Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Sırada sen varsın!
Mart 2017

Sırada sen varsın!

Sevin Okyay
Karin Schaeffer yeni tanıştığımız bir detektif. Ancak, bir seri katil kocası ile küçük kızını öldürünce, dedektiflikten ayrılmış. "Su Katılmamış Psikopat" dedikleri bu katil, bu sefer de onun peşinde.
"Domino Cinayetleri"
Katia Lief
Çev: Esra Kökkılıç
Pegasus Yayınları
Fiyatı: 29 TL
POLİSİYE
 
Ayın kitabı "Domino Cinayetleri"nin (You Are Next) baş karakteri Karin Schaeffer kalabalık polis ve dedektif dünyamıza yeni katılan bir eleman. Ne yazık ki artık polislik yapmıyor, çünkü her şeyi bir yana bırakmasına neden olan bir şey gelmiş başına. Bir seri katil, çok sevdiği kocası ile üç yaşındaki kızını öldürmüş. Hatta küçük kızının kanıyla aynaya bir mesaj yazmış. Hayatının anlamı kalmadığını hisseden Karin de polislikten ayrılmaya karar veriyor. New Jersey’deki evini geride bırakıp New York’a, Brooklyn’de yeni bir eve taşınıyor.
 
Ama polisin Su Katılmamış Psikopat (SKP) adını taktığı katil Martin Price hapisten kaçıyor. Halka ve basına göre ise, adı Martin Price ya da Domino Katili. Çünkü ardında ipucu olarak domino taşları bırakıyor. Bir sonraki kurbanına dair sayısal bir bilgi: Doğum tarihi, sigorta numarasının son dört harfi, telefon numarasının bir bölümü, vs... Çok titiz, hiçbir şeyi şansa bırakmayan, planını tamama erdirmeden durmayan bir katil SKP. Ve bir gün Karin’in kapısına dayanan görevli bir polis, onun hapisten kaçtığını ve yeni hedefinin Karin olduğunu söylüyor.
 
Suç ortağI mı, kopyacı mı?
 
Kocası ve kızı vahşice öldürüldükten sonra canına kıymaya kalkıp başaramayan Karin o zaman ailesine, arkadaşlarına, özellikle de hem ortağı hem de yakın dostu olan Mac MacLeary’ye, bir yıl süreyle intihara kalkışmama sözü vermiş. Sözünü tutmak istiyor. Onun için de, SKP’nin peşine düştüğünü anlayınca, bu işi ona bırakmaya karar vererek yeni evinde katili bekliyor. Ancak saldırı sırasında, Martin Price’ın  sadece onu öldürmekle yetinmeyeceğini, bütün sevdiklerini öldürüp ailesini haritadan sileceğini anlıyor. Katili altedip kaçıyor.
 
Artık avcı olma sırası onda. Mac MacLeary ile birlikte Price’in ardına düşüyorlar. Katilin Karin’i hedef edinmesinin sebebi, onu yakalayıp hapse attırması. Karin ile Mac, Price’ın daha önceki görev bölgelerinde, New Jersey’de beş kişilik bir aileyi teker teker öldürmesinin ardından onu yakalamayı başarmışlar. Sonraki kurbanların, yani iki kişilik ailesinin ölümlerinden sorumlu olduğunu ve yaşaması için bir neden kalmadığını düşünen Karin de polisliği bırakmış.
 
Bu sefer ise, durum biraz farklı. Aslında sakin görünüşlü bir tip olan Martin Price’ın kurban listesini Karin’in ailesi oluşturuyor. Derken Karin’in ağabeyinin kızı küçük Susanna doğum gününde kaçırılıyor. Soluk kesici bir kovalamacanın ardından onu yakalayıp gene hapse atıyorlar ama, Suzanna hâlâ ortada yok. Bir suç ortağı mı söz konusu, yoksa kopyacı bir katil mi?
 
Serinin devamı yolda
 
Katia Lief bu yıl, nedense ihtiyatla yaklaşsam da okuduğum ilk kitabını çok beğendiğim ikinci yazar. İlki, bir Sherlock Holmes kitabı yazan Laurie R. King’in romanı "Arıcının Çırağı"ydı. Sir Conan Doyle’unkiler dışındaki Holmes’lardan bezmiştim, ama Laurie R. King hem genç Mary Russell’ın şahsında çok sağlam bir ‘Dr. Watson’ bulmuştu kendine, hem de bir numaralı Holmes uzmanı Leslie E. Klinger (Kara Hafta’ya gelmişti) ile başka ortak çalışmaları var. İşte Katia Lief de ikinci keşfimiz. Gerçi hep oradaymış, polisiye dışında kitapları da var, başka gerilimleri de.
 
Eğer kitabı okuyup bitirince “Keşke devamını da yazsa!” derseniz, dualarınız kabul oldu demektir. Katia Lief şimdilik bu seriye devam edecekmiş gibi görünüyor. Üstelik serinin ikinci kitabı “The Gift” de aynı ölçüde heyecanlı ve korkutucu. Umarız Pegasus Yayınları onu da çevirtir. Hatta, hazır elleri değmişken bu seriye dahil olmayan ama çok beğenilen gerilimi “Vanishing Girls”ü de Katia Lief kervanına katarlarsa memnun oluruz.