Yedi” ve “Dövüş Kulübü” ile Amerikan sinemasının en önemli isimleri arasına giren David Fincher, yeni filmi “Kayıp Kız/Gone Girl”de Gillian Flynn’in çok satan romanını beyazperdeye taşıyor. Flynn’in kendi romanından senaryolaştırdığı film, Nick Dunne’ın karısı Amy’nin evlilik yıldönümlerinde kaybolmasıyla başlıyor. Medyanın büyük ilgi gösterdiği olayda önce mağdur koca olarak sempati toplayan Nick, zamanla şüpheli hale geliyor. Film, Nick ve Amy üzerinden ilerleyen ikili bir anlatımla, kötü giden bir evlilik etrafında şekilleniyor ve bir gerilim olarak izleyicisine soluk aldırmıyor.

 

 

Fincher, sürükleyiciliğiyle övgü alan romanın bu özelliğini filmine yansıtıyor. Ben Affleck, Nick karakterinde kariyerinin en iyi performansına imza atıyor. Amy rolünde Rosemund Pike da en az Affleck kadar etkileyici.

 

Senaryosunda diyaloglardan ve karakterlerin sevimsiz yönlerinden beslenen mizah filmin karanlık tonuna zarar vermiyor. Fincher’ın “Sosyal Ağ”da da birlikte çalıştığı Nine Inch Nails’ın solisti Trent Reznor’ın Atticus Ross ile yaptığı müzikler ise nefes kesici.

 

 

Film sansasyon peşindeki medya ve ekonomik krizi yan temalar olarak işlerken gerilimin ana malzemesi evlilik. Çöken bir evlilikte değişen kimlikler temelde insan doğasına karanlık bir bakış barındırıyor. Ama romanın kadın düşmanı bakışı, filmde de var. Zaten kadın karakter yaratmada iyi bir karnesi olmayan Fincher, “Kayıp Kız”la bu yargıyı, hiçbir karakterini sempatik sunmasa da kadın karakterini nefret edilesi sunarak güçlendirecek. Filmin bu yönü, gözden kaçacak gibi olmasa da “Kayıp Kız”da Fincher’ın hüner ve yönetim şovu yaptığı gerçeğini değiştirmiyor.