Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | İkincikat’ın “Sürpriz”i

İkincikat’ın “Sürpriz”i

28 Aralık 2013 - 12:12 | Defne Halman ve Seda Türkmen, ikincikat'ın "Sürpriz"inde.
Sami Berat Marçalı, “Sürpriz”de bu matematiksel dengeyi iyi kuruyor. İkili sahnelerle ve farklı mekânlarla kurguladığı oyunda hem farklı ilişkilerin dozunu aktarabiliyor, hem çok kısıtlı bir alana değişik mekânları hiç sorunsuz yerleştirme becerisini gösteriyor

SÜRPRİZ- Yazan ve yöneten: Sami Berat Marçalı, Müzik: bi aralık, Proje ekibi: Mine Taşar, Cansu Özkan, Uğur Arda Başkan, Oynayanlar: Seda Türkmen, Aziz Caner İnan, Iraz Yöntem, Defne Halman.

 

Üniversite puanı tiyatro dalını tutturduğu ya da askerliği geciktirmek adın bir okula girmek gerektiği için değil de, özellikle tiyatro yapmak istediği için, bir başka üniversiteyi bitirdiği halde bu alana atlayan sanatçılara saygım sonsuz. Bunlardan biri de (Yiğit Sertdemir’den sonra) genç oyun yazarı Sami Berat Marçalı. Endüstri mühendisliğinden mezun olup kulise geçenlerden. Matematik temelli disiplinlerden gelenler, analitik düşünceye daha yatkın oluyorlar, o yüzden tiyatroda da dengeli işler gerçekleştiriyorlar.

 

Sami Berat Marçalı, “Sürpriz”de bu matematiksel dengeyi iyi kuruyor. İkili sahnelerle ve farklı mekânlarla kurguladığı oyunda hem farklı ilişkilerin dozunu aktarabiliyor, hem çok kısıtlı bir alana değişik mekânları hiç sorunsuz yerleştirme becerisini gösteriyor.

 

Oyunun Yorumu

Oyun kişileri, yani erkek, kadın ve kadının arkadaşı, önce kendileriyle, sonra da birbirleriyle pek barışık olmayan insanlar. Oyunun eksen kişisi olan kadın, çeşitli travmalar yaşıyor. Kocasıyla ilişkisi gelgit dalgalanmaları halinde; iş yerinde en yakın arkadaşıyla onun yazısı yerine kendi yazısı yayımlandığı için buruk bir dostluğu kadehlerin dibinde sürdürmeye çalışıyor; babasıyla ilgili ne olduğu açıklanmayan bir travma var. Babayla bağını “Sarı Köşk” anılarında bulmaya çalışıyor. Bu noktada galiba yazarın o mekânla ilgili kişisel bir anısı olsa gerek diye düşünüyorum; çünkü “Sarı Köşk”ün bir gezinti yeri olarak halka açılması hemen hemen Marçalı’nın yaşına denk düşer. Örneğin Galata Kulesi, Adalar, Boğaziçi gibi geçmişi çok eskilere dayanan ve herkesin gitmese bile kulak dolgunluğu olan popüler gezinti yerleri yerine “Sarı Köşk”ün konu edilmesi özel bir tarihçeye bağlı olmalı.

 

Bu sürtüşmeler yumağı içinde kadın, kendisinden başka kimsenin görmediği düşsel bir kişiyle karşılaşarak kendisiyle, yaşamıyla, ilişkileriyle yüzleşmeye çalışıyor. Kadının diğer oyun kişileriyle ilişkisi birbirlerine bağlı ve birbirlerini etkileyen bir yapıda olmasına karşın, değişik episodlar olarak kurgulanıyor. Çeşitli kompartımanların oluşturduğu bir vagon gibi bütünleniyor sahneler.

 

Aziz Caner İnan, yaldızı dökülmüş bir beraberliği, kayıtsızlığa bürünerek sürdüren erkekte inandırıcı bir karakter çiziyor. Kadının iş arkadaşını canlandıran Iraz Yöntem, yaşamını kalemiyle kazananların gerginliğini yansıtırken, incinmiş olsa da dostluğu sürdürebilen güçlü kadına nüanslı bir yorum getiriyor. Kadını oynayan Seda Türkmen sahnede hayli deneyimsiz bir oyuncu. Özellikle sesini iyi ayarlaması ve canlandırdığı kadının kişiliğini iyi oturtması gerekiyor. Defne Halman yine usta, yine iyi, yine başarılı. Onu gençlere verdiği destek için ayrıca kutluyorum.

 

Başarılı bir yapım olan “Sürpriz” ikincikat tiyatroda oynuyor; ama İstanbul’u tarumar ve talan etme planlaması içinde tiyatronun bulunduğu bina da yakında yıkılıp yerine otel ya da AVM gibi bir münasebetsizlik kondurulacağı için önümüzdeki süreçte oyunun nerede sahneleneceğini ancak telefon aracılığıyla öğrenebilirsiniz.

İletişim: 0212. 292 32 47- 0545.462 45 28

 

“Makas Oyunları-2”  15 Ocak 2014’te başlıyor

"Makas Oyunları-2" ekibiDOT’un güncel ve politik kısa oyunlardan oluşan Makas Oyunları dizisinin ikincisi “Makas Oyunları 2” başlığı altında başlıyor. Sanat Yönetimini Murat Daltaban’ın yaptığı projenin üç oyundan oluşan bu bölümünde Lucy Kirkwood’un “EV EKONOMİSİ”, Lena Kitsopoulou’nun “BEDEL” ve David Greig’in “KÖY” adlı yapıtları yer alıyor. Dekor tasarımını Yeşim Bakırküre’nin yaptığı oyunların çevirisi DOT Çeviri Ekibi’nin çalışması.

