Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Aşk mı, para mı?
Ağustos 2014

Aşk mı, para mı?

Asya'nın en büyük servetlerinden birinin varisi olan Nicholas Young'ın, Singapur'da gerçekleşecek olan yılın düğününe Amerikan doğumlu Çinli kız arkadaşını davet etmesiyle başlayan roman, üç süper zengin ve soylu Çinli ailenin dedikodu ve entrika dolu yaşamını gözler önüne seriyor.
 
 
Arzu Sarı
 
Çin denince aşağı hepimizin aklına üç aşağı beş yukarı şöyle şeyler gelir: Kökleri çok ama çok eskilere giden savaşçı bir millet, tarihte prensesleri Türk hanedanlarıyla evlendirilen ırk, kalabalık bir nüfus ve estetik bir alfabe... Ama Kevin Kwan'in "Aşkın Çincesi" isimli romanındaki Çinliler ile ilk kez tanışıyoruz. Çocukluğu Singapur'da geçen ve daha sonra ailesiyle birlikte ABD'ye göç eden yazar Kevin Kwan; denizaşırı ülkelerde yaşayan, İngilizceyi mükemmel bir aksanla konuşan, Uzakdoğu'daki adalar arasında kendi özel jetleriyle uçan 'elit' ve zengin Çinlileri konu edindiği kitabında adeta yeni bir stereotip yaratıyor.
 
Peri masalı
ABD'de yaşayan ve bir üniversitede öğretim görevlisi olan Nicholas'ın yine bir üniversitede ekonomi bölümünde olan sevgilisi Rachel'ı Singapur'a davet etmesiyle başlıyor roman. Nicholas çok yakın arkadaşı Colin'in düğününde sağdıçlık görevi için Singapur'a gidecektir ve bu sürede kız arkadaşının da yanında olmasını ister. Hem böylece Rachel'ı hem ailesiyle tanıştırabilecek hem de yaz tatilinde Asya'yı gezeceklerdir. Başta kararsız ve tedirgin olan Rachel sonunda Nicholas'ın bu davetini kabul eder ve kendisini kocaman bir kaosun içinde bulur. Çocukluğunda Çin'den Amerika'ya göç eden ve emlak komisyoncusu olan annesiyle birlikte yaşayan Rachel, Singapur'a inmeleriyle birlikte hayal bile edemeyeceği bambaşka bir dünyayla karşılaşır.
 
ABD'deyken Nicholas'ın ailesi hakkında çok fazla bilgisi olmayan Rachel, İngilizce aksanıyla konuşan, beş çayları ve partiler düzenleyen, her şeyin altından olduğu inanılmaz devasa evlerde yaşayan, özel jetleriyle adalarına seyahat eden, tek sohbet konuları dedikodu ve giyindikleri markalar olan bir grup insanın arasında kendisini adeta masallarda gibi hisseder. Fakat bu peri masalı düşündüğü kadar da keyifli değildir zira karşısında Nicholas'ı kendisine kaptırmak istemeyen Singapur'un "Gossip Girl" dizisinden fırlamış gibi duran Asyalı kızlarıyla, oğluna kendi ailelerine uygun bir kız bulmayı ümit eden, Rachel'ı 'altın avcısı' olarak düşünen ve bu konuda hiçbir şeyden çekinmeyen Nicholas'ın annesi Eleanor vardır ki adeta Rachel'a karşı gizli bir savaş açar.
Bu çılgın dünyada Rachel'a yardım eden Nicholas'ın kuzenleri Astrid ve Sophie olur. Astrid, o topluluk içinde her daim dikkatleri üzerine toplayan, yaptığı ya da giydiği her şeyle olay yaratan, adeta Asyalı kızların idolü haline gelir. Tek dünyası alışveriştir neredeyse. Bunun dışında kendisi kadar zengin olmayan bir adam olan Michael'la evlidir ve bir de oğulları vardır. İçinde yaşadığı toplumun farkında olan Astrid, Rachel'dan desteğini esirgemez ve Singapurlu seçkin aile kızlarıyla Nicholas'ın annesinin Rachel'a açtığı savaşta onun yanında durup onu gelecek tehlikelere karşı hazırlar. Çocuk cerrahı olan Sophie ise içinde yaşadığı toplumu eleştirerek Rachel'ın yanında yerini alır.
 
Düğün, aile tanışmaları derken Nicholas'ın Rachel'dan kolay kolay vazgeçmeyeceğini anlayan Eleanor'un eline çok güçlü bir koz geçer. Oğlunu Rachel'dan ayırmak için yapamayacağı şey olmayan Eleanor, gerekirse Rachel'ın tüm yaşamını alt üst etme pahasına öğrendiği sırrı kullanmaya hazırlanır. 
 
Beyazperde yolcusu
Toplumdaki üst sınıf kültürünü ve züppeliği anlatan Jane Austen gibi, Jane Austen’dan ilham aldığını da açıkça belirten yazar Kevin Kwan de romanında, bu insanların sorunlarını ele alırken her şeyi abartarak ya da hicvederek okuru eğlendirip düşündüren bir kitap yazmış. Mesela Nicholas’ın annesinin Louis Vuitton mağazalarında sıra beklerkenki durumunu Japon işgaline benzetiyor... İnsan, "Jane Austen bu insanları görseydi, nasıl kaleme alırdı?" diye sormaktan kendisini alamıyor.
Komünizmin çöküşünden sonra zenginleşen Asyalı insanların hikayesinin ironik, hicvedici ve komik bir şekilde işlendiği “Aşkın Çincesi” okurlara yeni ortaya çıkan bir sınıf ve/veya kültürün hikayesini de anlatıyor ve oldukça eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Bunun dışında romanı okurken isimler için küçük bir not defteri tutmak da fena olmaz. Ayrıca "Açlık Oyunları"nın yapımcısı tarafından romanın film haklarının alındığını ve filme uyarlandığını da hatırlatmakta fayda var.