NERGİS FIRTINA

 

“Hayalim, bir gün her insanın sahip olduğu yeteneklerinin farkına varıp kendi mutluluğunun sorumluluğunu eline alması. Çünkü hayatta hiçbir şey çocukluk düşlerini gerçekleştirmekten daha önemli olamaz…”  diye başlıyor kitabına Raphaelle Giordano. Hayatımızın iplerini ellerimizde tuttuğumuzu, ama aslında bunun farkında olmadığımızı bir kez daha anlıyoruz Giordano ile. İsmiyle müsemma, kitabı okuduktan sonra durup düşünüyorsunuz ve sayfaları bir kez daha karıştırmak istiyorsunuz.  

 

 

Giordano insan hayatındaki tekdüzeliği ‘akut rutinizm’ terimiyle açıklıyor. Peki nedir bu rutinzm ? Kitabın ‘rutinoloğu’ Claude Dupontel, akut rutinizmi şöyle anlatıyor: “ Dünyada, özellikle Batı’da gittikçe yaygınlaşan ruhsal bir sorun bu. Çoğunlukla aynı belirtilerle ortaya çıkıyor: Motivasyon eksikliği, müzmin bir kasvet hali, anlam ve yön kaybı, hayal kırıklığı, bıkkınlık, maddi her şeye sahip olup bir türlü kendini mutlu hissedememe…” . Muhtemelen kulağa çok tanıdık geliyor. Büyük şehirlerin, metropollerin yarattığı insan modelinin sonucuna katlanmaya çalışıyoruz.

 

İşte tam bu sırada Giordano imdadımıza yetişiyor. Hayatımıza 30’lu yaşlarında, evli ve bir çocuk annesi Camille’i sokuyor. Sayfaları çevirdikçe Camille’in kurgusal bir karakter değil, içimizden biri olduğunu anlıyoruz. Her şey Camille’in bir gece ormanda kaza yapmasıyla başlıyor. Yardım ararken ileride rutinoloğu haline gelecek olan Claude Dupontel ile böyle tanışmış oluyoruz. Raphaelle Giordano, alıştığımız kişisel gelişim kitaplarından farklı olarak, metotları bize anlatırken kurgulama yöntemini seçmiş. 

 

 

Claude’un, rutin bir hayattan kurtulmak için anlattığı her bir metot Camille’in yaşadıklarına bağlanıyor ve bizim kendi hayatımızla empati kurmamızı sağlıyor. Bir örnek vermek gerekirse, kitapta kullanılan metotlardan birisi kendinizi normal hayatınızda hayran olduğunuz ya da sevdiğiniz biri hissetmeniz. Kahramanımız Camile bu metodu adeta bir oyuna çeviriyor ve bir gün boyunca kendini Fransız aktris Catherine Denevue gibi hissediyor. Buradaki maksat, ister istemez özgüven eksikliğini tamamlamak için adım atmak. Her bir metot çok akıcı işlenirken, eğlendiriyor da. Dilinin sade ve anlaşılır olması, okunmasını daha da zevkli kılıyor. Kitabın içinde ayrıca hayatımızı nasıl tekdüzeliğe döndürdüğümüzün şeması da mevcut. Sayfalar ilerledikçe aşama kaydettiğinizin farkına hemen varıyorsunuz. Bize her bir metodu hayatımıza uygulamak kalıyor.

 

Yazar, ressam ve kişisel gelişim uzmanı Raphaelle Giordano 1974 yılında Fransa’da doğdu. Ecole Superieure Estiene’da uygulamalı sanat bölümünden mezun olduktan sonra, Paris’te halkla ilişkiler ajanslarında çalışmaya başladı. Kişisel gelişim alanında eğitim aldıktan sonra kendi yaratıcı yaşam koçluğu şirketi olan EMATONE’u kurdu. 2015 yılında ise  çıkardığı ilk kitabı “İkinci Hayatın Tek Bir Hayatın Olduğunu Anladığında Başlar” okurdan büyük ilgi gördü ve çeşitli dillere çevrildi. Giordano, verdiği bir röportajda kitabında aktardığı tüm metotları birebir yere getirdiğini ve her bir adımı önce kendisi üzerinde denediğini söylüyor. Giordano’nun ufkunu açan bu kitap okurunda da aynı etkiyi gösteriyor…