Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Bir prensesten daha fazlası
04 Eylül 2017 - 06:09
Ölümünün 20. yıldönümü nedeniyle hazırlanan “Prenses Diana’nın Gizli Dünyası” belgeselinde hiç görmediğimiz kadar eğlenceli, komik, doğal bir Diana var
Lady Diana, benim çocukluğumun prensesiydi. 10 yaşıma girdiğim gün, ilk kez televizyonda gördüm kendisini. O muhteşem gelinliğiyle St. Paul Katedrali’ndeki masal düğünü sırasında.  Ben büyüdükçe prensesin hikâyesi farklı yönlere evrildi. Kensington Sarayı’nın bahçesinde o buz gibi kraliyet ailesine rağmen walkman takıp dolaşan asi bir genç kadın oldu. William ve Harry’nin doğumuyla anne olarak karşımıza çıktı. Kocası başka birine aşık mutsuz bir kadını izlemeye başladık sonra. Derken, 14 yılın ardından evliliğinden umudu kesip kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan olgun bir kadına dönüştü. Tam aşkı, mutluluğu yakalamış, yeni bir sürece girmişken de… Gidiverdi apansız.
 
Perşembe akşamı NTV’de Diana’nın ölümünün 20. yıldönümü nedeniyle hazırlanan bir belgesel izledim: “Prenses Diana’nın Gizli Dünyası”.  Yazan ve yöneten Kevin Sim. Belgeselin ana eksenini Diana’nın 1992’de hitabet eğitmeni Peter Settelen’dan aldığı derslerin videoları oluşturuyor. Diana’yı yakından tanıyanlar, dans eğitmeni Anne Allan, arkadaşı Doktor James Culthurst, koruması Ken Wharfe ve resmi işlerini yürüten Patrick Jephson’la yapılmış röportajlarla zenginleşen bir saatlik bir belgesel bu.
 
Hitabet hocasıyla yaptığı ve ilk kez gün yüzüne çıkan dersler sırasında çekilen videolarda, hiç görmediğimiz kadar eğlenceli, komik, doğal bir Diana var. Bu dersler için “Bir prenses, monarşinin zamanla korkacağı sesini bulmak için çabalıyordu” deniyor. “Biriyle nişanlandığınızda onu seveceğinizi düşünerek yetiştirildim” diyor Diana. Okuldaki en nazik kız olduğu için ödül almış. Nezaketinin altında isyankar, gözü pek bir kadın bütün zarafetiyle yürüyor. Göstermelik evlilikleri için Charles’ı büyüleyen de bu oluyor aslında. Genelde biriyle birlikte olma nedeninizle ayrılma nedeniniz aynıdır derler ya, evliliklerinin bitmesinde de bu özellikleri rol oynuyor. Ve elbette Charles’ın bütün hayatı boyunca vazgeçemediği kadın Camilla Parker. Diana’yı 18’inde verdiği evlilik kararında etkileyen ise “Yaşı büyük ve önemli konumdaki birinin ondan hoşlanması”. Ne var ki evliliklerinin ilk yılından itibaren masalı kabus kıvamına geliyor. Sürekli sarsılan, sevilmediğini, istenmediğini, kabul görmediğini düşünen bir kadın. Sonunda kraliçeden yardım bile istiyor: “Kraliçeye gittim. Evliliğimi kurtarmak istiyorum. Bana bir akıl verin, dedim. Cevabı ‘Ne yapabilirsin bilmiyorum. Charles umutsuz vaka’ oldu”. Elinden hiçbir şey gelmediğini görünce yaralarını bütün enerjisini toplum tarafından reddedilen insanlara adayarak sarmaya çalışıyor. Kendi yolunu çizme kararı alıyor. Giderek artıyor şöhreti de, insanların ona olan sevgisi de… İşte tam da o günlerde konuşma dersleri almaya başlıyor. Kendisini daha iyi ifade edebilmek için. Kendi sesini dışarı çıkarabilmek için. Bunu başarıyor da... Ama işte 1997’de bitiveriyor masalı… Tüm bu süreci bir saatte, nefis görüntüler ve çarpıcı röportajlarla aktarıyor belgesel. Beş gün boyunca ntv.com.tr’den izleyebilirsiniz. Kaçırmayın derim. Sanki bugün Diana’nın söyleyecek ‘daha çok’ sözü var… Bir prensesten ‘çok daha’ fazlası olarak…