“Antik Çağlardan Günümüze” başlıklı dizisinde daha önce İcatların Öyküsü ve Felsefenin Öyküsü’nü meraklılarına ulaştıran hep kitap, şimdi de Mimarlığın Öyküsü’nü anlatıyor.

“Dört duvar” ve “başının üstünde bir çatı” insanı kendisini saran çevreden ayırır, korunma sağlar. Şehirleri, kasabaları, köyleri yaşanılır kılar. Bir coğrafyanın hafızası, çoğu zaman mimarinin korunup korunmamasıyla belirlenir.

Belki de mimari, herhangi başka bir insan yaratısından çok daha fazla toplumsal bağlamı ifade eder. Çünkü yapım, neredeyse her zaman sosyal alanda gerçekleşen, toplumsal bir eylemdir. Hal böyle olunca bu önemli sanatın tarihi, sadece mimarlığın ve mimarların değil, toplumların tarihine de ışık tutar.

Mimarlığın ÖyküsükitabındaJan Gympel, engin bilgisiyle okuru, bu sanatın derinliklerine davet ediyor. Bize de sayfalar arasında bu önemli sanatın görkeminin tadını çıkarmak kalıyor!

Derya Nüket Özer’in İngilizceden dilimize çevirdiği Mimarlığın Öyküsü, 21 Aralık’tan itibaren hep kitap logosuyla raflarda yerini alacak.