Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Filiz Aygündüz | Zev'in zorlu yolculuğu
08 Ağustos 2016 - 10:08 | Christopher Plummer ve Dean Norris 'Hatırla'da.
Atom Egoyan'ın yeni filmi 'Remember/Hatırla', hafıza, hatırlamak, unutmak, kendinle ve gerçeklerle yüzleşmek kavramlarıyla ilgili bildiklerimizi temize çektiriyor
90 yaşında bir demans hastası Zev. Onunla, Atom Egoyan'ın yeni filmi 'Remember/Hatırla'da tanıştık. Christopher Plummer'ın şahane bir performansla canlandırdığı karakter, hafıza, hatırlamak, unutmak, kendinle ve gerçeklerle yüzleşmek kavramlarıyla ilgili bildiklerimizi temize çektiriyor. Auschwitz'in açtığı yaranın aradan yıllar geçse de unutulmadığı bilgisini... Biri demanslı olan diğeri oksijen tüpüyle yaşayan iki yaşlı insanın zihninde...
 
Bir yaşlılar yurdunda karşılaşıyoruz Zev'le. Eşi Ruth'u yeni kaybetmiş. Beş dakika uyuyacak olsa, uyandığında ilk sorusu "Ruth nerede?" oluyor. Kısa sürede onun artık olmadığını fark ediyor. Ama işte her gözünü açıp kapadığında sevdiği insanı kaybetmenin acısını yeniden 'hatırlıyor', canı yanıyor.
 
Böyle zorlu günlerde zorlu bir yolculuğa çıkıyor Zev. Amacı yurttan arkadaşı Max'in ailesini katleden, kendisinin de zulmünden nasibini aldığı Auschwitz toplama kampındaki bölge müdürünü bulmak ve öldürmek. İyi de demanslı bir hasta bunu nasıl yapacak? Bunun çözümünü, oksijenini tüpten sağlayan yaşıtı Max buluyor. Zev için uzun bir mektup kaleme alıyor. Ne yapacağını, niye yapacağını, nasıl yapacağını anlatan... Yol boyu bu mektup Zev'in kurtarıcısı oluyor. Koluna yazdığı "Mektubu oku" notunu görür görmez, hafızasının her gidişinde, mektuba sarılıyor. Ne yapması gerektiğini hatırlıyor. Max'e göre fiziksel açıdan daha iyi durumda Zev. İntikam duygusuyla da perçinleniyor enerjisi. Ama ne kadar dinç olabilir ki o yaşta demanslı bir hasta?  Düşecek, bayılacak, her an başına bir şey gelecek gibi yüreğimiz ağzımızda izliyoruz onu.
 
Bu arada aradığı adam Amerika'ya dönerken adını değiştirerek Rudy Kurlander yapan Otto Wallish. Kurlander'in peşine düştüğünde bu ismi almış dört kişi olduğunu öğreniyor. Ve bu isimdeki kişileri sürekli unutarak, Max'in mektubunu okuyup ya da onunla telefon görüşmeleri yapıp hatırlayarak aramaya koyuluyor. İlki eski bir Nazi subayı çıkıyor ama Auschwitz'de hiç bulunmadığını Afrika'da görev yaptığını anlıyor. İkincisi hastanede ölümle pençeleşen, homoseksüel olduğu için Nazi işkencesine maruz kalmış bir Yahudi. Zev bir trenden inip diğerine binerek, unutarak, hatırlayarak yolculuğunu sürdürüyor. Derken üçüncü Kurlander'in evinin önünde buluyoruz kendisini. Henüz yeni ölmüş. Oğlu karşılıyor Zev'i. Babasının koleksiyoner olduğunu söylüyor. Nazi sempatizanı babanın oğlu, kolundaki damgayı görünce Zev'e saldırıyor. Bazı nefretlerin hiç eskimediğine tanık oluyoruz.
 
Ve nihayet son Kurlander'in evine ulaşıyor Zev. Ne oluyorsa orada oluyor zaten. Kızıyla, torunuyla sabah kahvaltısına hazırlanırken buluyor onu. Bahçeye çıkıyorlar birlikte. Kendine yabancılaşma duygusunun zirvesine tırmanıyoruz bu son karelerde. Sonuncu Kurlander aradığı mı değil mi filmi izlediğinizde göreceksiniz. Ama bu sorunun cevabından çok daha fazlası saklı sürpriz finalde. Unutmakla hatırlamak arasındaki sarkaçta bir insanın 'kim olduğunun izleriyle dolu' geçmişine yaptığı bu etkileyici yolculuk filmini izleyin isterim. Egoyan'ın yarattığı gerilim öyle tadında ki... Christopher Plummer'ın etkileyici oyunculuğunu tarif etmekse gerçekten zor.  'Remember / Hatırla' şu ara sezondaki en iyi filmlerden biri.