Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Yeni bir yol bulmak için
Temmuz 2015

Yeni bir yol bulmak için

Aret Vartanyan, yaşamı sorgulayan bir hikaye işlerken okurlarını felsefik / ruhani sırları irdeleyen, mistik bir yolculuğa çıkarıyor.
BURCU KOLAT
 
“Yürüdüğün yollar hep aynı yere çıkıyorsa, yeni bir yol bulmak için gitme zamanı,” Aret Vartanyan'ın kitabının arka kapak yazısında bu ifade geçiyor. Yazarın son romanı "Gitme Zamanı"nda insana ışık olacak pek çok keşif saklı. O ışığın kaynağının da aslında günlük rutinlerimizin ve çoğu zaman dönmeyi unuttuğumuz kendi iç sesimizin olması ise romanın çarpıcı yanı.
 
Tanıdık hayatlar
Kitabın ana karakterleriyse çok tanıdık. Selim ve eşi Burcu, iş dünyasında son derece başarılı bir çift. Yaşamları da sosyal çevreleri de bir plaza hayatının zorunlu olarak dayattıklarıyla şekillenmiş. Yıllar önce aşkla başlayan uzun soluklu evlilikleriyse son zamanlarda monotonlaşıp farklı bir boyut alıyor. Onlar için geçmişte yaşadıkları duygu yoğunluğunun ve paylaşımlarının giderek eridiği, ancak bunu kabul etmelerinin de çok zor ve sancılı olduğu bir süreç başlıyor.
 
Evliliklerinin girdiği bu zor yokuşta hayatlarındaki insanlar da onları başka bir yöne sürüklüyor. Bir süre sonra hikayede Burcu’ya daha az rol düşerken, Selim’in kendi içine dönmesi rotanın esas belirleyici unsuru oluyor. Selim, Burcu’yla ayrılık kararı aldıktan sonra, oradan oraya sürükleniyor. Bu sırada tesadüfen bir kampa dahil oluyor ve kampta karşısına Zümrüt çıkıyor. Zümrüt, iç yolculuğu sırasında Selim'in kendisiyle ilgili yeni keşifler yapmasına yardımcı oluyor. Bu süreçte Zümrüt hep destek olsa da Selim alışkanlıklarından hemen sıyrılamıyor. Yılları birlikte devirdiği eşi Burcu, dostu Aslı, uzak arkadaşı Bengü ve Bülent sanki bir olup Selim'in kafasını karıştırıyorlar. 
 
Eksildiğimiz hayat döngüsü
Okurken romanda geçen hemen her sahne ya çok yaşanmış ya da çok tanıdık geliyor. Hiçbir şeyden tatmin olmayışımız ve eksileri görerek daha da eksildiğimiz bu hayat döngüsü de, bizleri zaman zaman Selim ve Burcu gibi tükenmeye götürüyor. Buna yardımcı olan da bazen ego, bazen korkular, bazen de hayallerimizin ve arzularımızın önüne çekilmiş setler gibi duruyor... Vartanyan, arayış içinde bir hayatın öyküsünü anlatırken bir yandan da olaylara felsefi, dinsel ve  spiritüel açılardan bakıyor. Kahramanlarının psikolojilerini farklı açılardan yansıtırken okuru, kendi içindeki sorunlarını da çözmeye çağırıyor. Kitabı iki kısma ayrımış yazar. Romanın kahramanlarının başlarından geçen olaylar, bir şeyin dış yüzü anlamına gelen "Zahir" adlı kısımda geçiyor. Olaylara felsefi, dinsel ve spiritüel yaklaşımlar ise “Batın” adlı kısımda mercek altına alınıyor. Batın ise, bir şeyin içyüzü, maneviyatla ilgili olan bölümü olarak nitelendirilebilir. Vartanyan, Selim ve Burcu'nun hikayesi boyunca her zahirin bir batını olduğunu gösteriyor.