanan Artık Güçler Dengede albümünüz müzikseverler kadar eleştirmenlerin de dikkatini çekmişti. Sonrasında ise albüm konusunda sekiz yıllık bir sessizlik dönemi var. Bu süreçte Kül neler yaptı?

ARIN: İlk albümdeki şarkıları yaparken üniversite öğrencisiydik, mezun olduk ve albüm yayımlandı. İster istemez gerçek hayatın içine düşüverdik; çalışmak, hayat kurmaya uğraşmak, bazı taşları yerlerine oturtmak gerekiyordu. Türkiye’de alternatif müzik janrlarında bir şeyler üretmek istiyorsanız, bu gibi mücadeleleri göze alıyorsunuz zaten. Bu gibi etkenler bizim ne yazık ki hızımızı düşürdü ama bu zaman zarfında elimizden geldiğince müzikal anlamda çalışmaya, birlikte zaman geçirmeye çalıştık. Sakin sakin elimizde bir şeyler biriktirmeye başladık. Duymak istediğimiz müziği bulana kadar. İçimize sinmeye başladığında da kolları sıvadık, kayıtlara başladık.

AKAY: Artık Güçler Dengede yayımlandıktan sonraki süreçte yaptığımız şarkıları elimizden geldiğince canlı bir şekilde icra etme çabası içerisinde olduk. Ekip içerisindeki değişikliklerle birlikte, daha çok birlikte çalabilme ve ortak bir sound yaratabilme adına yoğun bir şekilde geçirdiğimiz bir süreç oldu bizim için. Bahsi geçen ortak sound’un ortaya çıkabilmesi de belli bir zaman gerektiriyordu. Arın’ın bahsettiği ‘hayati dertler’i de bu denkleme kattığımızda yeni albüm öncesinde sekiz yıl gibi uzunca bir süreç geçirmiş olduk.

 

 

Sekiz yıllık aranın ardından "Ait ve Dair" geldi. Albümün hikayesini öğrenebilir miyiz? Görebildiğimiz kadarıyla bütüncül bir hikaye anlatımı benimsenmiş. Bir hikaye anlatmayı seçtiniz?

ARIN: Albümün adı da anlatmaya çalıştığımız hikayenin bir özeti gibi olsun istedik: Bu zamanda ve mekanda, bu dünyada, bu yaşımızda bize ait şeyleri, bize dair bir gözle nasıl anlatabiliriz sorusu; yani özetle aidiyet meselesi bizi çok cezbetti. Müziğin duygusal olarak da kendi zaman ve mekanına ait ve dair bir şeyler taşıdığına inanıyorum. Albüm çeşitli, adına perde diyebileceğimiz kısımlardan oluşuyor. Oradan oraya, o hikayeden o hikayeye geziniyoruz.

AKAY: Genel olarak üretmeye çalıştığımız işlerde; söylediğiniz bütüncül yaklaşımı temele koyup birbirleriyle bağlantılı, birbirlerine uzantılı farklı parçaları büyük bir resme dönüştürmeye çalışıyoruz bir nevi. Kül olarak ‘Ait ve Dair’ özelinde de bu yaklaşımı benimseyip, tek tek şarkıların hikayesinden bütün hikayeye, albüm için çekilen fotoğraflardan albümün kapak tasarımına ve hatta çektiğimiz video klibe kadar birbirleriyle iletişim halinde ve tutarlı bir iş ortaya koyabilme derdindeyiz diyebilirim.

KORAY: Böyle bir çalışma şeklinin beraberinde getirdiklerinin bir kısmı da ilk sorunun yanıtı oluyor biraz da. Şarkıları bitirdikten sonra daha kayıtlara başlamadan stüdyoda uzunca bir çalarak kaydetme sürecine girdik. Bir acelemiz yoktu neticede ve çaldıkça/dinledikçe albümün kurgusu ya da o perdelerin içerikleri böyle böyle ortaya çıktı. Zaman alan da bir şey.

 

 

Şarkı sözlerine de değinmek istiyorum. 12 şarkılık albümde müzik kadar sözler de ön planda. Bu sözlerin yazım süreci nasıl gerçekleşiyor? İlham açısından ne gibi şeylerden besleniyorsunuz?

