Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Bimisal'de "Bayağı Kadın Portreleri"

Bimisal'de "Bayağı Kadın Portreleri"

Bimisal'de "Bayağı Kadın Portreleri"05 Mayıs 2014 - 04:05
Şinasi Göktürkler'in ikinci kişisel sergisi, benlik, cinsiyet ve içgüdüler ile ilgili algılar ve bu kavramların kabulüne farklı bir açıdan bakıyor

Bimisal Art & Design Gallery 09 Mayıs - 09 Haziran 2014 tarihleri arasında Şinasi Göktürkler'in yeni serisinin yer alacağı "Bayağı Kadın Portreleri" adlı ikinci kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

 

Serginin Berçin Damgacı tarafından kaleme alınan tanıtımı:

 

"Benlik, alt benlik, beden, cinsiyet, içgüdüler, cinsellik konuları toplumsal bellekte çoğunlukla bastırılmış konumda. Şinasi Göktürkler’in sanatının en büyük dayanağı ise bunlar. Kimi zaman güçlü hatta gizli kalması gerekene tehdit olarak adlandırılabilecek görseller vasıtayla, kimi zaman ise başka imgelerin arasına saklanmış siluetler yoluyla hem algı, hem de bu kavramların kabulüyle oynuyor.

 

‘Yorgan Altı’ isimli işte tuvale işlenen detaylı görselin ‘pornografik’ bulunması, sanatçı tarafında da yorgan altında sergilenerek ‘sansürlenmesi’ aslında gözü rahatsız etmemek, izleyiciye seçenek sunmak. Sanatçı, kişiyi aktif olarak işin okunmasında konumlandırarak mahremiyetin bozulması fikrini karşı tarafa bırakıyor. Sanatçının sanatı vasıtasıyla araştırdığı kavramlara en direk cevabı aslında bu işte saklı.‘Hayvanlığından eser yok’’de ise sanki birer Rorschach testi gibi. İkizlenmiş hayvan figürlerinin arasına gizlenmiş görsellerin açıklaması bireyin istemsiz çağrışımlarına açıktır, yorumlaması tamamen kişiliğin dinamiğine bırakılmıştır.

 

"bayağı kadın portreleri" gündelik hayatta karşılaşabileceğimiz tanıdık bile gelebilecek simalarla izleyiciyi karşılıyor. İlk bakışta sıradan bir anlatım seçtiği düşünülse de tuvallerdeki yüzlerin hikayeleri anlatımın naifliği ile çelişiyor. Aslında bu kişiler seks işçileri. Göktürkler, olumsuz etiketlerle ilişkilendirilen bu kişilerin en yalın en savunmasız hallerini tuvale taşıyarak daha içsel bir yorum getiriyor. Herhangi bir tanımlamadan uzak, durağan portreler mahremiyet olgusunun farklı bir yorumlaması. Yarım yüzler ile ikisinin çocukluk-ergenlik dönemine dönüyor. Yüzü olmayan vücutlarda ise daha içsel bir yaklaşım söz konusu. Bedenlerinin varlığında yüzlerinin tuval dışında kalması ise kişiliklerin göz ardı edilmelerine, sadece bedenleri üzerinden cisimleştirilmelerine gönderme yapıyor."