Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | İyi bakan annenindir bebek

İyi bakan annenindir bebek

01 Kasım 2017 - 07:11
Brecht'in "Bebek doğuranın mıdır, bakanın mı?" sorusu üzerinden iyilik, dürüstlük, vicdan gibi kavramları ele alan oyunu 'Kafkas Tebeşir Dairesi', Tiyatroadam'ın müthiş coşkulu ve dinamik rejisiyle sahnede
'Kafkas Tebeşir Dairesi' / Tiyatroadam / Yazan: Bertolt Brecht / Türkçe söyleyen: Can Yücel / Yöneten: Ümit Aydoğdu / Oyuncular: Baransel Gürsoy, Deniz Özmen, Ediz Akşehir, Esra Şengünalp, Gökhan Azlağ, Pelin Bölükbaş, Rana Büyükyılmaz, Serdar Akülker / Hareket düzeni: Gizem Erdem / Işık: Yakup Çartık / Müzik düzenleme: Tevfik Kulak
 
Herkesin bir tiyatro oyunundan beklentileri farklı olabilir. Güldürüp eğlendirmesi bir tercih nedenidir kimileri için, kimisi hayata dair önemli şeyler söylesin, ona yeni kapılar açsın ister, toplumun dertlerini sahnede görmek bir numaralı önceliktir kimi seyircinin gözünde.
 
 
Bazen de bunların hepsini bünyesinde barındıran bir oyun izlersiniz, keyfinize diyecek olmaz. Tiyatro sezonunu iki yeni oyunla birden açan Tiyatroadam'ın 'Kafkas Tebeşir Dairesi', böyle bir oyun işte.
Tiyatroadam kurulduğundan bu yana tiyatro seyircisinin gönlünde edindiği ve adım adım sağlamlaştırdığı yeri, insana ve topluma dair sözü olan oyun seçimlerine ve onlara biçtiği kendine özgü kılıklara borçlu. Nitekim bu sefer de izlediğimiz oyun özüyle sözüyle ne kadar Bertolt Brecht ise, ruhuyla da o kadar Tiyatroadam.
 
Brecht'in 1944 yılında Çin efsanelerinden esinlenerek yazdığı oyun, Nazi Almanyası döneminde Hitler'in işgalci ordularına karşı Gürcistan halkının direnişiyle başlayıp saray hizmetlisi Gruşa'nın hayatı pahasına saklayıp koruduğu bebek üzerinden ezeli ve ebedi bir soruyu tartışıyor: Bebek doğurana mı aittir, yoksa ona bakana mı? Sadece dünyaya getirmiş olmak onu sana ait kılar mı? Yoksa verdiğin emek midir seni anne yapan?
 
Nesli tükenmeye yüz tutmuş kavramlar
 
Meşhur mahkeme sahnesiyle de hem bu meseleye çözüm arıyor hem de iyilik, özveri, dürüstlük, vicdan gibi epeydir nesli tükenmeye yüz tutmuş kavramları ele alıyor.
 
 
Her sene bir 'ensemble oyunu' yapmaya özen gösteren Tiyatroadam'ın genç ve dinamik kadrosuna çok uygun bir metin, 'Kafkas Tebeşir Dairesi'. Ama tabii bunda 'Arturo Ui'nin Önlenebilir Tırmanışı'nın yönetmeni Ümit Aydoğdu'nun bir kez daha Brecht ve toplulukla buluşmuş olmasının payı büyük. 
Yazarın en uzun oyunu olmasıyla da bilinen 'Kafkas Tebeşir Diresi', Aydoğdu'nun ellerinde son derece tempolu, su gibi akan bir seyirliğe dönüşmüş. Oyunun her anından keyif aldıkları belli olan sekiz kişilik oyuncu kadrosu, bidonlardan yapılmış maskeler ve sırtlarına aldıkları kumaşlarla karakterden karaktere giriyor, özellikle maskelerle oynadıkları sahnelerde tadına doyulmaz bir oyunculuk sergiliyorlar. Başka da yardımcıları yok zaten, Gizem Erdem'in oyunun dinamizmini ikiye katlayan hareket düzeni, müthiş etkileyici maskeler ve tek dekor parçası olarak da bidonlar. 
 
Umut ve yaşama sevinci
 
Bir de müthiş enerji, tutku ve heyecanları ki, galiba seyirciyi en çok etkileyen de o. Evet, oyun her daim güncel; Tiyatroadam'ın ana kadrosundan Fatih Koyunoğlu'nun 'Arturo Ui' ile Afife ödülü aldıklarında dediği gibi "Keşke demode bir oyun oynamakla eleştirselerdi". Evet, emekten, vicdandan, dürüstülükten söz etmek bu çağda asıl demode görünen. Ama 'Kafkas Tebeşir Dairesi' maratonunun finalinde sahnede gördüğümüz yüzlerde öyle bir ışıltı var ki, siz o salondan umut ve yaşama sevinciyle ayrılıyorsunuz. Bu da herhalde bir tiyatro oyunundan bekleyeceğinizden daha fazlası olsa gerek.  
 
 
Balkanlar'dan alaycı sistem eleştirisi
 
Tiyatroadam, sezonun ikinci oyunu 'İntiharın Genel Provası'nı da bu hafta seyirciyle buluşturdu. Balkanların keskin kalemi; Sırp yazar Duşan Kovaçeviç'in alaycı ve sarsıcı bir sistem eleştirisi içeren oyununu Emrah Eren sahneye koydu, Erdem Akakçe, Fatih Koyunoğlu, Kadir Çermik, Selen Öztürk oynuyor. Başarısız bir mimarın Tuna köprüsü üzerindeki intihar girişimine onu atlamamaya ikna etmeye gelen sevgilisi, bir balıkçı, bir de nehirden geçen geminin kaptanı dahil olur, işler gittikçe karışır...