ARIN: Albümü oluştururken üzerlerinde çalıştığımız yapılar, temalar ya da gitar riffleri belirli duygulanımlarla bulduğumuz şeyler oluyor. O hislere odaklanmaya çalışıyorum. Bir çeşit anlam ve duygu birlikteliği yakalamak bence önemli. Sonra bu birliktelikten doğan anlatılar kurup, bir çeşit şiir formatında küçük hikayecikler yazmaya çalışıyorum. Yaşıyor olduğumuz hayatlar zaten acısıyla tatlısıyla ilham verici; adına ilham demek doğru mu bilmiyorum ama, burnumuzun dibinde duruyor galiba.

 

 

Artık Güçler Dengede albümünüzle yeni albümünüz Ait ve Dair arasında bir kıyaslama yapmaya kalktığınızda sizin dikkatinizi çeken ya da olması için çaba sarf ettiğiniz bir değişim var mı?

ARIN: Ben bu albümde sözlerin daha bütünlüklü olmaları için uğraştım. Müzik yapmayı tetikleyen duygular müziğin içerisine sızıyordur zaten; o duyguları belirli edebi şekillerde anlatmaya çalıştık. Öncesinde olduğu gibi. Artık Güçler Dengede’yi  yazarken, daha soyut, daha uçarı ve daha naiftik; ‘Ait ve Dair’ üzerine biraz daha düşünülmüş bir albüm sanırım.

AKAY: Farklı dönemlerdeki üretimlerin farklı yansımaları oluyor diye düşünüyorum. İki albümü kıyaslamak adına değil belki ama üretim süreci ve iletişim anlamında o dönemdeki sivri ve naif köşelerimizin hafif de olsa yontulduğunu hissediyorum. Ortaya çıkan sonuç bende böyle bir his uyandırıyor.  

 

 

Rock, 2000'lerin başı ile kıyasladığımızda Türkiye'de şu an daha az popüler gibi. Buna katılır mısınız? Katılıyorsanız sizce nedenleri nedir?

ARIN: Ben rock müziğin sadece Türkiye’de değil, küresel ana akımda kapladığı alanın da giderek daraldığını düşünüyorum. Bunda özellikle rap müziğin yükselişinin de payı var. Türkiye’de ise genel çerçevesi ile adına alternatif müzik dinleyicisi diyebileceğimiz kitlenin çok da geniş bir kitle olmadığını göz önünde bulundurursak, rock müziğin payına düşen biraz bu oluyor galiba.

MEHMET: Caz müzik şu an neyse, rock müzik de biraz o yola doğru ilerliyor gibi geliyor bana.

KORAY: Ya da blues.

 

 

Son yıllarda özellikle İstanbul'da çok sayıda performans mekanı açıldı. Bu mekanların sizin yaptığınız müziğe yer verme konusunda yaklaşımları nasıl?

ARIN: Mekanlar da netice itibariyle kendilerinden talep edileni arz ediyorlar; göz önünde bulundurmaları gerekenler, yönetmeleri gerek ekonomiler var. Bizler gibi grupların kitleleri ise daha butik, daha ‘bu müziğin’ takipçilerinden oluşuyor. Fakat buna rağmen bu konuda çok sıkıntı çekmiyoruz; mekanlar da genel çerçevede müziğin her türünü sunmaya çalışıyorlar zaten. Çaldıkça da daha çok insana temas edebilir oluyorsunuz, bu da zaten bir ilerleyiş anlamına geliyor. 

 

 

Son olarak; önümüzdeki dönemde yaz konserleri olacak mı?

ARIN: Kuşadası Gençlik Festivali, İstanbul MilyonFest ve Zeytinli Rock Festivali gibi organizasyonlarda yer alacağız. Bunların tarihlerini ve yeni eklenen konserleri sosyal medya hesaplarımızda elimizden geldiğince duyurmaya çalışıyoruz.

AKAY: Uzunca bir süreden sonra tekrar sahnede olup bu şarkıları birlikte canlı icra edebilmek bizim için çok anlamlı. Bunu elimizden geldiğince çok yapabilmek istiyoruz. Arın’ın saydığı festivaller de bu yaz için netleşmiş ilk duraklarımız. Bu konserler için şimdiden oldukça heyecanlıyız. Herkesi bekleriz :D