Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Kutsal aile ölüm döşeğinde

Kutsal aile ölüm döşeğinde

09 Şubat 2013 - 07:02 | Kaan Taşaner, Öner Erkan ve Şerif Erol aile dramındaki üçgenin üç açısı
“Babamın Cesetleri” Berkun Oya’nın güçlü metniylesağlam bir dramatik dokuya kavuşuyor
BABAMIN CESETLERİ- Yazan ve yöneten: Berkun Oya, Prodüktör: Nisan Ceren Göknel, Işık tasarımı: Cem Yılmazer, Oynayanlar: Öner Erkan/ Kaan Taşaner/ Defne Kayalar/ Şerif Erol/ Ulaş Tuna Astepe/ Özge Özel.

İnsan içki masasında, yolculukta ve kumar masasında tanınır denir ya, bu sıralamaya bir de hastane odalarını eklemek gerekir diye düşünüyorum. Hastane/hasta odaları, kişinin beklentilerinden sıyrıldığı ya da beklentilerini artık gizleyemediği, ilişkilere konulan son noktanın yaşandığı yerlerdir. Mutlak ayrılık öncesinde karşılıklı günah çıkarma da denilebilir, yıllarca ardına saklanılmış kabukların kırılması da. Tabii bu sözlerim insan denen canlının yalnızca bir bölümünü kapsıyor. Diğer bölümü ölüme giderken de, ölüme uğurlarken de kendi yarattığı dünyayı ve göstermelik kişiliklerini inatla korumayı sürdürür. