Milliyet Sanat
Eylül 2015

Müze içimizde

Susan Verde'nin yeni kitabı, küçük bir çocuğun müze ziyaretinden ve büyük sanat eserleri karşısında yaşadığı deneyimden mürekkep
HÜLYA AVTAN
 
Müzede vakit geçirmekten zevk alan bir kızın kısa hikâyesi "Müze", anne ve babaların sanata ve müzelere bakışını tazelerken çocukları da bu konuda heveslendiriyor. “Ne zaman bir sanat eseri görsem bir hoş oluyor içim,” diye anlatmaya başlayan bir küçük kız çocuğu düşünün. Bu kız müzeye girdiğinde yetişkinlerden farklı olarak ne hissediyor olabilir; bunu hiç düşünmüş müydünüz? 
 
Susan Verde'nin kaleme aldığı "Müze", ana karakterinin deyişiyle renkli, desenli, ‘eğri büğrü’ insanı şaşkına çeviren sanat eserlerinin karşısına bir çocuğun bakışını koyuyor ve bu soruya cevap arıyor. Yazarlığının yanı sıra, çocuklar için yoga eğitmenliği de yapan Susan Verde’nin üstlendiği kitap, müzenin içerisinde, sanat eserlerinin karşısında oradan oraya koşturan, mutlu olan, duygulanan, düşüncelere dalan karakteriyle okurunu da küçük bir müze turuna çıkıyor. 
 
Dolaysız ve samimi
 
Müzeyi dolaşırken bir sanat tarihi kronolojisi gözetmeksizin, sadece hissederek ve hatta kimi zaman dans ederek oradan oraya sıçrayan bir çocuk var karşınızda. "Dolaşmaya sağdan mı başlamalı, mı soldan mı?" sorusunun ya da, "Klasiklerden önce kübikler mi gelirmiş hiç," gibi eleştirilerin ortadan kalktığı kitap, bu yüzden beklentisiz bir maceranın da romanı. Karakterinin deyişiyle, kimi zaman ‘mavi ve kederli’ hissettirirken, kimi zamansa onca eğrilik ve büğrülük karşısında kendini yerlere attırıp kıkır kıkır güldürtüyor. Başkarakter boş bir tuvale bakarken hayallere dalıyor, ya da Rodin'in düşünen adam heykelini görünce durup bir nefes alıyor... İşte tüm bunlar, bu küçük ziyaretçinin müzeye bakışıyla yeni ve alışılmışın dışında bir sanat yorumunu da beraberinde getiriyor. Sanat eserlerinin ya da üreticilerinin isimlerine, dönemsel koşullarına hapsolmadan, bambaşka bir noktadan ele alıyor her şeyi. Bir yerden sonra kendini de bir şeyler üretmenin içine dâhil ediyor. Üstelik tüm bunlar bir çocuğun, kaçınılmaz olarak dolaysız ve samimi dilinden de fazlaca nasibini almış oluyor.
 
Çocuğun gözünden
 
"Müze"nin çizimlerini ödüllü illüstratör Peter H. Reynolds üstlenmiş. Sadece okurunu müzenin içine sokmakla kalmayan kitapta, Picasso’dan Van Gogh’a dek pek çok isme göz kırpan çizimleriyle Reynolds, kitabın diline ve akışkanlığına yaraşır görseller yaratıyor. "Müze"nin sonuna geldiğinizde sayfalar boyunca birlikte dolaştığınız başkarakter, gördüklerinin hâlâ tesirinde kalmayı sürdürüyor. Ayrıca bu kısa sanat yolculuğunda, müzenin aslında  'kendi içinde' olduğunu anlamış olarak tamamlıyor gezisini. 
 
"Müze" bu haliyle, çocuklarıyla sanat üzerine iletişim kurabilme konusunda kafasında soru işaretleri olan ebeveynler için de başlangıç noktası niteliği taşıyor. Bakanın, gördüğü şey karşısında kendini ifade edebilmesi konusunda cesaretlendirici bir çalışma. Oyunbaz dili ile çocuk bakışını, bir çocuğun gözünden resmederken güldürdüğü kadar merak uyandıran sorular da sordurtuyor. Kitap, sanat eseri karşısındaki duruşu, sadece bir nesne ile kurulan ilişki gibi algılamanın ötesine geçiriyor. Duyguları, merakı ve heyecanı da işin içine katarken Verde ve Reynolds ilham verici bir işe de imza atıyor.