Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Nihan Bora | Tiyatronun kitabını basanlar 2: Mitos Boyut

Tiyatronun kitabını basanlar 2: Mitos Boyut

05 Şubat 2013 - 09:02
Geçtiğimiz hafta, böyle bir konuya başlarken Mitos Boyut Yayınları’nı da anmıştım. Ki ertesi gün, Üstün Akmen’in yeni kitabının haberi geldi“İyi eleştiri, ‘Ben seni seviyorum’ demektir” diyor Ali Poyrazoğlu. Buradaki ‘iyi’den kasıt, eleştirinin gerçeği yansıtması. Yani iyi demek olumlu demek değil, “seni ciddiye alıyorum ve senin iyiliğini istiyorum” demek. Fakat eleştiri şayet biraz iğneleyici ve karşı tarafın duymaktan hoşlanmayacağı cümleler içeriyorsa (ve bunların haklı gerekçeleri varsa), orada bir ‘sevgi’den bahsetmek bizim toplumumuzda pek mümkün değil.

Bizde işlerin beğenileni, pohpohlananı makbul. “Sen de hep olumlu şeyler yazıyorsun, hiç eleştirmiyorsun?” diyenleriniz olacaktır, var da. Cevabım şu; “Ben hiçbir zaman eleştirmen olmadım, olmayacağım da.” Ki eleştirmenlik vasfı başka bir birikim ve dil gerektirir. Birçok işi sahipleri yapsın diyerek, eleştiriyi de onu görev edinmiş insanların yapması gerektiğini düşünüyorum.

Eleştirinin kıymeti tartışılmaz. Gerçek eleştirinin yoksunluğu, sanatın gelişmesini yavaşlatır ya da gelişmesine engel olur, oluyor da. Çatır çatır yazan o kadar az eleştirmen var ki, hele sahne sanatları alanında. Bir de, çatır çatır yazan eleştirmenlere göğüs gerebilen onlardan da az tiyatro ekibi var tabii. Bu başka bir yazının konusu olabilir ancak.

Müzik ve sinema alanında, anında beş eleştirmen sayabilirim. Çağdaş sanat eleştirmeni, belki üç tane çıkar. Ama tiyatro eleştirmeni deyince aklıma gelen ilk isim Üstün Akmen. Biraz zorlasam, sahne sanatları alanında da eleştirmen sayısının üçü geçeceğini sanmıyorum.

Gerçek eleştiri, sevilmemeyi göze almak demek çoğu zaman

Üstün Akmen’in iki usta; Gülriz Sururi ve Engin Cezzar’a ithaf ettiği yeni kitabı “Yazı Uçtu Sahneye Kondu”da da, Akmen’i anlatan üstadlar onu; sözünü sakınmayan, aynı zamanda samimi bir ‘tiyatro sevdalısı’ olarak tanımlıyorlar. Çok doğru.

Tiyatroya olan aşkı, durdurak bilmeden izlediği oyun sayısıyla ve izlediği oyunları hızlıca kağıda geçirmesiyle anlaşılabilir. Yüzlerce oyun kritiği yazmış bu önemli eleştirmenin, bu kitapta 2011-2012 dönemi yazıları yer alıyor. Her zaman yazdığına ve içtenliğine inandığım nadir eleştirmenlerden olan Üstün Akmen’in kitabı, sadece tiyatroseverin değil yazmaya hevesli herkesin arşivinde bulunması gereken bir kitap olmuş.

Son olarak söylemeliyim ki, Üstün Akmen salt bir eleştirmen değil. Akmen’i sahici kılan en önemli özelliklerinden biri de, memlekette olan bitene sesini yükselten ve gerektiğinde sanata sahip çıkmak için meydanlarda bulunan bir eleştirmen olması. Bu da işin bir başka boyutu.

Yazı Uçtu Sahneye Kondu
Üstün Akmen
Mitos Boyut Yayınları