Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | İstanbul’dan bir “Anarşist” Geçti

İstanbul’dan bir “Anarşist” Geçti

08 Mart 2014 - 06:03 | "Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü"
Eskişehir Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, Dario Fo’nun “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü” adlı yapıtıyla İstanbul’a konuk oldu.
BİR ANARŞİSTİN KAZA SONUCU ÖLÜMÜ- Yazan: Dario Fo, Çeviren: Füsun Demirel, Yöneten: İlham Yazar, Dekor tasarım: Murat Gülmez, Kostüm tasarım: Tülay Kale Yılmaz, Işık tasarım: Zeynel Işık, Koreograf: Emre Onuk, Oynayanlar:Ali Eyidoğan/ Devrim Özder Akın/ H. Tolga Tümer/ Mahide Yumbul/ M. Alp Sunaoğlu/ Atilla Savumlu.
 
Oyun seçimlerindeki bilinçli ve isabetli tavrıyla hep olumlu sonuçlara ulaşmayı başaran Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, bu yıl da Dario Fo’nun ünlü oyunu “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü”nü repertuarına kattı ve Eskişehir’de yıl sonuna kadar oynanmaya devam edecek yapıtı birkaç günlüğüne de olsa İstanbul seyircisiyle buluşturdu.
 
Oyun ve Yorumu
 
Bir delinin yanlış kişi sanılıp doğru sanılan düzene getirdiği eleştiriyle Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözülmeden”i ve yine sıradan bir yolcunun yanlış kişi sanılması sonucu rejimin yozluklarını aktaran Gogol’ün “Müfettiş”i ile benzer  temayı işleyen “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü” polisin ve yargının çürüdüğü bir toplumdaki kokuşmuşluğu yansıtır. 
 
Murat Gülmez’in dekorunda güzel bir buluşu yansıtan ayrıntı
 
Oyun her ne kadar Dario Fo’nun çoğu yapıtı gibi bir komedi kanavasında örülmüşse de, yine Fo’nun çoğu oyununda olduğu gibi ciddi bir siyasal tavrı vardır. Komedi ve politik duruş öğelerinin dengeli bir yorumla yerli yerine oturtulması, oyunun çarpıcılığını sağlar.
 
Ne var ki, bu tür oyunlarda sıklıkla görüldüğü gibi, amacını aşma tehlikesini de bünyesinde taşır. Oyun gerçekçi bir tavırla oynandığı zaman komedi unsuru vurgulanacakken, güldürmeye yönelik abartılı bir yaklaşım, gereksiz bir fars görüntüsü yaratır. Eskişehir Şehir Tiyatrosu’nun özen ve emekle hazırladığı görülen oyunda da, o tehlikeye düşülüyor. Burada dengeyi sağlama sorumluluğu başrolü, yani deliyi ya da zanlıyı oynayan oyuncuya düşüyor. Ancak, güldürmeyi ve alkış almayı kolaylaştıran, böylesine “dişi” bir rolde oyuncunun kendini tutması da çok zor.
 
Ali Eyidoğan, deli ya da kokuşmuş adalet mekanizmasından paçayı kurtarmak veya o kokuşmuşluğu ortaya çıkarmak adına deli numarası yapan kişiyi canlandırmaya sevimli bir karakter çizerek başlıyor. Ama oyun ilerledikçe sözünü ettiğim tuzağa düşüyor ve abartmaya başlıyor. O böyle yapınca diğer oyuncular da ister istemez aynı yolu izliyorlar ve oyun Eyidoğan ile ekibin geri kalanı arasında sürekli tırmandırılan bir çizgiye oturuyor. Zeynel Işık’ın ışık tasarımına, Murat Gülmez’in dekora verdiği emek de o harala-gürele arasında gözden kaçıyor. Eskişehir ekibinin bu çalışması iyi niyet taşlarıyla örülmüş bir cehennem yolu sayılabilir.
 
İletişim: 0 (222) 211 55 00 / 1218
 
 
 

Akşamdan Sabaha Desdemona ve Juliet

Kadriye Kenter ve Ozan Ayhan “İyi Geceler Desdemona, Günaydın Juliet”te.
 
 
Kenter Tiyatrosu, Shakespeare’in 450′inci doğum gününde yazarın tek boyutlu kadın karakterlerine yeni bir soluk üfleyen “İyi Geceler Desdemona, Günaydın Juliet” adlı  oyunu Türkiye’de ilk kez sunuyor. Oyunun yazarı Ann-Marie MacDonald, Shakespeare’in en iyi bilinen iki tragedyası “Romeo ve Juliet” ile “Othello”yu bilinenden çok farklı bir bakış açısıyla yeniden yaratıyor ve kadın karakterlerini ön plana çıkararak; aşk, nefret, kıskançlık, öfke, ihanet, kullanılmışlık gibi duyguları trajikomik bir şekilde yorumluyor. Sonuçta ortaya müziklerinden kostümlerine, kurgusundan ışığına kadar zekice örülmüş muhteşem bir komedi çıkıyor.
 
