Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Hukuk okumanın zamanı
Ocak 2016

Hukuk okumanın zamanı

Taha Akyol
Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, kitabında liberal anayasalcılığın temel ilkelerini sıralarken onu üç bölümde ele alıyor.
Yeni bir anayasa yapmak yeniden gündemimize girdi, bu arada ‘sistem’ konusunu da yoğun olarak konuşacağız. Dahası, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından anlıyoruz ki, başkanlık sistemi güçlü bir propagandayla kamuoyuna sunulacak.
 
Böyle bir dönemde anayasa hukuku ve sistem hakkında bilgi sahibi olmak elbette çok önemli... Anayasa hukukçusu liberal Prof. Dr. Mustafa Erdoğan’ın “Anayasal Demokrasi” adlı kitabının genişletilmiş yeni baskısının bugünlerde yayımlanması iyi oldu. Hukukçu olmayan aydınların da ilgiyle okuyabileceği bir kitap. Prof. Dr. Erdoğan, yeni baskı için yazdığı önsözde, bu kitapta dar anlamda ‘hukuk dili’nden ziyade; siyaset felsefesi, siyasi iktisat, sosyal tarih ve siyasi antropoloji gibi disiplinlerden beslenen bir siyaset dilinin hakim olduğunu yazıyor. Bu sayede kitap akıcılık ve zenginlik kazanmış.
 
Temel ilkeler
 
Son iki yüzyılda anayasaların ortaya çıkışındaki en önemli amaç, mutlak hükümdarların yetkilerini sınırlayarak  birey hak ve özgürlüklerini korumaktır. Prof. Dr. Erdoğan şöyle anlatıyor:
“Montesquieu’ye göre tecrübe göstermiştir ki, ‘iktidara sahip her insan onu kötüye kullanma ve yetkilerini en uç noktaya kadar götürme eğilimindedir.’  Bunu önlemek için iktidar frenlenmelidir.  İnsanların ellerindeki iktidarı suistimal etmelerinin önüne, güçlerin dengelenmesini sağlayacak bir şekilde yetkilerin değişik kurumlara dağıtılması suretiyle geçilebilir.”
 
Erdoğan, liberalizmin 20. YY.'daki büyük filozoflarından Friedrich A. Hayek’e referans yaparak,  'demokratik çoğunluğun her istediği şeyi yapabileceği anlayışı'nın zamanımızda klasik demokrasiye yönelen en önemli tehdit olduğunu da belirtiyor. Bu tablo, çağımızda özgürlük ve adaleti korumak için nerelere dikkat etmek gerektiğini yeterince gösteriyor. Prof. Dr. Erdoğan, liberal anayasacılığın temel ilkelerini şöyle sıralıyor ve her birini ayrı bölümler halinde genişçe anlatıyor: 1) Anayasanın üstünlüğü ve anayasa yargısı yani anayasa mahkemeleri, 2) Hukukun üstünlüğü ve bu bağlamda yargının bağımsız ve tarafsızlığı, 3) İnsan hakları ve insan haklarının öznesi olarak birey, 4) Kuvvetler ayrılığı, yani yasama, yürütme ve yargı erklerinin işlevsel ayrılığı...
 
Sistem türleri
 
Kitapta demokrasi adına çelişkili teorilere de geniş yer verilmiş: Yargı yetkisinin genişleyerek ‘hakimler hükümeti’ne dönüşmesi riski. Merkez Bankası ve BDDK gibi bürokratik kurumların bağımsızlığı, siyasi sorumluluğa dayanması gereken demokrasiye uygun mu olduğu, aykırı mı olduğu... Bu çelişik teoriler, ufuk genişliği yaratır ve hangisinin doğru olduğuna ancak uygulanacağı ülkelerin siyasi kültürüne göre karar verilebilir.
 
Kitabın son bölümü olan 8. bölüm, ülkemizdeki tartışmalar için özellikle önemli: Parlamenter, başkanlık ve yarı başkanlık sistemleriyle otoriter ve totaliter sistemler bu bölümde anlatılıyor. Yazar haklı olarak 'ideal sistem'i göstermiyor, sistemlerin başarılı ve başarısız yönlerini, teoride ve pratikte durumun ne olduğunu anlatıyor.
 
ABD’de kesin olarak başarılı olan başkanlık sisteminin, Latin Amerika’da niye başarısız olduğunu ayrıntılı olarak ele alıyor. Diktatörlüğe kayan bu ülkelerdeki başkanlık anayasaları başta yeterince demokrasi özeniyle yapılmadığı gibi kültürel faktörler de bu ülkelerde son derece belirleyicidir. Erdoğan bununla ilgili kitabında şöyle diyor: “Bu ülkelerde genellikle demokrasiye elverişli bir kültürel altyapı bulunmaması, darbecilik ve ‘şef yönetimi’ geleneklerinin güçlü olması ve birtakım ciddi iktisadi problemlerin bulunması.”
 
Prof. Dr. Erdoğan’ın çok haklı bir vurgusu var bu konuda: "Benzer sosyo kültürel yapılarda 'parlamenter sistem olsaydı da sonuç değişmeyecekti." Kitapta otoriter rejimler de anlatılıyor. Türkiye açısından önemli olan 'yarı demokrasiler' sorunudur. Bunlar otoriter de değildir, liberal demokratik de değildir. Bunlardan 'illiberal demokrasi'nin ne olduğu da kitapta çok iyi anlatılmış.