 

 

EV EKONOMİSİ-  Yazan: Lucy Kirkwood, Yöneten: Murat Daltaban
Oyuncular: Deniz Türkali, Esin Harvey, Ezgi Bakışkan

 

Dağ gibi borç. Ölesiye sıkılan kemerler. Feragat edilen onlarca şey. Bir muhasebeci müşterisine tuhaf bir teklifle gelir. Borcunu ödemek için her gün yüzdüğün denizin birazını satmak ister misin? Ama yetmez. Kapitalizm öyle yüzsüz, aklının ucundan geçmeyecek şeylere bile bir fiyat biçebilir.

 

-Denizin tam olarak ne tarafında yüzmek istersiniz?

-Sahile yakın olan taraf, sanırım.

-Denizin o tarafı yakın zamanda satıldı. Orası artık özel mülk, doğru kanalları kullanarak yüzme hakkınızı almazsanız  kanunları çiğnemiş olursunuz.

 

BEDEL-  Yazan: Lena Kitsopoulou, Yöneten: Pınar Töre
Oyuncular: Pınar Töre, Mert Öner, Duygum Girginer

 

Her şeyi –ama her şeyi- satın alabileceğin bir süper market. Senin olsun istediğin, paranın yettiği ne varsa alışveriş arabana atıverdiğin bir yer. Poşet  çay, bir paket cips, spagetti, bir şişe şarap ve bildiğin marketlerde bulamayacağın başka şeyler… Hepsi satılık. Hepsinin bir etiketi var, bir bedeli. 

 

Bak her şeyden kısarım ama ölürüm de rokfor yerine küflü peynir almam. Rokfor hakkımı korumak için gerekirse ölürüm. Rokfor için savaşa giderim. Ha bak, baba olmak istemediğim için değil, baba olmak benim hayalim ama ben rokfor yiyen bir baba olmak istiyorum.

 

KÖY-  Yazan: David Greig, Yöneten: Murat Daltaban
Oyuncular: Gizem Erdem, İbrahim Selim

 

Sistemin, kaosu önlemek ve meşruluğunu korumak için dayattığı kurallar, rütbeler, statüler bize ne yapıyor? Aslında ait olduğumuz yer, özünde kaotik olan doğadan kopup neye evrildik? Artık ne kadar insanız? Bir komiser, bir polis ve belediyeye ait arazide toplanmış bir kabile. Hayat, iş, para… hepsi bir anda absürt görünebilir.

 

-Şimdi büyük bir ateş yaktılar. Ateşte kocaman bir geyik çeviriyorlar. Çocuklar böğürtlen topluyor. Kadınlar çukur kapta bir şey eziyor.

-Bu olay büyümeden bir son vermeliyiz.

-Yemek pişiriyorlar.

-Saldırıyla karşı karşıyayız.

-Bundan emin değiliz.

 

“MAKAS OYUNLARI 2”, 15 Ocak’tan başlayarak Ocak ve Şubat boyunca Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi saat 21.00’de oynamaya devam ederken,

“MAKAS OYUNLARI 1”, sadece Cumartesi günleri saat 19.00’da oynanacak.

 

DOT Salonu - Maçka G-Mall

0212 232 44 40 – 0212 251 45 45

 
Orhan Taylan’dan Çağa Tanıklık Eden Gezi Resimleri
 
 
 
Orhan Taylan’ın “Gezi Resimleri” sergisi İstanbul Mimarlar Odası Sergi Salonunda açıldı. 
21 Aralık 2013-11 Ocak 2014 tarihleri arasında yer alacak serginin broşüründe Taner Koçak’ın sanatçıyla yaptığı bir röportaj var.
 
Orhan Taylan’ın röportajdaki şu sözleri, bu serginin hareket noktasını açıklıyor:
 
“Gezi’nin çok özel ve benzersiz bir hareket olduğunu düşünüyorum. Dünyada daha önce böyle bir deneyim yaşanmadı. Buna Occupy Wall Street de dahil. Gerçi Occupy hareketi de şiddetsiz, barışçıl bir hareketti. Ama Gezi daha gelişkin bir hareketti bence. Bir kere müthiş bir bilinçli bütünlük vardı. Bilinçli bütünlük, şiddet kullanmaya karşı oluştaki genel tutarlılık. Çok yüksek bir dayanışma. Omuz omuzalık. İlginç olan, Türkiye’de şimdiye kadar hiç görülmemiş bir özellik, bütün sosyal katmanlardan insanlar bir araya geldi."
 
 
Dışarıdan bir göz olarak değil direnişin içinde bulunan 52 fotoğraftan oluşan Canberk Ulusan'ın ilk kişisel fotoğraf sergisi, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi içerisinde yer alan İletişim Sanat Galerisi'nde 17 Aralık 2013 - 10 Ocak 2014 tarihleri arasında yer alıyor. Ana akım medyanın Gezi Parkı direnişi süresince Eskişehir'de görmezden geldiği eylemler, protestolar, çatışmalar ve kamp hayatı, direnişçi profilleriyle birlikte fotoğraflar halinde sunuluyor. 
 
Adres: Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi İletişim Sanat Galerisi