Milliyet Sanat
Mart 2017

Gölge

Tek başınıza olduğunuzda okumayın!Her an karanlık bir gölge tarafından izlenen Cloe; gerçekle düş, akıl ve delilik, muhakeme ve paranoya arasındaki sınırdadır. Polis memuru Alaxandre Gomez, Cloe’nin yaşamını alt üst eden gölgenin gizemini sorgularken, esrarengiz bir gölge yalnız kalan Cloe’yi terk etmeyecektir.

GENCAY ALTAY

Fransız, gerilim ve polisiye yazarı Karine Giebel’in 2012 yılında kaleme aldığı ödüllü psikolojik-gerilim romanı "Gölge", Pegasus Yayınları tarafından Türkçe olarak yayımlandı. Kitap, hırslı ve başarılı bir iş kadını olan Cloe’nin esrarengiz bir gölge tarafından izlenmesi etrafında dönüyor.

Fransa’da korku-gerilim türlerine verilen Marseillais du Polar ve Polar de Cognac edebiyat ödüllerine değer görülen "Gölge", yazarın çok okunan kitapları arasında gösteriliyor. Karine Giebel, hukuk eğitimini tamamlamasının ardından edebiyata yönelmiş. Dünya çapında okunan ve eserleri dokuz farklı dile çevrilen Fransız yazar, korku-gerilim alanında çok sayıda eser üretmiş. Kitaplarında kompleks ve çok yönlü karakterler inşa ederek özgün bir anlatı yakalayan yazar, bu sayede fantezi sınırlarında ve ötesindeki gerçekliğe de değiniyor. Yazarın psikolojik-gerilim türünde kaleme aldığı bu romanı "Gölge" okuru paranoya, manipülasyon ve delilik hakkında düşündürüyor.

Üç karakter, üç mekan

Yazar, hikayesini üç ana karakter ve üç mekan üzerinden kurguluyor. Baş kahraman Cloe, yüzü ve cismi olmayan karanlık bir gölge ve kendini bu gölgenin gizemini çözmeye adayan hırslı polis memuru Alaxandre Gomez… Her satırın gerilim yüklü olduğu bu sürükleyici hikaye, üç ana mekanda geçiyor: Cloe’nin yaşadığı daire, iş yeri ve polis memuru Gomez’in evi. Esrarengiz gölgenin kendisini takip etmesinden önce neredeyse mükemmel bir hayatı olan Cloe birikimlerini, arkadaşlarını ve işini esrarengiz gölgenin yaşamına girmesiyle kaybetmekle yüz yüze geliyor. Sokakta, evde, işte ve en mahrem anlarında bile yanında beliren bir gölge, o güne dek neredeyse yenilmez ve güçlü bir savaşçı olan Cloe’yi alaşağı edecektir.

Gerilim yüklü

Gomez ise eşi kanser hastası olan hırslı bir polis memuru. Karakolda ve sahada suçlulara hatta diğer polis memurlarına korku saçan ve otoriter bir karakter olan Gomez, evdeyken sevecen, saygılı ve aşk dolu bir adam. Kendisini korkutan tek şey ise her yeni günde karısının hastalığıyla savaşmak durumunda olduğu gerçeği... Ne var ki gölgenin gizemi şimdi onun da omuzlarına çökmeye başlıyor.

Yer yer birinci ağızdan, yer yer üçüncü ağızdan aktarılan hikayede, yazar; okuru farklı pozisyonlarda konumlandırıyor. Birinci ağızla kaleme alınan bölümlerde gerilim, ritmik ve yoğun bir şekilde ilerlerken, okur eserle olan mesafesini yitiriyor ve başkarakter Cloe’nin yerinde buluyor kendini. Paranoyak, huzursuz, kaygılı ve bir şeyin/birinin hemen dibinde, arkasında, yanı başında durduğundan, belireceğinden emin… Karine Giebel, karakterlerin karmaşık doğasını tasvir etmek içinse üçüncü ağzı kullanıyor. Böylelikle okur, karakterin dışına çıkıp farklı açılardan aynı olaya bakabiliyor. Giebel'ın romanı yozlaşan ahlaki değerlere, yaşamla ölümün ayrılmaz bütünlüğüne, akıl ve deliliğe dokunuyor ve birbiriyle çelişen gerçeklikleri ‘fantezi’ aracılığıyla anlatıyor. Sürükleyici dili ve heyecan dolu hikayesiyle kimsenin kolay kolay elden düşüremeyeceği bir roman "Gölge".