Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Birbirine âşık kelimeler ve notalar

Birbirine âşık kelimeler ve notalar

06 Haziran 2016 - 12:06 | Melih Kibar, Erol Evgin ve Çiğdem Talu, Altın Plak ödülünü kutlarken.
Neredeyse her biri 40 yıllık Talu-Kibar şarkıları hiç eskimedi. Birlikte yaptıkları yüzlerce şarkı içinde en çok sevilenler ise Erol Evgin’in söyledikleri oldu kuşkusuz. Efsanevi bir aşkın efsanevi sesiydi
Çiğdem Talu 36 yaşında bir İngilizce öğretmeniydi, 24’ündeki kimya mühendisliği öğrencisi Melih Kibar’la tanıştığında. Onun 1975’te Eurovision’a ilk katılışımız için bestelediği sinyal müziğine hayran olmuş, tanışmak istemişti. Kendisi de söz yazıyordu bir süredir. Aynı yılın 25 Mayıs’ında gece yarısını çoktan geçmişken saatler, 3-3.5 gibi tanıştılar, Talu’nun evinde, bir toplantıda. Kelimelerle notaların dillere destan aşkının 8 yıl 4 gün sürecek ilk buluşmasıydı. İlk görüşte aşk değildi bu; daha ziyade birbirinin yaptığı işlere hayranlık duyan iki insanın duygularını paylaştığı anlardı. Daha sonra birlikte çalışmaya başladılar. Yaptıkları her şarkı Erol Evgin’in insana huzur veren güzel sesinde daha da büyüyordu. Tanışıklıkları arttıkça yakınlıkları da artıyor, hatta çevreden “Çiğdem Talu kendisine genç sevgili buldu” yorumları yükseliyordu. Günün birinde Melih Kibar, Talu’nun kendisinden 12 yaş büyük olmasına hayıflanır hale geldi. Kadının erkekten yaşça büyük olması her dönem olduğu gibi o dönemlerde de hoş karşılanmıyordu. Ama yine de aralarındaki bu engel (!) ilişkilerinin başlamasının önüne geçemedi. İlk evliliğinden bir kızı olan, saraylı aile terbiyesi görmüş, annesiyle yaşayan Çiğdem Talu için “Seni düşündüm dün akşam yine / Sonsuz bir umut doldu içime” diye tarif ettiği bir aşktı bu. Ne yazık ki “Bir de kendimi düşündüm sonra / Bir garip duygu çöktü omzuma” diye bağlıyordu tarifini...
 
Birlikte birbirinden güzel şarkılar yapmayı sürdürdüler, yorumcular söylemeyi, en çok da Erol Evgin... Kıyametler koparıyordu bu şarkılar. Ödüller, altın plaklar art arda geliyor, bu şahane üçlü aşkın en güzel şarkılarını insanlarla buluşturmaya, onları mest etmeye devam ediyordu.
 
Derken Melih Kibar yüksek lisans için Londra’ya gitti. Oradaki ilk gecesinde, korkunç bir fırtına vardı. Tesadüfen karşısına çıkan piyanoda korkusunu besteledi. Çiğdem Talu’ya gönderdi. Olan bitenden haberi olmayan Talu, müziğe sözlerini yazdı. Şarkının adı “İçimdeki Fırtına”ydı. Tam 8 saat telefonun bağlanmasını bekledi İstanbul’daki Çiğdem Talu’yu arayan Melih Kibar.
 
Karşılıklı uzun uzun ağladılar.
 
1978’de Melih Kibar’ın dönüşünde ayrıldılar ama yol arkadaşlıkları devam etti. Kelimelerin notalarla aşkı kaldığı yerden sürüyordu. Melih Kibar ise başka bir aşka düşmüştü.
 
Ve günün birinde Melih Kibar’a telefon açıp şöyle dedi Çiğdem Talu: “Ben kansermişim”. ‘80’lerin başıydı. Talu tedavi için Londra’ya gidip gelmeye başladı. Hayata o kadar bağlı, o kadar neşeli bir kadındı ki herkes onun kanseri yeneceğini düşünüyordu. Ne var ki geç konulmuş bir teşhisti, metastaz başlamış, tek gözünü kaybetme noktasına gelmişti. 1983’ün 28 Mayıs günü hayata veda etti Çiğdem Talu. 8 yıl 3 gün bitmişti.
 
Benim kuşağım aşkı biraz da bu ikilinin şarkılarından öğrendi. Zarafetle sevmeyi, sevgiyle boğmamayı, kırıp dökmemeyi, hasret çekmeyi, ayrıldıktan sonra dost kalabilmeyi. Melih Kibar-Çiğdem Talu ikilisinin birlikte yaptığı yüzlerce şarkı içinde en çok sevilenler ise Erol Evgin’in söyledikleri oldu kuşkusuz. Efsanevi bir aşkın efsanevi sesiydi.
 
O şarkıları, Talu da Kibar da aramızdan ayrıldıktan sonra korudu, kolladı, olgunlaştırdı. Bu hafta onlardan oluşan bir albüm çıkardı Evgin: “Altın Düetler”. İstedi ki bu altın şarkılara Çiğdem Talu’nun yanı sıra müziğimizin güçlü kadın seslerinin de eli, sesi değsin. Ki onlar Hande Yener, Sıla, Emel Sayın, Sezen Aksu, Candan Erçetin, Aşkın Nur Yengi, Nükhet Duru, Zuhal Olcay, Şevval Sam ve Göksel.
 
Albümde sekiz Melih Kibar - Çiğdem Talu şarkısı var. Diğer iki şarkıdan biri söz - müzik Sezen Aksu... İkincisinin sözlerini ise Selma Çuhacı yazmış, bestesini Erol Evgin yapmış.
 
Neredeyse her biri 40 yıllık Talu-Kibar şarkıları hiç eskimedi. Dördüncü kuşağı da buyur etti kelimelerle notaların aşkına. Bu albümdeyse, yepyeni düzenlemeler ve birbirinden başarılı yorumlarla karşımıza çıkıyorlar. Hem kulağımız çok aşina onlara, hem her biri yenilenmiş daha bir güzelleşmiş. Kadınların eli, sesi öyle özenli öyle aşkla dolu değmiş ki her birine ve Erol Evgin öyle ustalıkla katılmış ki düetlere albüm biter bitmez başa sarıp yeniden dinlemek istiyorsunuz. Tadı damakta kalıyor her bir yorumun. Çiğdem Talu’nun gülen yüzü beliriyor gözünüzün önünde, Melih Kibar’ın muzip gülüşü... Biri 36, diğeri 24 yaşındalar yine... Birbirine âşık kelimelerini ve notalarını bu güzel albümden dinliyorlar; mutlular.