Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Tanrılar Zar Attığında
Şubat 2017

Tanrılar Zar Attığında

Köpekler ve insanlarKanada'nın bol ödüllü yazarı Andre Alexis, "Tanrılar Zar Attığında" adlı romanında insani yetenekler bahşedilmiş 15 köpek üzerinden mutluluk, inanç, sevgi, güç ve nefret temalarını irdeliyor.
Nergis Fırtına
 
Trinidad ve Tobago asıllı Kanadalı yazar Andre Alexis'in bir beşleme olarak planladığı ve "Pastoral" ile başlayan serisinin ikinci romanı "Tanrılar Zar Attığında", ülkesinde pek çok ödül kazanmış bir roman. Serisinin ilk kitabı da ikincisi gibi ödüllerle taçlandırılan yazar, "Pastoral"i yazarken Beethoven'ın aynı isimli 6. Senfonisinden etkilenmiş. Hem dergicilik hem tiyatro yazarlığı yapmış bir yazar olan Alexis'in romanındaki diyaloglar, karakterleri üzerine yaptığı araştırmalar onun çok yönlülüğünün meyveleri gibi... 
 
Romanın başkarakterleri Hermes ve Apollo, Antik Yunan tanrılarının günümüzde vücut bulmuş halleri. Hermes ve Apollo, Toronto’da Wheat Sheaf Barı'nda oturmaktadır. Sohbet koyulaştıkça ölümlü tanrılarımızın aklına bir fikir gelir: Hayvanlara insanların sahip olduğu akıl ve düşünme yeteneğini bahşetselerdi, hangi tür daha mutlu olurdu? İki tanrı bu soru üzerine iddiaya girer. Kaybeden dünya zamanıyla bir sene boyunca kölelik edecektir. Bardan çıktıklarında bir veteriner kliniğinin önünden geçerler ve bu deneylerini klinikteki 15 köpeğin üzerinde uygulamaya karar verirler. 15 köpeğe insan bilinci ve konuşma yeteneği verilir, ancak bu hayvanlara bahşedilen bir armağan mıdır, yoksa onların katlanmaları gereken bir zorluk mudur?
 
Bireysel özgürlük 
 
Alexis’in inanç, sevgi, güç ve nefret temalarını işlediği serisinin ikinci kitabında, 15 köpeğin arasında sivrilen ve kitaba anlamını kazandıran dört köpek karakterle tanışıyoruz: Grubun lideri olan ve güven problemi yaşayan Napoli mastifi Atticus, kurnaz labradorlar Frick ve Frack, dil kullanımında başarılı, şair ruhlu köpek Prens (sadece insan bilinci ve konuşma yeteneğini değil, insan ırkının sahip olduğu karakter özelliklerini de temsil ediyor). Yazar, köpekler üzerinden bireysel özgürlük düşüncesini de irdeliyor ve "Ne ile mutlu oluruz?" sorusunu her fırsatta sormayı ihmal etmiyor.
The Guardian'da çıkan kitap eleştirisinde “Alexis romanın diliyle, köpeğin kemiğiyle oynadığı gibi oynuyor,” cümlesi aslında yazarın tam da yapmak istediğini özetliyor. Kitapta köpekler kendi jargonlarını oluşturarak anlama, konuşma ve insanlarla iletişim kurma becerilerini geliştiriyor. Köpeklerin havlama özelliklerinden yola çıkarak her bir sesi heceye dönüştürmeleri, Alexis’in dil ile oynama yeteneğini de gözler önüne seriyor.
 
"Köpek Kalbi"ni sevenlere
 
60'lı yaşlarındaki yazar Andre Alexis’in kitapta kullandığı ölüm teması da ayrıca dikkat edilmesi gereken hususlardan biri. Okur, tüm köpeklerin nasıl öldüğünü en ince ayrıntısına kadar öğreniyor. Mutlu ya da mutsuz öldüklerinin psikolojik tahlilini yapmak ise yine okurun kendisine düşüyor. 2015 Scotiabank Giller ve Rogers Writers’s Trust Kurmaca Ödülü’nü kazanan kitap, ünlü Rus yazar Bulgakov’un "Köpek Kalbi"ni sevenler için de kaçırılmaması gereken bir roman. 
 
Etiketler: andre alexis  Nora Kitap