Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Deniz ile Herakles'in hikayesi
Mayıs 2015

Deniz ile Herakles'in hikayesi

Lyliane Adra ile Catherine Brillon'un kaleme aldıkları ve Selçuk Demirel'in resimlediği "İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi", müzede bir gece geçirmek zorunda kalan Deniz'in yaşadıklarını matrak bir dille anlatıyor.
"İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi"
Lyliane Adra, Catherine Brillon
Çev: Sinan Fişek
Yapı Kredi Yayınları
Fiyatı: 18 TL
Çocuk 
 
HÜLYA AVTAN
 
"İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi" aslında Deniz’in hikayesi. Deniz kim mi? Deniz biraz dertli bir çocuk. Çünkü hem okul arkadaşlarının hem de ailesinin onu pek sevmediğinden şikayetçi. Bu yüzden pek arkadaşı da yok Deniz’in. Buraya kadar çok hüzünlü bir hikaye gibi duruyor, ama aslında hiç değil. Deniz, hem arkadaşları hem de ailesi tarafından çok seviliyor elbette. Fakat hikaye başladığında bunun farkında değil henüz. Peki bunun farkına nasıl varıyor? Lyliane Adra ve Catherine Brillon’un kaleminden çıkan "İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi", Deniz’in aslında sevilen bir çocuk olduğunu anlamasını sağlarken üstüne, ona kimselere nasip olmayacak bir macera sunuyor: Müzede bir gece geçirme fırsatı!
 
Sıradan bir okul hikayesi gibi başlayan "İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi" adına yakışır inanılmazlıklarla dolu. Çünkü Deniz’in macerası sadece müzede kapalı kalmakla sınırlı değil. Hatta bu, başına gelenlerin yanında hiçbir şey... Okul arkadaşları ve öğretmeni ile Yunan mitolojisi heykellerinin olduğu müzeyi ziyaret eden kahramanımız Deniz, elbette Herakles’in ışıkların sönmesiyle kımıldayıp yayı ve gürzünü yere bırakacağını bilemezdi. Bunu müzede bir gece geçirmeyen hiçbirimizin bilemeyeceği gibi... Ama bu inanılmaz gece daha pek çok inanılmazlığa da gebe. Arkadaşsızlıktan yakınan Deniz'in Yunan mitolojisinin en büyük kahramanlarından Herakles'le başlayan dostluğu önce mitolojiye dair türlü kavramları öğrenmesiyle gelişiyor (mesela yarı-tanrı gibi). Sonrasındaysa Herakles'in nasıl dünyaya geldiğini, Herakles'in ağzından öğrenme şansına sahip oluyor Deniz. Deniz'in bu hikayelerle aklı karışıp kendine dair sorular kafasında belirirken, Herakles de her gece sıkıldığı müzede yeni bir arkadaş bulmanın şevkiyle anlatıyor da anlatıyor hikayelerini. Ta ki, Herakles'in bulunduğu müzede, kaçınılmaz şekilde bu maceranın ortaya çıkacağı ana kadar... 
 
Konuşan heykeller
 
Evet, Deniz için büyük bir çılgınlık gibi görünen, gece müzede kalma fikri çoktan beklenenin çok üstünde olaylara sebep oluyor. Çünkü Deniz, daha neler olduğunu anlayamadan kendini sadece Herakles ile sınırlı kalmayan mitik dünyanın içinde buluyor. Üstelik başına gelen, şimdiye dek Herakles'e dair yazılmış tüm hikayelerden farklı, yeni bir hikaye. Deniz ile Herkales'in hikayesi! Tek gecede olup bitse de, hayat boyu unutulmayacak bir gece bu aynı zamanda. Ama sabahı da en az gecesi kadar güzel oluyor Deniz'in. Müze dolaşmak herkes için her zaman renkli bir iş olmuştur çünkü. Sadece heykellerin önünden geçmekle kalmayıp onların hikayelerini merak eden, öğrenmek isteyenler için bilhassa... Fakat bu kitap sayesinde, bunu bu kadar eğlenceli bulmayan okurların da müzeye bakış açılarının değişeceği tartışmasız. Şimdiye dek bu deneyim ilgilerini çekmiyorsa bile bu sayede daha ilginç hale gelecek. Deniz'i okurken bir yandan kıskanmaktan alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Onun hikayesini okurken başından geçenleri yaşamış kadar oluyorsunuz. Elbette "Hiç heykel konuşur mu, Deniz'in hayal gücüdür o," diyenler olacaktır, ama atlamamanız gereken şey şu ki, zaten kitap inanılmaz bir gece ve müze gezisi vaadediyor çocuklara. Okurunun hayal gücünün sınırlarını genişletirken aynı zamanda da karakteriyle kendini hızla özdeşleştirdiği bir deneyim sunuyor.
 
Deniz'in gözünden
 
"İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi" seçtikleri meslekler sebebiyle çok sayıda çocukla bir arada olan Fransız yazarlar Lyliane Adra ve Catherine Brillon ikilisini yan yana getirmiş. Annesi Fransız, babası Lübnanlı olan Adra, iki farklı kültür arasında büyümenin avantajlarından nasibini almış ve içindeki yazma isteğini de bu sayede edindiği hoşgörü ve cesarete borçlu bir isim. Brillon ise konuşma zorluğu çeken çocuklarla çalışma deneyiminden yola çıkarak okul ve aile hayatında zorlanan çocuklara dair hikayeler yazma gereksinimi duymuş. Bu iki yazarın birlikteliği ve temelde ilgilendikleri meseleleri bir çocuk hikayesine uyarlamalarının güzelliği bir yana, bunu bir çocuğun gözünden sade ve merak uyandıran şekilde yapabiliyor olmaları ayrıca bir başarı. Sinan Fişek'in çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan kitabın tek göze çarpan yanı bu değil üstelik. Söz konusu bir çocuk kitabıysa elbette çizerine değinmeden olmaz. Zira kitap Selçuk Demirel'in resimleriyle okuru için çok daha anlaşılır ve gerçekçi hale geliyor. 
 
Uzun lafın kısası şu ki, Herakles'le tanışıp türlü maceralara atılacak kadar şanslı hissetmeyebilir ve hatta bunu daha önce hiç akıl edememiş de olabilirsiniz, doğal olarak. Fakat "İnanılmaz Bir Gecenin Hikayesi" sayesinde bunun kapıları açılıyor.