Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Sanatçı bölgesini nasıl keşfeder?

Sanatçı bölgesini nasıl keşfeder?

Sanatçı bölgesini nasıl keşfeder?25 Ekim 2016 - 11:10 | Ali Taptık sergide işleri yer alacak sanatçılardan biri.
Berlin'de bulunan Berlin Art Project adlı galeri İstanbullu sanatçıların eserlerinden oluşan bölge ve bağlılık kavramlarını inceleyen bir sergiye ev sahipliği ediyor. Serginin küratörü Marie DuPasquier, bölge kavramına farklı açılardan bakan isimleri seçtiklerini söylüyor
FİSUN YALÇINKAYA
 
Berlin Art Project, İstanbullu 6 sanatçının eserlerinden oluşan ‘Territories of Commitments’ (Bağlılık Bölgeleri) sergisini ağırlıyor. Sergi, çağdaş fotoğrafçılık alanında gerçekleştirilecek 'Greetings From Now On' (Şimdiden selamlar) serisinin ilk sergisi. Ali Taptık, Yusuf Sevinçli, Zeynep Beler, Seza Bali, Buğra Erol ve Joana Kohen’in eserlerine yer veren sergide her bir sanatçı, sanatsal pratikleri; kişisel ve sosyo-politik bakış açıları üzerinden bölge kavramını gözlemleyip inceliyor. 23 Aralık'a dek sürecek sergiyi küratörü Marie DuPasquier’le konuştuk.
 
Serginin başlığı, ‘Territories of Commitments’, nereden geliyor?
 
Türkiye sanatından ve Türkiye fotoğrafından konuşunca bölge meselesi de hemen gündeme geliyor. Bu ülkenin belirlediği bir bölge de olabilir veya tıpkı geçen yıl Roma’daki MAXXI müzesinde düzenlenen İstanbul sergisinde olduğu gibi şehrin belirlediği sınırlardaki bölge de olabilir... Elbette sergi, bir sanatçının bulunduğu bölgeyi bir keşif ve gözlem alanı olarak kullanması, bu bölgenin ona düşündürdüklerine nasıl yanıt verdiği, kendi bakışı ve kişisel görüşüyle neler kattığı sorusuyla ilişkili. Burada bahsettiğimiz bağlılık çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak sorumuz, ‘bu sebepler aracılığıyla başka bölgeleri keşfedebilir miyiz ve fiziksel bölgeyle hayali bölgeler arasında nasıl bir denge kurabiliriz?’ olmalıdır. Serginin başlığı bu çıkış noktalarından ve şehir filozofu Thierry Paquot’nun düşüncelerinden geliyor.
 
Zeynep Beler'in sergide yer alacak işi.
 
İstanbul merkezli çalışan sanatçıları seçmenizin sebebi neydi?
 
Galerimizin kimliği her zaman İstanbul’la ve Türkiye’yle güçlü bağlarıyla tanındı. Sergiye İstanbullu sanatçıları davet etmemiz de bununla alakalı. Galeri İstanbul’da ve Berlin’de yaşayan Türk ve Alman sanatçılara odaklanıyor. Bu 6 sanatçı farklı sesleri ve bakış açılarını temsil ediyor. Sanatçıların ifade biçimleri çok çeşitli, ayrıca sanatçı pratiklerinin çeşitliliğini de hedefledik. Örneğin, fotoğrafla çalışan ama kendini fotoğrafçı olarak tanımlamayan sanatçılar da var.
 
Bu 6 sanatçı İstanbul’un güncel değişikliklerine nasıl yanıtlar arıyor?
 
Sanatçılar çevrelerine daima kişiselleştirerek, bazen de eleştirel bir gözle bakıyor. İstanbul düşünceleri ve yarattıkları eserler için bir çıkış noktası olsa da bunun üzerinden çevreye ve dünyadaki değişikliklere dair sorunlara da çözüm arıyorlar. Bağlılıkları da aslında konu olarak oldukça evrensel.
 
'Göçmenler son yıllarda sanatın konusu'
 
Sergide İstanbul ve değişimin önemli parçası olan göçmenler nerede duruyor?
 
Sergi direkt olarak göçmenlerden bahsetmese de, Türkiye’de sanatçıların son birkaç yılda ürettikleri işlerde göçmenlerin bahsi mutlaka geçiyor. Son yıllardaki sergilere baktığınızda mutlaka göç konusu yer alıyor.