Balam Kenter’in çevirdiği, Kadriye Kenter’in yönettiği oyunun dekoru Kenter Atölye tarafından hazırlandı. Kostüm Sadık Kızılağaç’ın, Işık tasarımı Ayşe Sedef Ayter ve Cemal Baykal’ın, Koreografi Marina Gökçe’nin imzasını taşıyor. Oyunda önemli bir öge olan mask ve butaforlar ise Cecile Alexandre tarafından hayata geçirildi. Oyunda Kadriye Kenter, Ebru Soyuerden, Tuğçe Sartekin Karasu, Sinem Sarızayim, Serkan Altıntaş, Ozan Ayhan, Osman Kot rol alıyor.
 
İletişim: 0212. 246 35 89 - 247 36 34
 
 

Aşk ve Ayak Parmakları

“Aşk ve Ayak Parmakları” Ömer Seyfettin’in aynı adlı yapıtından uyarlandı.
 
 
İstanbul Kumpanyası, Binnur Şerbetçioğlu’nun Ömer Seyfettin’in “Aşk ve Ayak Parmakları” adlı hikâyesinden yola çıkarak yazdığı oyunu sahneliyor. 
 
Ömer Seyfettin’in hikâyesinin kahramanlarından Âsıme Hanımefendi'den Hasan'a şöyle bir mektup gelir: “Önce beni sen sevdin, yalvardın, yakardın, benim aşkım adeta senin coşkuna sönük bir cevaptı. Sonunda beni aldın. Ben zengindim. Atım, arabam vardı. Bütün bugünün gençleri beni istiyorlardı. Herkesin isteğine sen sahip oldun. Mutluydun. Ben sana sadıktım. Sonra nasıl oldu, birdenbire döndün?”
 
Hasan'ın cevabı da şöyledir: “Evet güzel kadın, ben sevmiştim. Fakat sevmek nedir? Bunu biliyor musun?.. Sevmek herkes için başka bir şeydir. Huyların, iç dünyaların, başka başka olması gibi... Kimi kaşa göze, kimi cilde, kimi ellere ayaklara, kimi şişmanlığa, kimi boya, kimi kalçaya bakar. Oysa ben... Profile bakarım.”
 
1900’lerin başlarında İstanbul’da geçen bu atmosferdeki hikâyeyi sahneye uyarlayan Binnur Şerbetçioğlu, “Toplumdaki yozlaşma zenginleri çığırından çıkarır, fakirleri de çılgına çevirir. Özenti toplumlar, üretmeyen toplumlar, kendi özlerine sahip çıkamayan toplumlar içten zayıflar,çöküşü hızlanır. Çocuklar nasıl ailenin aynası ise, aile de toplumun aynasıdır,” yaklaşımıyla yorumlamış eseri.
 
İstanbul Kumpanyası’nın Ömer Seyfettin gibi önemli yazarlarımızı genç kuşaklara tanıtmak isteği ile sahnelediği ve Tarık Şerbetçioğlu’nun yönettiği oyunda  Tarık Şerbetçioğlu, Ömer Gecü, Handan Aydın, Gözde Akın, Tuncay Vicnelioğlu, Nermin Koçak, Hande Akkent ve Tunca Soysal rol alıyor.
 
İletişim: 0216 474 73 76
 
 

Tiyatro Formül’ün yeni oyunu: SONRA

 
“SONRA”, sonra sandığımız ne varsa sanmaya devam etmeyelim diye karşımıza çıkıyor.
 
 
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde perde açan Tiyatro Formül, Jack Richardson’ın “Sonra” adlı oyununu sahneliyor. Evren Bingöl’ün yönettiği oyunda Alev Aykent, Özcan Alpar ve Sedat Küçükay rol alıyorlar.
 
“Bıraktığımız her şey biz bıraktıktan sonra yok olup gidecek gibi geliyor. Ama öyle değil işte, yaşam kendi kuralları, kendi yöntemleriyle devam edecek. Kahraman öldü, artık yok, doğmayacak ve yaşamayacak. Şimdi kahramanlar ancak sahnede hayat bulabilir ve kurtarabilir kaybettik sandıklarımızı,” sözleriyle sunuluyor oyun.
 
 
 

Trabzon’da “Ölüm Öpücüğü”

 
“Ölüm Öpücüğü” sezon sonuna kadar oynanacak.
 
 
Trabzon Devlet Tiyatrosu 2013-2014 sezonunun üçüncü oyunu olarak Simon Williams'ın  "Ölüm Öpücüğü" adlı oyununu sahneledi. "Ölüm Öpücüğü", yeni tekniklerle bezenmiş bir Hitchcok filminin ürpertisini yaşatan şaşırtıcı bir gerilim.
 
Şükran Yücel’in dilimize kazandırdığı, Tayfun Eraraslan' ın yönettiği oyunda Erşan Utku Ölmez, N.Mert Hürol, Fatma Kum, Burak Fındıkçı, Ahmet Uzuner rol alıyor.
 
İletişim: 0462.326 79 15