Milliyet Sanat
Mayıs 2014

Bir hiza bulucu

Necmiye Alpay
Sel Yayıncılık'ın Enis Batur'un edebiyat ve sanat üzerine bütün deneme ve eleştirel denemelerini sunduğu dört ciltlik kitabının ilki olan "Son Modernler, Cilt 1"de, Batur 'modern' konusuna eğiliyor.
"Son Modernler, Cilt 1"
Enis Batur
Sel Yayınları
Fiyatı: 40 TL
DENEME
 
Türkçenin çok kitaplı edebiyatçıları arasında yapıtlarını daha kullanışlı hale getirmenin şampiyonu Memet Fuat’tır. “Aydınlar Sözlüğü”nün bu açıdan hâlâ eşi benzeri yok. Ahir ömründe metinlerinden epeycesini izleklere göre yeni kitaplar halinde düzenleyip dizinlemişti.
 
Çok kitaplılardan Enis Batur da metinlerini farklı ciltlerde yeniden ve yeniden harmanlamasıyla ünlü. “Smokinli Berduş” adlı harmanının “Sunuş”unda, bu konuda Memet Fuat’tan cesaret aldığını yazıyordu (2001). Ancak öyle görünüyor ki Memet Fuat’tan farklı olarak Batur’un yeni harmanlarında öne çıkan, başvuru kolaylığı sağlama kaygısından çok, yeni bağlamlar yaratma ihtiyacı olmuştur.
Son harman bir 'toplu yapıtlar' tınısını taşıyor. Sel Yayıncılık, Batur’un edebiyat ve sanat üzerine bütün denemelerini 'yeni okur kuşağına' sunulmak üzere dört ciltte tamamlanacağı duyurusuyla toplu olarak yayımlamaya başladı ve ilk cilt, “Son Modernler” adıyla çıktı.
 
Zamandizinsel olmayan sıralama
 
Bu adın sessel çağrışımı “Son Mohikanlar” olmakla birlikte, derin yapı Batur’un 'biz son çağcıllar' sözüne bağlanıyor. Batur bu sözü 1982’de söylemiş, yeni harmanda da yer alan “Babil Yazıları”ndaki “Gerçeğin Hâlleri” başlıklı bölümün son cümlesinde. “Çağcıl” sözcüğü, Türkçe karşılıklar konusunda en ısrarlı yazarlardan biri olan Batur tarafından da terk edildiyse, 'modern' karşısında tutunma şansı pek kalmamış demektir.
 
Yeni derlemede metinlerin üzerinde önceki hallerine göre fazla değişiklik yapılmamış. Arka kapak dışında sunuş yazısı olmadığı için, editoryal ilkeyi kendimiz keşfediyoruz. Yazıların sonundaki tarihler sayesinde, şairin düşünsel çabasının nasıl ve hangi içeriklerle başlayıp ne tür bir gelişme gösterdiğini izlemek olanaklı, ancak sıralama zamandizinsel değil. Bu ilk cilde daha çok Batur’un temel meselelerdeki tavrını gösteren yazılar alınmış olmalı. Böyle bakınca da, 'hiza' kavramını konu edinen yazıların neden ilk cilde alınmadığını açıklamak zorlaşıyor. Bu kavram Batur’un düşünsel ve kültürel topografyasındaki işleyişin anahtarı gibidir oysa. Söz konusu olan, doğu/batı, merkez/çeper ve yerli/evrensel gibi ayrımlara yataklık eden topografyadır ve 'hiza', bu geniş yataktaki tarihsel bir işleyişin adıdır. İnsanlığın kültürel zenginliğine belirli bir yer-zaman uğrağında eklenen bir büyük yapıt, 'hiza'yı yeniden belirler. Mesele budur. O uğrağın dışındaki kimse ve kesimlerin son hizayı ne zaman ve nasıl edindikleri ya da edinip edinemedikleri, edinmenin aldığı biçimler vb. vb... Batur’un düşünseli bütün bunların, yani 'hiza'nın ince ince sorgulandığı denemelerden örülüdür.
 
Geniş anlamlı siyaset
 
Yeni harmanda gözüme çarpan değişikliklerden biri, siyasetle ilgili. Batur, 25 Aralık 2013 tarihli Cumhuriyet Kitap’ta yayımlanan söyleşide Erol Toygun’a kendisindeki merak fazlalığının yaşla birlikte azalmayışından yakınırken, “İlgi alanlarımın genişlemesini de önleyemedim, önlemeliydim,” diyor ve ekliyor: “Olduysa, tek başarımın siyaset yapmaktan uzak kalmak olduğuna inanıyorum.” Burada kast ettiği, siyasi parti ya da örgütler yoluyla yapılan güncel siyasettir, yani dar anlamıyla siyaset. Geniş anlamlı siyasetin Batur’un ilgi alanından uzak kaldığı söylenemez, belki bir uzaklaşmadan söz edilebilir: “Şiir ve İdeoloji” adlı kitabının 1993’te yapılan 2. basımının önsözü, içerdiği yüksek miktardaki siyasal analizle yazarın genel çizgisini aşan bir metindi. Bu nedenle olmalı, kitabın kendisi “Son Modernler”e alınırken, “İkinci Basım İçin Önsöz” alınmamış.