Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Kasvetli ormanın cesetleri
Şubat 2015
Kasvetli ormanın cesetleri
Dolores Redondo'nun esrarengiz ve mistik olaylara yer verdiği romanı "Gardiyan", İspanya'nın Bask bölgesindeki Baztan Ormanı'nda işlenen cinayetler üzerine kurulu.
Hakan Güngör
İspanyol yazar Dolores Redondo'nun ilk romanı "Gardiyan", Bask bölgesinde geçen bir cinayet romanı. Bir ormanda katledilmiş üç genç kızın cinayetinin anlatıldığı roman, konu olarak ülkecek bize pek yabancı değil. Zira, son olarak Özgecan Aslan'ın Mersin'de vahşice katledilmesi, bu kitabın her satırında okura kendini sorgulatıyor. Kitaba dönecek olursak, üç cinayetin peşindeki dedektiflerden biri Amai Salazar'dır. Genç kadın, zor bir çocukluk geçirir. Psikolojik problemleri olan annesinden gördüğü şiddetin etkilerini de yoğun biçimde, zaman zaman yaşar. Amaia, annesiyle olan sorunlu ilişkisi ve üzerinde çocuk yaştan itibaren var olan baskılar nedeniyle kendi yoluna gider. Çocukluk travmalarıyla başa çıkamadığından kardeşleri ile de arasına mesafe koyar. Kocası James ile uyumlu bir çifttirler, ancak tek problemleri çocuklarının olmamasıdır. Hırslıdır; işini iyi yapmak ve mesleğinde yükselmek için elinden geleni yapar.
Üç cinayet tek katil
Bir gün, dedektif Salazar'ın yaşadığı şehir bir cinayetle sarsılır. Henüz ergenlik çağındaki bir kız öldürülür. Ceset, bir ormanda bulunur. Kıyafeti boydan boya yırtılmış, cinsel organındaki kıllar tıraş edilmiştir. Kolları ise dua eden Meryem şeklinde yerleştirilmiştir. Vahşice işlenmiş cinayet için alarma geçilir. Araştırmalar sürerken aynı yaşlarda bir başka kızın cesedi daha bulunur. Katil, kızın iç çamaşırını çıkararak elbiseyi yırtmıştır. Cinsel organındaki kıllar yine tıraş edilmiştir. Bir de genç kızın cinsel organına bir tür çörek bırakır katil... Bu caninin kim olduğu üzerine dedektiflerin de aklına pek çok ihtimal gelir. Hatta bunun bir 'yaratık' olduğu iddiaları bile atılır ortaya. Bu yaratık ise, halk tarafından ormanın gardiyanı olarak bilinir. Bölgede yaşayanların yüzyıllardır ormanda yaşadığına inandığı bu yaratığın adı Basajaun'dur. Doğayı ve saflığı koruduğuna inanılan bu yaratığı bir zamanlar gördüğünü iddia edenler de hâlâ vardır. Ormanın derinliklerinde işlenen bu cinayetlerin sebebinin Basajaun olabileceği fikri Amaia’nın da kafasını karıştırmaya yeter.
Bu sırada üçüncü bir cinayet daha işlenir. Üç cinayette de ortak özellik vardır: Öldürülme şekilleri dışında, öldürülenlerin hepsi ergenlik yaşlarındaki kız çocuklarıdır ve hepsinin de aileleriyle sorunları vardır. İpuçları bir araya getirildiğinde şu sonuçlar ortaya çıkar: Katil çocukluk kavramına aykırı düşen, olgunluğun sembolü olan cinsel organlardaki tüyleri keser. Cinsel organın üzerine de, bölgenin geleneksel tatlısı olan bir çöreği koyar. Bir tür geleneksel değerlere bir gönderme olan bu eylemin bir de sonucu vardır: Ormandaki yabani hayvanlar bu çöreği yerken, kızların genital bölgelerini de paramparça eder. Katilin kıyafetleri yırtma nedeni ise, bu kıyafetlerin 'ideal saflığa' aykırı olduğunu düşünmesi... Peki bu mahremiyet ve geleneklere bağlılık nedeniyle insan öldürmeyi göze alan cani kimdir? Gerçekten bir canavar mı, yoksa canavarca hislere sahip bir insan mı? Amaia Salazar, bu soruların peşine düşer.
Yerelden evrensele
Yazar Dolores Redondo, caninin peşinden okuru sürüklerken defalarca da ters köşeye yatırıyor. Okur bir noktadan sonra Amaia ile bütünleşiyor ve yeni bir cinayet daha işlenmeden katilin yakalanmasını istiyor. Redondo, 1969 doğumlu; hukuk ve gastronomi eğitimi gördükten sonra bir restoran açmış. Bu süreçte kısa öyküler de yazmaya başlamış. Çocuk romanları da kaleme alan Redondo’nun kitapları bugüne dek milyonlarca satmış. Redondo, “Gardiyan”da Bask kültürünü, geleneklerini, insan ilişkilerini temel alarak yerelden evrensele geçiriyor.