Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » "Seçim döneminde duvarda çok malzeme olur"

"Seçim döneminde duvarda çok malzeme olur"

"Seçim döneminde duvarda çok malzeme olur"25 Kasım 2014 - 11:11
10 yaşını bitiren Doğançay Müzesi'nde, Burhan Doğançay'ın dünyanın farklı yerlerine yaptığı seyahatlerde çektiği fotoğraflardan oluşuyor
FİSUN YALÇINKAYA
 
Doğançay Müzesi, 10. yılında Burhan Doğançay'ın fotoğraflarından oluşan bir sergiyle sanatçıyı ağırlıyor. Daha çok ressam yönüyle tanıdığımız çok yönlü sanatçı Burhan Doğançay'ı daha yakından tanıma fırsatı sunan sergide fotoğraflar özellikle sanatçının dünyanın farklı yerlerine yaptığı seyahatlerden seçilmiş. Doğançay’ın, farklı coğrafyalardan tanıklık ettiği ve sanat yaşamında izleri olan anları yansıtmayı amaçlayan "Picture The World" sergisi, 7 Haziran 2015 tarihine dek sürecek. 2013'te kaybettiğimiz Burhan Doğançay'ın sergisi üzerine müze müdürü Bergin Azer'le görüştük.
 
Burhan Doğançay için bu fotoğraflara konu olan New York çok önemli. Onun New York’la ilişkisinden bahsedebilir misiniz biraz?
 
Burhan Doğançay, Paris’te bulunduğu yıllarda, çağdaş sanatın merkezinin New York’a kayacağını ön görmüş ve turizm tanıtım bürosunda tayininin oraya çıkması ile yerleşmiş. Resmi görevinden istifa etmesinin sebebi de, New York’tan başka bir yere gönderilmek istenmesi zaten, New York’tan ayrılmak istememiş. Görevinden ayrılınca New York’ta başarmak için uğraşan binlerce ressamın arasından sıyrılmak gibi bir hedef koymuş. İlk grup sergilerinden birisinde yer alan sanatçılar arasında Andy Warhol olmuş. Anılarını anlatırken "Ev kiramı verecek param yoktu," demişti. Ancak onun sanat yaşamında bu şehrin yeri çok önemli. Bu şehirde başarılı olmuş, ilk müze daimi koleksiyonuna dahil edilen eseri Guggenheim Müzesi’nde ve sağlığında son kez bir müze daimi koleksiyonuna alınan eseri ise Metropolitan Müzesi'nde.
 
 
Fotoğrafın onun için önemi neydi, nasıl yaklaşırdı?
 
"Fotoğraf makinası alacak param, '70’lerin başında oldu, ondan sonra hiç elimden bırakmadım," derdi. Sadece duvarları gözlemlemek ve fotoğraf çekmek için 114 ülkeye, bazılarına ise birkaç kez gitmiş. Duvarları resmetmek ile yetinmeyip, gittiği yerlerdeki insanları ve onların hayatlarını da çekmiş. Oluşturduğu dev arşiv, insanlığın son elli yılını kapsayan antropolojik bir çalışma aslında. "Seçim dönemleri duvarlarda çok malzeme olur," derdi ve bazı seyahatlerini özellikle seçim zamanı yapardı; örneğin 1981 ve 2004 yıllarında Yunanistan seyahatinde çektiği kareler, birkaç tuval çalışmasının zeminini oluşturdu. En son 2011 sonbaharında Floransa’ya gitmişti, boynunda makinası sokakları gezdi, hep fotoğraf çekti.
 
Özellikle bu fotoğrafların çekildikleri yıllar Doğançay’ın yaşamında nasıl bir döneme tekabül ediyor?
 
1962 yılında ona 'duvar' ilhamını veren ilk duvardan sonra, ABD’de başarı gösterip, maddi anlamda biraz rahat etmiş. Ardından seyahatlerine başlamış ve aralıksız devam etmiş. Fotoğraflar, yaklaşık 40 yıllık bir zamana yayıldığı için bunlarda değişen toplum ve şehir hayatını görebiliyoruz, bu çok önemli. Doğançay, son yıllarda sokak duvarının gittikçe boşaldığını çünkü duvar yazısı yazacak yaşta olanların artık sanal dünyadaki duvarlara yazdığını söylemişti.
 
Fotoğraflarda odaklandığı konulara değinebilir misiniz?
 
Burhan Doğançay, özellikle dünya duvarlarına odaklanmış ancak çok geniş bir bakış  açısına sahip olduğu için, bu duvarları inşa eden, içinde yaşayan, üzerine çeşitli müdahalelerde bulunan insanların da fotoğraflarını çekmiş. Sergide üç ana başlık altında bunları inceliyoruz.