Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Bir kayıp çocuk vakası
Kasım 2015

Bir kayıp çocuk vakası

İngiliz yazar Gilly Macmillan, ilk romanı "Dokuz Gün"de kaybolan sekiz yaşındaki bir çocuğun izini sürüyor
CİHAN IŞIK
 
 
Bristol’de güzel bir sonbahar akşamında Rachel, sekiz yaşındaki oğlu Ben’in salıncaklarda biraz daha oynamak istemesine vereceği cevabın hayatını sonsuza kadar değiştireceğinden habersizdir. Bekar bir anne olan Rachel, annelik içgüdülerini bastırıp Ben’in önden salıncaklara doğru koşmasına izin verir. Kendisi salıncaklara vardığında Ben ortalarda görünmez. Birkaç kere çocuğunu çağırır. Boşanma sürecinden bu yana onu hayata bağlayan tek şey olan oğlu kaybolur. Şok ve dehşet içinde yardım aramaya başlayan Rachel, daha uzunca bir süre bu duyguların hayatına hakim olacağını görür.
 
 
Rachel Jenner, kocası John tarafından daha genç ve daha çekici bir kadın için terk edileli 10 ay olmuştur. John, oğulları Ben’in vesayeti için savaşır ve çocuk annesiyle birlikte kalmaya başlar. Boşanma sürecini sancılı geçiren Rachel’ı afacan bir çocuk güzeli olan Ben dengede tutar. John’un, Ben’e karşı olan sorumsuz tutumu Rachel’ı çocuğun hem annesi hem de babası olmaya iterken, Ben de Rachel’ın bu hayattaki herşeyi oluverir. Kısacası Ben’in kaybolması Rachel’ın hayatını köklerinden sarsacaktır. İlk şoku atlatan Rachel polise haber verir. Olay yerine intikal eden ekip, kayıp çocuk vakalarında ilk 24 saatin çok kritik olduğunu bildiğinden hemen sorgulamalara başlar. Polis Rachel’ı da sorguya alır. Olayın şokunu üzerinden atamamış olan Rachel polisin kendisini sorgulamasına anlam veremez. Üstüne, eski kocası John’un da kendisini suçlar bir tavır takınması Rachel’ı iyice kötü bir duruma sokar. Ben’in bulunması için haberin yayılması gerekir. Rachel bir TV kanalında canlı yayına çıkmayı kabul eder. Yayın, olayın duyulmasına yardım ettiği gibi dikkatlerin Rachel’ın üzerine çevrilmesine de neden olur. İnternet üzerinden yüzlerce kişi Rachel’ı suçlamaya başlar. Kadının hayatı gittikçe bir cehenneme dönüşürken davaya bakması için detektif James Clemo görevlendirilir. Detektif Clemo davanın yüksek profilli bir dava olduğunun ve eğer davayı çözebilirse kariyer basamaklarını hızlıca tırmanacağının farkındadır. James Clemo davaya herşeyini vermeye kararlıdır. 
 
 
Dedektif Clemo'nun etkisi
 
 
“Dokuz Gün”de, Ben’in kaybolmasından tam bir yıl sonrasının hikayesini anlatılıyor. Olay gününe ve sonrasına geri dönüşler yaşadığımız romanda, süreç boyunca yaşananlar hem Rachel’ın gözünden hem de Detektif Clemo’nun gözünden okura aktarılıyor. Olay sonrası psikolojik değerlendirmeye tabi tutulan Clemo’nun doktorunun terapi seansları sırasında aldığı notları adamın bilinçaltına ışık tutarken Clemo’nun kendi hazırladığı olay raporu da okura soruşturmanın detaylarını aktarıyor. Hikayenin normal akışı içerisinde blog yazıları, gazete haberleri, e-posta’lar gibi dökümanları da kullanan yazar, hem gerilimi hem de olayı çevreleyen gizem bulutunu sürekli ayakta tutmayı başarıyor. 
 
 
“Dokuz Gün”, yazar Gilly Macmillan’ın ilk romanı olma özelliği taşıyor. Polisiye, gizem ve gerilim türlerinde gezinen roman bir kayıp çocuk vakasında ailenin yaşaması muhtemel duyguları başarıyla aktarıyor. Rachel’ın suçluluk, kahır, öfke, umut, korku ve endişe üzerine kurulu yaşantısı, insanların birbirlerini suçlamaya başlamasına neden olan paranoya hissi ve tabii ki zaman geçtikçe baskınlaşmaya başlayan bir umutsuzluk hissi... Yazar öyküsünü anlatırken karakterlerini ince bir gizemle sarmalamayı da ihmal etmiyor. 
 
 
Ters köşe yapan gelişmeler
 
 
Aslında tüm öykünün ardında, yazarın altını çizmek istediği birkaç motiften bahsetmek gerek. Hikaye ilerledikçe gelişen olaylar, okuru ters köşeye yatıran gelişmeler, bölümlere hakim sürekli bir gizem hissi okuru sayfaları çevirmeye iterken yazar, Detektif James Clemo üzerinden, hayatımızı teslim ettiğimiz görevlilerin de eninde sonunda tıpkı bizim gibi sıradan, kusurlu insanlar olduğunu vurguluyor. Ayrıca medyanın liderlik ettiği kalabalıkların bir başkasının hayatını yargılamaktan asla geri durmayacağına da dikkat çekiyor. Bu aralar yüklü bir gizem/gerilim romanı okumak isteyenler bu fırsatı kaçırmasın.
 
 
 
2015'in en iyilerinden
 
 
Gilly Macmillan'ın ilk romanı yayımlanır yayımlanmaz listelerin ilk sırasına otururken kitabın yayın hakları 20'den fazla ülkeye satıldı. İngiltere'de yayımlandığı ağustos ayında listelerin ilk sırasına oturan kitap Amazon'da 'Ağustos 2015 - Ayın En İyi Çıkış Romanı', Bookseller'da 'Ağustos 2015 - Ayın En İyi Romanı' unvanlarını alırken The Observer'da '2015 Yazının En İyi Romanları Seçkisi'nde yer aldı ve National Reading Group'un 'Day Newcomer Award 2015'in finalisti oldu.