Milliyet Sanat
Ekim 2016

Bitmeyen Yüzyıl

Geçmiş yüzyıla veda ve birkaç küçük itirafYazar, şair ve editör Öner Ciravoğlu'nun iki bölümlü kitabı “Bitmeyen Yüzyıl”, toplam altı şiirden oluşuyor.
 
Öner Ciravoğlu
Yasak meyve Yayınevi
Fiyatı: 10 TL
Şiir
 
Şebnem Soral Tamer
 
 
Öner Ciravoğlu’nun yasak meyve’den çıkan kitabı, sadece altı şiiri bir araya getirmiş. Ancak "Bitmeyen Yüzyıl"ı okuduğunuzda matematiğin bir manası kalmıyor; sayfa sayısı az olsa da okuyana emanet ettiği heybe, tüm yüzyılın tozuyla, hüznüyle ve hatırasıyla dolu. '68 kuşağının tanık olduğu sarsıcı toplumsal deneyimlerin de kayda alındığı bu mısraların her biri, gerçekten de ‘kurşun kalemdeki diş izleri’ gibi. 
 
Umut dolu satırlar
 
Kimileri şiir okumanın en güzel yanı sorulduğunda, "Hatırlamak" der. Belki de okurken hatırlamak... Kapağı kapatarak değil, şiirin içindeyken, okuyorken, onu yaşıyorken hatırlamak. Şairin derdini bilmeden ya da bilerek, kendi hayatınızdan bir şeyler hatırlamak. Çünkü mısra mısra, hissettiğiniz tüm duyguları size yükleyen bu güdü aslında; ne olursa olsun kendinizi düşünmek, kendinizi onun yerine koymak gibi bir şey... Örneğin, “Yenilmedi umut, yenilmedi bir türlü Spartaküs’ten beri / Bil ki bizim uçsuz bucaksız maviliklerimiz / Uzayıp gider içimize, enginlere” diyen Ciravoğlu'nun “Alıp başını gitmek isteğiydi / Yüzyıl daha bitmemişti, bitecek gibi değildi” dizeleri, kitabın adının nereden geldiğine ve şiirin yazarının umuduna işaret ediyor. 
 
Hüzünlü bir hikaye gibi
 
“Aşkın tanımı da değişecek mi artık / Yaralarımız daha çabuk mu sağalacak / Ben sevdiğimi kime haykıracağım / Hangi deniz çekecek beni açıklarına” bölümünde, şairin gençliğini geçirdiği yüzyıla el salladığı bir şiirin son bölümü. Ama bu bölüm okurunda tam tersi duygular da hissettirebilir: İlk kez âşık olup hemen ardından ilk kez kalbininin kırıldığı ânı hatırlatabilir... Neyse ki sonsuza dek özgürsünüz ve bu hisler için sizi kimse yargılayamaz. Sadece siz ve şiir varsınızdır orada. Her şiirin başlığı altına küçük puntolarla yazılan ithaf kişisini de muhtemelen bu yüzden görmeyiz, görmezden geliriz. Bize göre onun sahibi, kitabı tutan ellerdir. Kime yazıldığını umursamadan, her satırda kendi hikayemizin izini gözleriz. Şiir okumak büyük bir özgürlüktür, muğlâk tanımların hepsini üzerimize alıp kendimizi metinle bütün kılabilir ve o an için bile olsa yaşanmışlıklarımızda daha derin anlamlar bulabiliriz.  
 
Öner Ciravoğlu’nun şiirleri, geride bıraktığımız yüzyılın en sancılı döneminde doğup gözlem yapmış bir şairin, hüzünlü bir dille kaleme aldığı bir hikayeye benziyor. İçinde kaybolup kendi hikayenizi arayabileceğiniz; inceliklerle, bilgiyle örülmüş bir labirent. 
 
Hem yayıncı hem yazar hem de şair
 
Yazar, şair ve editör Öner Ciravoğlu, YAZKO ve Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde yöneticilik ve editörlük yapmış bir isim. TYS'nin Güzel Yazılar derigisini çıkaran Ciravoğlu ilk dönem şiirlerini "Kalepark" adıyla 1995 yılında yayımladı. "Nutuk"u öğrenciler için kısaltıp sadeleştirdi. Hıfzı Topuz ile "Ardından Yıllar Geçti" adlı bir nehir söyleşisi gerçekleştirdi ve aynı isimle kitaplaştırdı. Remzi Kitabevi'nin Yayın Koordinatörü olan Ciravoğlu'nun dokuz tane kitabı var.