Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » 'Türkiye’nin ruhu'nu ararken...
Nisan 2014

'Türkiye’nin ruhu'nu ararken...

Serol Teber, Oğuz Atay’ın eserlerinde yapmış olduğu bireysel ve toplumsal çözümleri bir tür psikolojik anahtar olarak kullanıp detaylı bir okuma yapıyor ve sonrasında bu anahtarı Enver Paşa’dan Mustafa Kemal’e, Türkiye toplumunun kronik psikozlarından 'koordinat sistemi'ne kadar çeşitli konular hakkında çıkış noktası olarak kullanıyor.
EKREM BUĞRA BÜTE 
 
Oğuz Atay’ın kısacık yazarlık hayatında yazabildikleri bize -şükürler olsun ki- kocaman bir kültürel yarık ve sayısız kelime armağan etti. Bunların arasında da ilk akla gelen elbette ki 'tutunamayan', 'disconnectus erectus'... Bugüne kadar pek çok farklı ilhama vesile olmuş bu kavram, yakın zamanda dikkate değer bir çapraz etkiyle, son derece ilginç bir kitaba vesile olmuştu. Bu ay, Okuyanus Yayınları tarafından ilk defa yayımlanan, Serol Teber’in “Tutunamayanlar'ın Politik Psikolojisi" kitabına...
 
Teber, kitabında bilhassa Tanzimat sonrası Türkiye tarihinin psikolojik bir okumasını yapıyor. Bütün bu dönem boyunca öne çıkmış pek çok tarihsel olayı, siyasal kişiyi ve edebiyat unsurunu aynı titizlik ve benzer sorular eşliğinde sorguluyor. Oğuz Atay’ın eserlerinde yapmış olduğu bireysel ve toplumsal çözümleri bir tür psikolojik anahtar olarak kullanıp detaylı bir okuma yapıyor ve sonrasında bu anahtarı Enver Paşa’dan Mustafa Kemal’e, Türkiye toplumunun kronik psikozlarından 'koordinat sistemi'ne kadar çeşitli konular hakkında çıkış noktası olarak kullanıyor.
 
Tarihsel gerçekçilik
Serol Teber, psikiyatri alanında uzun yıllar hizmet vermiş bir bilim ve yazın insanı. Özellikle 1980’lerden itibaren ilgisini yoğunlaştırdığı kitapları ve bir dönem Açık Radyo’da Şenol Ayla ile birlikte yaptığı “Didik Didik Freud” programıyla tanınıyor. Tevfik Fikret, Picasso ve Freud üzerine kitapları bulunan Teber’in genel olarak Frankfurt Okulu’yla özdeşleşen 'politik psikoloji'ye özel bir ilgi duyduğu ve bu alanda bir kitap yazmış olduğu da biliniyor ("Politik Psikoloji Notları", 1990). 
 
Yazarın 2004 yılında aramızdan ayrılışından kısa bir süre önce tamamladığı son kitabı “Tutunamayanlar'ın Politik Psikolojisi" ise yazarının ölümünden on yıl sonra yayımlandı.
Teber’in genel olarak bir çeşit “resmî zihniyet tarihi” dökümü çıkardığını söylemek mümkün. Soğukkanlı bir gayretle, Türkiye toplumuyla ilgili temel dinamiklerin ve 'köşetaşı' sayılabilecek önemli siyasal kararların arkasında yatan zihnî ve toplumsal sebepleri araştırıyor yazar. Dolayısıyla olayların kendilerini olduğu kadar arkasında yatan toplumsal ve bireysel psikolojiyi de aradığını söyleyebiliriz. Bu sebepten, kitabın geneline hâkim olan bir 'Neden?' sorusu mevcut. Bunu yaparken ne olayların tarihsel gerçekliğini ne de kendisine göründüğü şahsi perspektifi sunmaktan çekiniyor. Dolayısıyla kitabın bir yanıyla 'kişisel' bir yönü olduğunu, kimi bireysel çözümlemelerin (politik) psikoloji sınırlarında kaldığını da belirtmek gerek.
 
Hassas konulara cesur bir yaklaşım
Kitapta birçok önemli mevzu ele alınıyor ancak özel bir hassasiyetle detaylı olarak incelenen 1908-1926 arası dönem başlı başına ilgi çekici. Erzurum Kongresi’nin neden Erzurum’da tertiplendiğinden Ermeni soykırımının arkasındaki politik psikolojiye, Mustafa Kemal’in korkularından dönemin devlet terörü yapılanmalarına kadar pek çok ilgi çekici olay bu kısımda yer buluyor. Başlı başına bir cesaret ürünü olduğu şüphe getirmeyecek bu bölüm, kitabın öne çıkan ve tartışma yaratması muhtemel kısımlarından birisi. 
 
“Tutunamayanlar'ın Politik Psikolojisi", daha önce duyduğumuz pek çok konuya, daha önce pek de duymadığımız bir şekilde yaklaşıyor. Özellikle 'hassas' konularda herhangi bir zümrenin yanında durmamaya özen göstererek, cesur ve yalın bir şekilde derdini anlatıyor. Politik psikoloji üslubunu Atay’ın kelimeleriyle birleştirip yakın dönem Türkiye tarihini sıraya diziyor Serol Teber. Sayısız konuya cesurca dokunuyor oluşuyla da her türden okurun ilgisini çekecek, 'rahatsız edici' bir kitap ortaya çıkartıyor.
 
 
 
 
Serol Teber kimdir? 
1938 yılında İstanbul’da doğan Serol Teber, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuduktan sonra Nöro-Psikiyatri Kliniği’nde uzmanlık eğitimi aldı. Uzun süre Almanya’da yaşadı ve Düsseldorf Üniversitesi’ne bağlı Landeklinik Viersen’de nöro-psikiyatr olarak çalıştı. Bir dönem Açık Radyo’da Şenol Ayla ile birlikte “Didik Didik Freud” programını da hazırlayan Teber, 2004 yılında aramızdan ayrıldı. Psikiyatr kimliğiyle olduğu kadar yazarlığıyla da tanınan Teber’in çeşitli konularda yayımlanmış ondan fazla kitabı ve Cogito, Bilim Sanat, Düşün, Görüş gibi dergi ve gazetelerde yayınlanmış pek çok yazısı bulunuyor.
Teber’in kitapları arasında "Davranışlarımızın Kökeni", "Doğanın İnsanlaşması", "Politik Psikoloji Notları", "İşkence Sonrası Yaşam" ve "Toplama Kampı Sendromu", "Melankoli", "Aşiyan'daki Kahin: Tevfik Fikret'in Melankolik Dünyası", "Bilimsel Bir Peri Masalı: Freud'un Aile ve Tarihsel Romanı" gibi çalışmalar bulunuyor. Yazarın son kitabı “Tutunamayanlar'ın Politik Psikolojisi"ni ise Ayşen Anadol yayına hazırladı.