Milliyet Sanat

Ben Yalnız Gezerim

<< Önceki | Sonraki >>
Ben Yalnız Gezerim Kitap Adı : Ben Yalnız Gezerim
Yazar : Samuel Bjork
Çevirmen : Mina Atafırat
Yayınevi : Pegasus Yayınları
Tür : Roman
Fiyat : 32 TL
Kuzey polisiyesinde yeni bir solukDetaylarıyla her birini ayrı ayrı kendine bağlayan sırlarla dolu bir cinayetin peşinde azılı bir katili avlamak zorunda olan iki dedektif "Ben Yalnız Gezerim"de gittikçe kişiselleşen bir olayın merkezinde yer alıyor.
Kitap Hakkında
Dicle Deniz Bulut
 
Kendi ülkesi Norveç’te 2013 yılında yayımlanmasının ardından büyük yankı uyandıran,  İngilizce çevirisi ile Avrupa’da göz açıp kapayıncaya dek adını duyurmayı başaran ve sağlam kurgusu ile İskandinavya’nın suç ve ceza alanına kendini bilen bir bakış açışı getiren Samuel Bjork imzalı "Ben Yalnız Gezerim" adlı roman, ilk bölümünden itibaren okuru içine çeken ve heyecan verici kurgusu ile sonuna dek kendine bağlı kılan romanlardan biri.
 
Hikaye içgüdüleriyle ünlü eski bir detektif olan Mia Kruger ve Holger Munch isimli tecrübeli iki polis memurunun kariyerleri boyunca gördükleri en korkunç olaylardan birini aydınlatmak üzere bir araya gelmelerinin etrafında şekillenir. İki anlatıcı da küçük kızları hedef alan bir seri katilin hikayesini aktarma peşinde, anlatımı elden ele geçirir. İkiliyi bir araya getiren ise 6 yaşındaki bir kız çocuğunun kaçırılma ve öldürülme dosyasıdır. Küçük kızın bedeni, sırtında bir çanta ve boynunun üzerinde "Ben yalnız geziyorum" cümlelerinin olduğu bir havayolu şirketi etiketiyle bir ormanda ağaca asılmış halde bulunur. 
 
Labirent gibi 
 
İkiz kız kardeşinin yıllar önce uyuşturucu satıcısını öldürmesinin ardından medya tarafından topa tutulan Dedektif Mia Kruger ise kendini öldürme planını gerçekleştirmek için zamanın geçmesini beklemektedir, fakat patronu Munch'ın düşünceleri farklıdır. O, bu gizemli ve dehşet verici olayı aydınlatmak için olay yeri incelemede bir dahi olan Kruger'e ihtiyacı vardır çünkü bu olayı, başka çocuk cinayetlerinin de takip etmesinden endişe eder. Tam da korktuğu gibi ikili olay üzerinde çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra, ormanda bir başka kız çocuğunun daha cansız bedenine rastlanır. Üstelik yine 6 yaşında olan bu küçük çocuğun da ölüm şekli ve üzerindeki izler bir önceki cinayetin tamamen aynısıdır. Katilin tekrar ortaya çıkması ve Holger Munch’ın 6 yaşındaki torununun da ortadan kaybolması üzerine bu dosya artık iki dedektif için de oldukça kişisel bir mesele haline dönüşür. 
 
Bjork, bu ses getiren romanında labirent gibi bir taslak oluşturmuş; buna rağmen hileli anlatımları ile okurunun kafasını karıştırmak ve okurunu hikayeden yıldırmak yerine, heyecanını kaybetmesini başarılı bir şekilde önleyerek hikayenin hakkını vermiş. İki ana karakterin de psikolojik durumunu ve içsel gelişimini olduğu gibi aktararak, hikayede gereksiz ve sayıca fazla karakter kullanımından kaçınan Bjork, "Ben Yalnız Gezerim" ile akıcı ve aynı zamanda yoğun bir okuma alanı sunmuş okura. Yardımcı karakterlerin dahi psikolojik durumlarını betimleyen yazar, küçük çocukların hayatlarına odaklanarak hangi deneyimlerin nasıl duygusal çöküntüye yol açabileceğine ya da zihinsel hasarlar bırakacileceğine de değinmiş romanında. 
 
Mahlaslı yazar
 
Norveçli yazar Frode Sander Oier, Samuel Bjork mahlasıyla romanlar yazan bir isim. Oier, aynı zamanda bir oyun yazarı ve müzisyen. Bu 10 parmağında 10 marifet olan yazar, kitabı ile ilgili bir röportajında, romanı yazarken diğer her projesinde olduğu gibi gerçekçi ve doğru olmaya çalıştığını söylüyor. Kurgusunun okuru rahatsız edebilme olasılığına karşılık ise gerçek hayatta bu tarz durumlarla karşılaşıldığını söylüyor ve ekliyor: "Bu romanı yazarken geçmişte okumuş olduğum bu tarz gerçek suç hikayeleri ve polisiye romanlarıyla alakalı her şeyi hatırlamaya çalıştım ve onları referans aldım."
Gelecekte üç ya da dört kitapla tamamlanacak bir serinin ilk romanı olan "Ben Yalnız Gezerim"i yazdığı oyunlarından, romanlarından ve şarkı sözlerinden; kısaca yaptığı her şeyden esinlenerek yazdığını söyleyen yazar okurunun görsel hafızasına hitap edebilme arzusu taşıyor. Karakterlerini bir plan üzerinden oluşturmadığını, fakat onlarla çok vakit geçirdiğini ve çok özendiğini söyleyen Bjork, bu romanının Norveç polisiyesinde kendisine önemli bir yer edinmesini umut ediyor.
 
Adı Larsson ve Nesbo'yla anılıyor
"Mia ve Munch Serisi"nin ilk rom
Tümü