Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Ali, Sezuş’un hikâyesini çok sevdi

Ali, Sezuş’un hikâyesini çok sevdi

01 Şubat 2015 - 02:02
Çocuğunuzu, yeğeninizi, kuzeninizi kaptığınız gibi ‘Sezuş’un Hikâyeleri: Efe ve Bulut Osman Bey’e Karşı’yı görmeye gidin derim
Geçtiğimiz eylül ayında Bursa’da verdiği konserde 2015’te 40’ıncı sanat yılını tamamlayıp aktif müzik hayatını bitireceğini söylemişti Sezen Aksu. Ardından da eklemişti: “Çocukluğumdaki kimsenin bilmediği saf yaşantıma geri döneceğim”. O saf yaşantıdan bir kesitle karşımıza çıktı geçen hafta. Çocukluğunda kardeşiyle başından geçen bir olaydan esinlenerek bir hikâye yazdı. Bu hikâye senaryolaştırıldı. Animasyonlarıyla, kostümleriyle, şarkılarıyla dört başı mamur bir prodüksiyon aşamasından geçip sahneye kondu, çocuklar için ‘Sezuş’un Hikâyeleri: Efe ve Bulut, Osman Bey’e Karşı’ adıyla.
 
Gözünü kırpmadı
 
‘Sezuş’un Hikâyeleri’ni izlemeye Ali’yle birlikte gittik. Kız kardeşimin oğlu Ali. İki buçuk yaşında... Özgürlüğüne pek düşkün, fazla hareketli... Annesini onun yaşlarındayken oyalamak için televizyonun karşısına oturtur, videoya Sezen Aksu’nun başrolünde oynadığı ‘Minik Serçe’yi koyardım. Evladım köşe minderi gibi hiç kıpırdamadan izlerdi filmi. Bitene kadar yerinden kalkmazdı, ben de arkadaşlarımla oynardım. En az 160 kez izlemiş olmalı. Filmdeki bütün şarkıları ezbere bilirdi. Bakalım 25 yıl sonra Ali de annesi gibi bir başka Sezen Aksu çalışmasını pür dikkat izleyebilecek miydi?
 
Sonuç beklediğimden de iyiydi. İlk tiyatro deneyiminde 75 dakikayı gözünü sahneden ayırmadan, hiç mızmızlanmadan tamamladı Ali. Fıstık yeşili, sarılı, mavili, pembeli cumbalı evlerden oluşan bir sahne... Çakkıdı Mahallesi, Şıkıdım Bakkal... Birbirinden ilginç kostümleriyle çizgi film karakterleri gibi duran oyuncular. Efe, köpek Bulut, Vantilatör Abla, Rejim Abi, Doğurgan Hanım, Ergen Abi, Çakmanaz Abla ve sevimsiz, hayvan düşmanı Osman Amca... Her biri, özel sözler uyarlanmış ‘Çakkıdı’, ‘Şarkı Söylemek Lazım’, ‘Adem Olan Anlar’, ‘Tiki Tak’ gibi Sezen Aksu şarkılarıyla sahnenin bir ucundan diğer ucuna eğlenceli performanslarla koştururken, Ali’nin zaten iri gözler fal taşı gibi açıldı. Şarkıların hepsine alkışlarla eşlik etti. Eh genetik olabilir... Şaşkındı çünkü büyük bir maharetle I-Pad’den indirip izlediği Pepe’lere de benzemiyordu karşısındaki sahnede olup bitenler, televizyondaki çizgi filmlere de... Ali’den yaşça büyük olup hikayeyi kavrayacak olgunluktaki çocuklar ise kahkahalarla, büyük bir dikkatle ve neşe içinde seyrediyorlardı oyunu. Mutluluklarına diyecek yoktu.
 
Oyuna gelince, sevimli mi sevimli hayvan dostu Efe’nin, mahallenin köpeği Bulut’la kurduğu arkadaşlığı anlatıyor. Hikayenin içinde, hoşgörü, saygı, empati, hayvan sevgisi ve sadakat gibi kavramlar öne çıkıyor. Derken Bulut’un hamile olduğunu öğreniyoruz. Maalesef korkunç Osman Amca da bundan haberdar oluyor. Beter bir şey kendisi, sokaklara hayvanlar için konulan mama kaplarını toplayacak kadar. Bir ay sonra Bulut’un yavruları doğduğunda kuduz olabileceklerini öne süren Osman Amca, bütün mahalleyi terörize ediyor. Ve Bulut yavrularıyla birlikte ortadan kayboluyor.
 
İkinci perdede Efe ve mahalleli hep birlikte Bulut’u ve yavrularını aramaya koyuluyorlar. “Dostlar birbirini mutlaka bulur,” diyor Pervane Abla. Çocuklar kendilerine Bulut çetesi adını verip şarkılar söyleyerek seyircinin arasına karışıyorlar. Sahneden önüne atlayan dişi kediye çok kıymetli patlamış mısırından uzatıyor Ali. Çocuk cıvıltılarıyla, Sezen Aksu şarkıları birbirine karışıyor. Finali söylemeyeceğim ama ben de en az onlar kadar eğlendim, itiraf etmeliyim. Ah ne çok anımızı kalbinde taşır o şarkılar, ne bilsin çocuklar...
 
Vazgeçmesin
 
Velhasıl, çocuğunuzu, yeğeninizi, kuzeninizi kaptığınız gibi ‘Sezuş’un Hikâyeleri: Efe ve Bulut Osman Bey’e Karşı’yı görmeye gidin derim. Türkiye turnesine İstanbul’dan başladı ve 8 Şubat’a kadar Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde devam edecek oyun. Daha sonra da Türkiye’nin çeşitli illerinde izleyiciyle buluşacak. 15 Haziran’a kadar sürecek Türkiye turnesinde, yaklaşık 90 gösteriyle yüz binlerce çocuğa ulaşacak.
 
Dilerim o çocuklar, bir an evvel büyür ve kendisini sahnede de görürler. Ben Ali’ye söz verdim, birlikte gideceğiz. Yeter ki vazgeçmesin Sezen Aksu... Elinin, aklının, kalbinin değdiği her şey ‘saf’ zaten... Çocukluğundaki gibi... Çocuklara anlattığı hikâye gibi...