Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Müzik » "Merak bir sanatçının olmazsa olmazıdır"

"Merak bir sanatçının olmazsa olmazıdır"

"Merak bir sanatçının olmazsa olmazıdır"17 Ocak 2019 - 01:01
"Biliyor Musun?" adını taşıyan dördüncü albümünü geçtiğimiz günlerde yayımlayan Selva Erdener, anonim ezgilerden ünlü şairlerin dörtlüklerine uzanan bir projeyle karşımıza çıkıyor. Selva Erdener ile hem son albümü "Biliyor Musun?" hem de gelecek projeleri üzerine konuştuk.
İhsan Dindar - İstanbul
 
Geçtiğimiz günlerde dördüncü albümünü “Biliyor Musun” yayımlandı. Turgay Erdener’in yanı sıra İbrahim Yazıcı ve Derya Türkan gibi önemli isimlerle çalıştınız. Albümün oluşum hikayesini öğrenebilir miyiz?
 
Albümde Cem İdiz, Turgay Erdener, Babür Tongur, Fazıl Say, İbrahim Yazıcı, Melahat İsmail gibi bu ülkenin en iyi, en yetkin klasik müzik bestecileriyle çalıştım. Bu bestecilerin şarkılarını söyleme isteğim, beni yeni bir kayıt yapmaya zorlayan şey oldu. Kayda girmeden önce uzun bir araştırma süreci geçirdim. Öncelikle bestecilerin tamamından şarkılarını istedim ve inceledim. Benim için en uygun olanlarını seçtim. Bu seçkiyi yaptıktan sonra kayıt sürecine geldik.
 
 
 
 
Dut Ağacı gibi anonim ezgilerin yanı sıra Nazım Hikmet, Ataol Behramoğlu, Yaşar Nabi Nayır ve Edip Cansever’in şiirlerini yorumladınız. Bu noktada seçimlerinize etki eden unsurlar ne oldu?
 
Albümde sekiz şarkı var. Bunlardan bir tanesi anonim. O da “Dut Ağacı”. “Gurbet Ele Düşen Aşık ise bir Babür Tongur bestesi. Babür’den özellikle rica etmiştim Karacaoğlan’dan bir şiir seçmesini. O da beni kırmayarak, bu  şarkıyı yaptı. Aslında yepyeni bir şarkıdır “Gurbet Ele Düşen Aşık” ve buna 21. y.y bozlağı diyebiliriz. Yani kendisi de yepyeni çağdaş bir bozlak yazdığını söylüyor. Bunun dışındaki şiirlerin tamamı, bestecilerin kendi tercihleriydi, kendi seçtikleri şiirlere beste yaptılar. Yalnız şunu da belirtmem gerekir, benim de en sevdiğim şairlerin şiirleri bu albümde yer alan şiirler.
 
 
 
 
Fazıl Say’ın bestelediği Nazım Hikmet şiiri Güz’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Daha önce Güvenç Dağüstün de seslendirmişti. Acaba bu şarkıyı birlikte bir düet şeklinde de dinleyebilir miyiz gelecekte?
 
“Güz” çok severek söylediğim bir şarkı. İsterim açıkçası. Güvenç ile birlikte zaman zaman konserler yapıyoruz, bir konserde de “Güz”ü beraber söyleriz, neden olmasın? Daha önce bir Fazıl Say bestesi “İnsan İnsan”da da beraber kayıt yapmıştık. Güvenç iyi dostumdur, ayrıca bence bizim şarkıcılık dilimiz birbirine benziyor. Aynı ekolden geliyoruz, ikimiz de Ankara Devlet Konservatuarı’nda okuduk, birlikte çok konserler yaptık. Anlaştığımız ortak bir dil var, bu şarkı söylememize de yansıyor. Güvençle birlikte şarkı söylemek bana her zaman kendimi iyi hissettirir.
 
 
 
 
Bugüne kadar yayımlanmış olduğunuz albümlerde Anadolu’nun ve hatta İspanya ile Orta Doğu melodilerini batı formunda seslendiriyorsunuz. Peki bundan sonrası için sadece opera seçkilerinden oluşan bir albüm yapmayı düşünür müsünüz?
 
Klasik opera repertuarı değil de, klasik müzikte kaydı yapılmamış ya da az yapılmış olanları yapmak daha çok ilgimi çekiyor. Böyle bir klasik kayıt yapmayı düşünüyorum. Son dönem elektronik müziğe merak sardım. Elektronik altyapılı kayıtlar yapmak en çok istediğim şey. Bir sonraki hedefim, elektronik müzik ile bizim müziğimizi yan yana getirmek onları buluşturmak. İnşallah bunu en kısa zamanda gerçekleştirebilirim.
 
 
 
 
 
 
Farklı coğrafyalardan ezgileri seslendirdiniz. Üstelik bunlar için bu bölgelerin en çok değer gören eserleri de diyebiliriz. Nasıl geri dönüşler aldınız?
 
Bu ülkenin şarkıcısı olarak, kendi müziğimize, kendi türkülerimize bu coğrafyanın bize kazandırdıklarına, yabancı kalmak herhalde en son isteyeceğim şey olurdu. Her zaman beni yüreklendiren ve isteklendiren olumlu eleştiriler aldım. Hem bizim halkımızın bildiği eserler hem de seslendirdiğim yabancı eserlerle ilgili hep beni mutlu eden geri dönüşler aldım. Türk halkı her zaman şarkıcının ne söylediğini dinler ve genelde onların kalplerine dokunan sözler olur. O sözleri içten ve samimi söylerseniz kesinlikle onların kalplerine de ulaşır. Ben bu samimiyeti ve aramızda kurduğumuz bu bağı hiç koparmadan, gidip dönülen bir yol gibi muhafaza etmeye gayret ediyorum. 
 
 
 
 
“Biliyor Musun?” albümü için belirlediğiniz bir konser takvimi var mı?
 
Konserlere başladık. En yakın konser tarihileri; 30 ocak İstanbul Maltepe’de. Daha sonra 8 şubat Antalya Muratpaşa Belediyesi’nde, 12 Şubat Ankara Erimtan Müzesi’nde olacak ve devam edecek.
 
 
 
 
Sizi dinleyen herkesin ortak kanaati olarak Türkiye’nin en güçlü seslerinden biri olarak kabul ediliyorsunuz. Gelecekte sizin izinizden gitmek isteyenler için bir altın öğüdünüz var mı?
 
Herkes şarkı söyleyebildiği için, şarkıcılık insanlara kolay gibi gelir. Ama incelikleri çok olan bir meslek, bu mesleği uzun yıllar sürdürebilmek için bence özenli bir hayat istiyor. Hayatınızın her anına dikkat edeceksiniz çünkü sesiniz yani entrümanınız her şeyden etkilenir. Öğrencilerime her zaman söylediğim bir şey var, o da merak etmek meraklı olmak. Merak bir sanatçının olmazsa olmazıdır. Bir de, bu işi sevip sevmediğini düşünüp, karar vermesi gerekir. Çünkü sevmediği anda, keyifli gibi gözüken bu iş eziyete dönüşebilir. Çalışmadan hiç söz etmiyorum, çalışkan olmayan bu işi hiç yapamaz. 
 
ihsan.dindar@milliyet.com.tr
http://instagram.com/ihsandinovski