Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Lezzetli kültür kasesi
16 Ocak 2017 - 02:01
Bir cep kitabı 'Kuş Eppeği'. İçinde öyle uzun boylu portreler yok. Küçücük paragraflarda anlatmış Levent Cantek Türk edebiyatının usta isimlerini, sinemamızın unutulmazlarını, ses sanatçılarını, çizginin kahraman kalemlerini
Bir kitap düşünün, içinde Türk edebiyatının usta isimleri... Kimler yok ki aralarında? Yusuf Atılgan, Kerime Nadir, Aziz Nesin, Füruzan, Kemal Tahir, Sevgi Soysal... Aynı kitapta sinemadan da karakterler.... Cilalı İbo, Yılmaz Güney, Sadri Alışık, Münir Özkul...  Sonra ses sanatçıları... Zeki Müren, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Ajda Pekkan. Ve ayrıca çizginin kahraman kalemleri... Hepsini Levent Cantek bir araya getirdi, İletişim Yayınları'ndan çıkan 'Kuş Eppeği' adlı kitabında. Onların portrelerini... Kültür dünyamızın farklı köşe taşlarını, renklerini; kimi çok parlak kimi biraz daha az bilinen.
 
Bir cep kitabı 'Kuş Eppeği'. İçinde öyle uzun boylu portreler yok. Küçücük paragraflarda anlatmış her birini Cantek. Az sözle çok şey söyleme ustalığını göstererek. Kitabın adı kuşların yediği ufacık bahar otlarından geliyor. Kuş eppeği, kuş ekmeği demek. Bir lokma portreler bunlar. Tadı damakta kalan. Büyük bir zarafetle yazılmış,  kanaviçe gibi işlenmiş, demlenmiş, rengini almış. Şiir okuyor gibi oluyor insan.
 
"Elinizdeki, içinde kuşlar havalanan bir billur cam kâse" diye yazıyor kitabın arka kapağında. Olağanüstü bir edebiyat lezzetiyle dolu bu kaseden birkaç örnek vermek gerekirse... Aziz Nesin için şöyle diyor Cantek: "Mizahın gölgesi, iyi geceler, iyi günler diyen öğretmen sesi. Sokağın arzuhalcisi, hayatın tarihçisi, yan yana ve hep üst üste. Edebiyatın devrimci sonbaharı, büyük ve ürküten. Bakakaldık ardından… ". Tanpınar'ı "19. asır Türk Edebiyatı kürsüsü" olarak tanımlayıp devam ediyor:  "Yarım kalan mahur beste. Saat ayarı. Ne içinde zamanın, ne de büsbütün dışında. Tanpınar, Türkçenin en güzel nostaljisi, modern romanı ve güfteli iç sızısı." Derken büyük bir aktöre çeviriyor kalemini. Münir Özkul: "Günahkâr şehrin yeryüzü tarifine lanet. Münir Özkul, rindlerin sahnesinde kelebek çırpınışı. Arzu Film’in rüyasında bir halkın yüreğine düşen gözyaşları."  Türk Edebiyatı'nın İnce Memed'i, bir diğeri: "Güzel ağlayan, güzel gülen yazar. Yetim kekeme, tek gözlü eksik çocuk, o çocuk olmadan yazar olamazmış. O çocuk olmadan Çukurova yetim kalırmış. Yaşar Kemal, Türkçenin tabiatıymış. Onsuz hayat, onsuz edebiyat kararsız, durgun ve un ufakmış. Cansız." Yılmaz Güney nasıl anlatılır? "Kendini doğuran esmer cümle. Büyük ağaçlar karanlıkta büyür."  Şiirimizin hüzünlü kraliçesi, Gülten Akın: "Gülten Hanım. Avukat. Kaymakam Yaşar Bey’in hanımı. Kara saçlı, türkülerin ve ağıtların okuru. Taşra yolları, çık dışarıya, sokağa, yola, uzağa. Sığmadım dünyaya. Kırmızı karanfil günleri. Öncesi biraz kayığa binen geceler. Kaç ceylan kaç! Sonra işte çocuklar, sonra işte sürüngenler, taşına taşına eksilen evler, sonra işte Ankara. Bir ibibik öter sessizliğin içinde. Gülten Akın; şiirin sis çanı, huzursuz ve düzlükte bekleyen öfke. " Kendi başka, edebiyatı başka güzel Sevgi Soysal: "Her soyadıyla ayrı bir imza: Tutkulu perçem, Nutku’nun; Tante Rosa, sabuncu’nun; Yenişehir’de Bir Öğle Vakti, Soysal’ın. Hepsi Sevgi’nin. Sevgi Soysal, en erken ölümü romanın." Veee Ajda Pekkan: "Ajda en tuhaf yelkenlisi coğrafyanın ve neşenin. Her şey öyle kasvetli, öyle renksiz, öyle dumanlı ki Ajda iki asırdır sarışın baharı İstanbul’un. " Bu yıl edebiyatta 50. yılını kutlayan dev kalemimiz Selim İleri: "Son elli yılın en çalışkanı. Büyük senarist. Mazi defterinde kafiye. Çizikler, kırıklıklar, kıpırdayan, küsen, yadırganan cümleler. Cehennem Kraliçesi durağı. Selim İleri, Türkçenin tavan arası ve herkes uyurken göğe bakanı." Yeşil gözlerinde dünyalar saklayan Tomris Uyar: "Papirüs’ün ve Türkçenin en çok âşık olunan kadını. Gemici ve bulut. Konuşan ve susan cümle. Gözleri hareli. Fenerini arayan deniz… Tomris uyar, dumanı Türkçenin." Çocukluğumuzun soğuk gecelerini ısıtan Tezer Özlü:" Türkçenin yaralı kelimesi. Soğuk ve üşümüş parmakları."
 
Daha kimler ve neler yazılı o lezzetli kültür kasesinin içinde. Okumaya doyamayacaksınız. Bir bakmışsınız bitivermiş kitap. Hep mi kısa sürer güzel şeyler?