Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Bir Allende polisiyesi
Mart 2015

Bir Allende polisiyesi

Sevin Okyay
Isabel Allende’nin kitaplarını severek okuyoruz. Bu da bir Allende polisiyesi. “Ne ilgisi var?” mı diyorsunuz? Eh, Zorro yazan niye polisiye yazmasın?
"Cinayet Oyunu"
Isabel Allende
Çev: İnci Kut
Can Yayınları
Fiyatı: 34 TL
Polisiye
 
Isabel Allende’nin kitaplarının “Eva Luna”dan bu yana okuyoruz, hatta hayranıyız. “Büyülü gerçekçilik” geleneğine bağlı kalması da bize çekici geliyor. Bunda yalnız da değiliz. Salvador Allende’in yeğeni olan Isabel Allende, aynı zamanda, İspanyol diliyle yazan yazarlar arasında dünyada en çok satanı. Kendisi siyasi, ama kitaplarının siyasi olmadığını vurguluyor.
 
Yazarın bugün size sunacağım kitabı elbette bir polisiye. Bunda şaşacak şey yok da, belki polisiye bir kitapta Allende imzasını garipsersiniz. Oysa kendisi daha önce “Zorro”yu da yazmış, efsanevi maskeli adamın gerisinde yatan hikayeyi anlatmıştı. Zaten ne yazarsa yazsın, temalarıyla birleştirmekte usta. Örneğin, güçlü kadın karakterleriyle tanınan yazar, San Francisco’da geçen “Cinayet Oyunu”da seri katillerle haşır neşir olsa da, kadınları gene güçlü ve ön planda. 
 
Şiddetten kaçmıyor
 
“Ripper”da katil iki koldan aranıyor. Bir, normal yollardan, yani polis tarafından. Bir de, bilgisayarları başında "Karındeşen Jack"ten esinlenmiş “Ripper” adlı oyunu oynayan beş yeniyetme ve yaşlı başlı bir beyefendi tarafından. Daha sonraları bir de, işe aşk nedeniyle emekli bir 'navy seal' karışıyor. Önceleri, oyunun adına uygun şekilde puslu Londra’daki malum katili arayan ekip, oyunu yöneten ve kurallara uyulmasını sağlayan elebaşları Amanda’nın önerisiyle San Francisco’daki cinayetlere yönelmiş. İlk cinayet Allende'nin tabiriyle, kibar bir şekilde söylemek gerekirse, “Olmadık Yerdeki Beyzbol Sopası Cinayeti”. Kurbanı da, okulun güvenlik görevlisi. Ne olsa, Allende şiddetten hiç kaçmamıştır.
 
İşlerin sonra daha farklı geliştiğini ise, on dört yaşındaki Amanda Martin’in Cinayet Masası başkomiseri (ve babası) Bob Martin’i  “Annem henüz hayatta ama Kutsal Cuma günü gece yarısı öldürecekler onu,” diye uyarmasından anlarız. Sihirli elleri olan şifacı annesi Indiana ortadan kaybolmuştur, katilin kurbanı olacağından şüphelenilir. Bob ile Indiana, uzun süre önce ayrılmıştır. Indiana’nın iki erkek arkadaşı, yaşını başını almış playboy Alan Keller ile sivil yaşama uyamayan sabık navy seal Ryan Miller da kitabın önemli karakterleri arasında.
 
"Aşkta ve cürümdeki ortağım"
 
Gene de bunu öyle sert cinsinden bir polisiye sanmayın. Çünkü seri katillere, dünyanın dört bucağından bilgisayar başında, onların peşine düşmüş gençlere rağmen “Cinayet Oyunu” sonuçta bir Isabel Allende romanı. Karakterlerini gelmiş geçmişleriyle birlikte adamakıllı ayrıntılı olarak anlatıyor. Ama sonuçta ağırlık kadın karakterlerde, özellikle Amanda’nın annesi aromaterapist İndiana’da. Romanın merkezinde o var. Amanda ise olay örgüsüne hakim ama bu kadar ayrıntılı çizilmemiş, annesi İndiana kadar sempatik de değil. Indiana insanların iyi yanını ararken, Amanda babası gibi onların karanlık yanlarıyla ilgileniyor.
 
Sonunda da bize o karakterlerin sıcaklığı kalıyor. Gerçi işin polisiye yanı da heyecan verici. Hatta Allende kitabında Agatha Christie’den Barbara Cartland’e kadar pek çok yazarın da etkilerini barındırmış. Ne var ki, eninde sonunda katiline, kurbanlarına, esrar çözücülerine rağmen bu gene bir Allende romanı ve sonuçta aklımızda kalan da, bize onca yakından tanıttığı karakterleri...
Aslında Allende, telif hakları temsilcisinin önerisi üzerine bu romanı yazmaya Amerikalı kocası William Gordon ile başlamış. Aradan 24 saat geçmeden bu projenin boşanmayla sonuçlanacağı belli olunca, romana tek başına devam etmiş. Kitabı da kocasına ithaf etmiş zaten: “Aşkta ve cürümdeki ortağım William C. Gordon’a. Teşekkürler.”  Biz de teşekkür ediyoruz. Kendi polisiyelerini yazmaya dönüp bizi Allende’nin büyülü gerçekçiliğinden yoksun bırakmadığı için.