Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Eser Rüzgar | Felaketten piyango çıkar mı?

Felaketten piyango çıkar mı?

24 Mart 2013 - 07:03 | Duvardaki saat-takvim seyirciye sürekli tarihi (12 Eylül) ve onun üzerinden başka bir tarihi (11 Eylül 2001) hatırlatıyor.
Craft Tiyatro'nun sahnelediği "Kayıp", başarılı bir toplum eleştirmeni olan Neil LaBute'ün metni üzerinden rotasını çok iyi çizmiş başarılı bir oyun
“Craft Tiyatro” yeni bir tiyatro topluluğu; Aralık 2011’de Şenay Gürler, Çağ Çalışkur ve Bahar Erkal ortaklığında kurulan bir sanat oluşumu. Fındıklı’da şahane deniz manzaralı bir binanın son katındaki sahnelerinde izleyicileriyle buluşuyorlar. Binada ayrıca Craft Atölye eğitim çalışmaları yapıyor. Craft’la bu sezon Barış Gönenen ve İpek Bilgin’in oyunculuklarıyla izlediğim “Uğrak Yeri” oyunuyla tanıştım. Aslında “Uğrak Yeri” de “Kayıp” gibi geçtiğimiz nisan ayından beri sahneleniyor. Ankara Tiyatro Festivali’nde de sahnelenen “Kayıp” oyunuyla Craft Tiyatro, seçtiği iyi metinleri iyi oyunculuklarla buluşturan uzun soluklu-nitelikli bir tiyatro olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

“Kayıp”ın yazarı 1963 doğumlu Amerikalı Neil LaBute'u, güzellik üçlemesi oyunları olan "Şeylerin Şekli", "Zorla Güzellik" ve "Şişman Domuz"dan tanıyoruz. Daha çok ilişkiler üzerine yazan LaBute kalemi kuvvetli, tespitleri yerinde, zekası kıvrak bir yazar. LaBute oyunlarında en dikkat çekici nokta insan doğasındaki kötücüllüğün, zaafların ve acımasızlığın olabilecek en estetik şekilde ortaya konması. Oyunlarındaki kadın ve erkekler bir birbirlerine zarar vermekten, birbirlerini acıtmaktan adeta zevk alırlar. Karakterlerinin bu planlı programlı kötülüklerinden hayrete düşen seyircisine LaBute'un cevabı "Yüce iyilik ancak korkunç kötülüğün gösterilmesi ile ortaya çıkar" şeklinde. LaBute, 11 Eylül günü sevgilisinin evinde olduğu için ikiz kulelerdeki faciadan kurtulan evli bir iş adamının hikâyesini anlatan "The Mercy Seat / Kayıp"ı 2002'de yazmış.

“Kayıp”, New York’ta 11 Eylül 2001 Salı günü yıkılan gökdelenlerin enkazı yakınında toz içindeki bir evin salonunda başlıyor. Fuayede daha doğrusu Craft Tiyatro’nun terasında beklerken camlardaki tozların nedeni oyunun ilk dakikalarında anlam buluyor böylece. Ben Harcourt, kanepeye gömülmüş boş gözlerle dün yaşanan terör olaylarını televizyondan izlemektedir, çalan telefonuna ise kayıtsızdır. O sırada elinde alışveriş çantalarıyla Abby Prescott içeri girer. Abby kırk yaşlarında bir kadın, Ben ise otuz yaşlarında bir erkektir. Bir süre sonra aralarındaki diyalogtan Ben’in aslında evli ve çocuklu bir erkek olduğunu, patronu Abby ile üç yıllık bir ilişkilerinin olduğunu anlarız. Ben, saldırı sonrası kayıplardan biridir ve bunu hayatına yeni bir sayfa açma olarak değerlendirmek ister. Oyun, 11 Eylül saldırılarının toplumsal boyutundan yola çıkar, Abby ve Ben üzerindeki etkileri ekseninde ilerler ve ilişkilerinin çıkmazları doğrultusunda ivme kazanır.

Yazar Neil LaBute, "Kayıp"ta yaşadığı toplumun büyük felaketler karşısındaki tutumuna ve bu tutumu öngören sisteme eleştiride bulunuyor.


Deniz Karaoğlu, her fırsatta kaypak olduğunu gösteren, gerçeklerle yüzleşme cesareti olmayan Ben karakterinin sınırlarını iyi çiziyor. Ben’in oyun boyunca derinliğine inemiyorsunuz, çünkü Ben tam da böyle bir karakter, derinliği olmayan sığ bir adam. Okulda kopya çeken, arkadaşlarına ihanet eden, herkesi sömüren bir adam Ben. Abby ise daha derin, hassas bir kadın. Şenay Gürler, Abby'nin iç aksiyonunu yansıtmakta çok başarılı. İşinde seminerler veren güçlü Abby, aynı zamanda sevdiği adamın haftada bir de olsa sevişirken göz teması kurmasına muhtaç bir kadın aslında. Şenay Gürler, Abby’nin bu git-gellerini, gücünü-zayıflığını, hırsını-sevgisini seyircisine zevkle izlettiriyor, izleyicisinin yüreğine dokunabiliyor.

LaBute'ün orijinal metninden farklı olarak Çağ Çalışkur'un yorumunda Abby (Şenay Gürler) terasa gidiyor.


Dekor şık, metal yorgunu bir ev, siyah ve gri tonlar hakim. Grinin, makineleşmiş Amerikan toplumunu; siyahın da saldırıların ardından yası temsil ettiğini sembolik bağlamda söylemek mümkün. Evin kitaplığındaki takvim 12 Eylül Çarşamba tarihini göstermekte/hatırlatmakta. Oyunun yönetmeni Çağ Çalışkur, metinle Craft’ın sahnesini tam tadında, işlevsellikte buluşturmuş. Tekstte Abby’nin banyoya gidişini terasla değiştirerek hem işini kolaylaştırmış hem de dışarıda olan faciaya gönderme yapmış. Metnin direktiflerini sahneye doğru olarak taşımış, kadın oluşundan kaynaklı Abby’i biraz daha fazla sevdirmiş.

Yazar Neil LaBute, oyunu üzerinden yaşadığı topluma sistem eleştirisi yapıyor. Büyük felaketler yaşansa da bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi sinemalara gitmekten, tatil planları yapmaktan bahsediyor insanlar. Oyunun asıl başarısı; yazar oyununu kuracak genel çerçeveyi çok iyi çizdikten sonra ilişkiler konusundaki ustalığını bu çerçeve üzerinde detaylarla zenginleştiriyor. Yazarın, kadını ve erkeği çok iyi tanıdığını, gözlemlediğini görmek hiç de zor değil.

Craft Tiyatro’nun “Kayıp” oyunu rotasını çok iyi çizmiş başarılı bir oyun. Yetmiş dakika boyunca düşmeyen temposuyla, sahici oyunculuklarıyla, etkileyici diyaloglarıyla sezonun en en iyilerinden.

“Kayıp” her pazartesi Craft Tiyatro’da. Gişe Tel: 05452494967

Craft Tiyatro'nun tüm oyunları, üniversitelerin tiyatro bölüm öğrencilerine ücretsiz.