Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Mutlu Tanberk | 20 yıl sonra 'Uyuyan Güzel' İstanbul'da

20 yıl sonra 'Uyuyan Güzel' İstanbul'da

06 Mart 2017 - 10:03
Klasik Bale’nin en klasiği 'Uyuyan Güzel' İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneleniyor
'Klasik' terimi, balede, hem bir dönemi hem de balenin türünü tanımlamak için kullanılır. 'Uyuyan Güzel' balesi otoriteler tarafından, “klasik” dönemin zirvesi kabul edilir. Çaykovski ile efsane klasik bale koreografı Marius Petipa’nın işbirliği ile, 1890 yılında ilk kez St. Petersburg’da sahnelenir. İşbirliği derken, Petipa’nın Çaykovski’ye nerede nasıl bir müzik istediğini söylemiş olmasından ve eser bestelenirken defalarca buluşmalarından bahsediyoruz. Bu tabii bestecinin işini çok kolaylaştırır. Yaklaşık 3 saat süren bir eser olduğundan besteciyi oldukça yorar ama Çaykovski büyük bir coşkuyla eseri tamamlar. Ve 'Uyuyan Güzel’in en iyi eserlerinden biri olduğunu da günlüğüne yazar. Petipa’nın tarafı da farklı değildir. Rus Emperyal Balesi’nin 30 sene direktörlüğünü yapmış ve 50’den fazla baleye imza atmış olan Petipa’nın 'Uyuyan Güzel' için yaptığı koreografi  -70 yaşının üstünde olduğu halde- bir başyapıt olarak değerlendirilmiş ve eser büyük başarı elde etmiştir. Eser halen dünyada bir çok topluluğun repertuvarında yer almakta ve popülerliğini günümüzde de korumaktadır.
 
 
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (IDOB) Baş Koreografı Ayşem Sunal Savaşkurt, eserin İstanbul’da en son sahnelenişinden 20 yıl geçmiş olduğunu ve İstanbul seyircisinin eseri özlemiş olduğunu düşünerek, 'Uyuyan Güzel’i sahneleme kararı almış. Çok da doğru yapmış! Ve çünkü evet, muhteşem müziği, herkesin bildiği ve klasik balenin peri, prenses, prens, büyücü gibi bir çok karakterini içeren  hikayesi ve yer yer komik, yer yer ciddi virtüözite gerektiren koreografisi ile ilk kez seyredenin de hayran kaldığı bu başyapıtı özlemiştik!
 
Türkiye’nin ilk dansçılarından sayılan Evinç ve Hüsnü Sunal’ın, balerin kızlarından küçüğü olan Ayşem Sunal Savaşkurt, senelerce yurt dışında dans etmiş bir bale sanatçısıdır. Ablası Zeynep Sunal’ı senelerce Ankara Devlet Balesi’nde başrollerde seyrettim. Ayşem Sunal Savaşkurt’u da İstanbul’a baş dansçı olarak geldiğinde seyretme şansına sahip oldum. Dolayısıyla açıkçası Uyuyan Güzel temsiline iyi bir prodüksiyonla karşılaşacağımdan emin olarak gittim. Ve nitekim hayal kırıklığına uğramadım.
 
 
Bu eser görkemli, gösterişli, ihtişamlı bir eserdir. Ve gerçekten de büyük bir sahneye ihtiyacı olan bir eserdir. Nasıl yapmışsa, Adnan Öngün, Süreyya’nın küçük sahnesini olduğundan büyük göstermiş! Dekorlar başarılı.
 
Hikayeyi bilmiyorsanız, eserde 6 tane peri var. 1 tane de kötü peri var. Ben kostümlerde öncelikli olarak 6 perinin tütülerine, Prenses Aurora’nın Rose Adagio’daki kostümüne ve Blue Bird kostümüne bakarım. Çimen Somuncuoğlu’nun kreasyonlarının hepsi şahane idi. Diğer kostümler de gayet olması gerektiği gibiydi.
 
Eseri seyrederken dikkat etmeniz gerektiği için de açıklayacağım. Rose Adagio nedir derseniz… Rose Adagio, Prenses’in parmağına iğne batmadan hemen evvel, doğumgünü şerefine 4 Prensle yaptığı danstır. Bu bir balerin için bale repertuvarındaki en zor danslardan biridir. Point üzerinde uzun süre “balans”larda hareketsiz durması gerekmektedir. Blue Bird ise son sahnede Düğün kutlamalarında, masal karakterlerinin danslarından biridir. Bir kadın ve bir erkek dansçı, bir giriş, birer solo ve bir final parçada dans ederler. Burada da özellikle erkeğin dansları çok zordur. Ve eserin kısa bir bölümü de olsa, ya bir baş dansçı ya da yıldızı parlayan erkek dansçı tarafından dans edilir.
 
 
Koreografiye gelecek olursak, Ayşem Sunal Savaşkurt, Petipa’ya bağlı kalarak, Nureyev’den esinlenerek koreografiyi oluşturmuş. Eline sağlık! Son zamanlarda moda olan “orjinal koreografi ve müziğini tekrar gün yüzüne çıkarma” furyasından etkilenmemiş olması beni sevindirdi. Yanlış anlaşılmasın, örneğin Alexei Ratmansky’nin sanırım 2-3 sene süren araştırmaları sonrasında sahnelediği ve orjinaline en yakın 'Uyuyan Güzel’ini seyrettim, takdir ettim. Ama bu baleyi ilk kez seyreden beğenir mi? Emin değilim. Dolayısı ile günümüzde halen popüler olan koreografiyi kullanmak bence daha iyi.
 
Dansçılarla ilgili fazla birşey yazmayacağım çünkü benim seyrettiğim temsil genel provaydı. Bir daha da seyredemedim. Çünkü bilet yok! Ne zaman biletler satışa çıksa, tükeniyor.
 
İlk başta “Umarım sadece Şubat’ta temsiller olup, sonra bir daha ki seneyi beklememiz gerekmez” demiştim. Nitekim Mart’ta da temsiller koyulmuş. Ama bütün temsillerde, biletler satış açılır açılmaz tükendi. 23 ve 25 Mart 2017 için şansınızı deneyin.
 
Sayın Ayşem Suna Savaşkurt, çok az temsil koymuşsunuz. Bu hiç olmadı!