Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sanat Terimi » İtalyan Yeni Gerçekçiliği

İtalyan Yeni Gerçekçiliği

İtalyan Yeni Gerçekçiliği07 Ekim 2012 - 07:10
Antonio Ricci (Lamberto Maggiorani), ilk iş gününde oğlu Bruno'ya (Enzo Staoia) veda ediyor. Ladri di biciclette / Bisiklet Hırsızları, yön. Vittorio de Sica, 1948


İtalyan Yeni Gerçekçi Sineması (İtalyanca: Neorealismo): II. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’da ortaya çıkan sinema akımı. 1944 ile 1955 yılları arasında varlığını sürdüren Yeni Gerçekçiliği’nin en önemli özelliği hiçbir oyunculuk deneyimi bulunmayan, tamamen amatör oyuncular kullanılması ve Hollywood sinemasına tepki olarak stüdyo yerine sokakları tercih edilmesiydi.

Akımın tohumları İtalyan Cinema (İta. Sinema) dergisinde bir araya gelmiş bir grup sinema eleştirmeni tarafından atıldı. Bu eleştirmenler arasında Michelangelo Antonioni, Luchino Visconti, Gianni Puccini, Cesare Zavattini, Giuseppe De Santis ve Pietro Ingrao vardı. Derginin sahibi dönemin diktatör Başbakan’ı Benito Mussolini’nin oğlu Vittorio Mussolini’ydi. Yazarlar da bu yüzden politik konularda yazamıyorlardı ancak o yıllarda film sektöründe yer alan Beyaz Telefonlar (İta. telefoni bianchi) filmlerini eleştiriyorlardı. Beyaz Telefonlar filmleri, Mussolini’nin İtalya’yı diktatörlükle yönettiği sırada, halkın dikkatini baskı rejiminden başka tarafa çekmek ve halkı eğlendirmek için yapılan “pembe kaçış filmleri”ne verilen isimdi.


Bruno (Vittorio de Sica) ve Mariuccia (Lia Franca). Yeni Gerçekçiliğin kült filmi Bisiklet Hırsızları'nın yönetmeni De Sica, Beyaz Telefon filmlerinin aranılan oyuncusuydu. Gli uomini, che mascalzoni... / Şu Erkekler Ne Adi, yön. Mario Camerini, 1932


İtalyan Yeni Gerçekçiliği, belgesel anlamında gerçekliği yansıtmıyor, ancak işçi sınıfının günlük yaşamı yansıtacak şekilde gerçekçi öğelere yer veriyordu. Yeni Gerçekçi filmler gerçek mekanlar, gerçek (eğitim almamış) oyuncular kullanıyor ve orta sınıfın günlük yaşamını keşfe çıkıyordu. Burada yönetmenlerin amacı, gerçek olayları aktarmaktan çok, filmlerin çekildiği dönemde İtalya’da orta sınıfa mensup olmanın ne anlama geldiğine dair bir fikir verebilmekti.

Roberto Rossellini’nin, Yeni Gerçekçiliğin başlangıç filmi olarak kabul edilen “Roma, Açık Şehir”’i (Roma, Città Aperta, 1945), Nazilerin teslim olan Roma’yı işgal ettikleri 1944 yılını konu alıyordu. Faşist bir güce karşı İtalyan halkının orta sınıfının dayanışmasını konu alan film, savaşın hemen akabinde o günleri unutmak isteyen İtalyanlar tarafından başta çok ilgi görmese de, yıllar içinde hem ulusal hem de uluslararası camiada ün kazandı ve Yeni Gerçekçiliğin simge filmlerinden biri haline geldi. 1946 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazandı.


Pina'nın (Anna Magnani) vurulma sahnesi. Roma, città aperta / Roma, Açık Şehir, yön. Roberto Rossellini, 1945


Roma, Açık Şehir'in başlangıç sahnesi:



"Roma, Açık Şehir"den 3 yıl sonra, Yeni Gerçekçiliğin en çok bilinen, en çok atıfta bulunulan, kült filmi gösterime girdi: "Ladri di biciclette" (Bisiklet Hırsızları, 1948). Vittorio de Sica'nın başyapıtı, savaşın ardından Roma'nın içinde bulunduğu yıkılmışlığı ve çaresizliği, bir ailenin gözünden anlatıyordu. Ricci ailesinin babasının çalışmak için sahip olması gereken ve eşyalarını rehin vererek aldığı bisikletinin çalınmasını ve baba-oğulun çalıntı bisikleti arayışlarını anlatan film, İtalyan halkının savaş sonrası ruh durumuna tutulan bir aynaydı.


Oğul ve baba Ricciler (Enzo Staoia, Lamberto Maggiorani) kaldırımda bisikleti düşünüyorlar. Ladri di biciclette / Bisiklet Hırsızları, yön. Vittorio de Sica, 1948


Bisiklet Hırsızları, Restoran Sahnesi:



İtalyan Yeni Gerçekçiliği akımı çerçevesinde çekilen son film, gene Vittorio de Sica'nın "Umberto D."siydi (1952). Emekli devlet memuru Umberto D.'nin kiracı olduğu daireyi elinde tutma çabalarını anlatan filmin başrol oyuncusu Carlo Battisti, aslen bir dilbilimciydi ve "Umberto D.", rol aldığı tek filmdi.


Umberto D. (Carlo Battisti), çıkmamak için direndiği dairesinde köpeği Flike ile beraber. Umberto D., yön. Vittorio de Sica, 1952


Umberto D. dilenmeye çalışıyor: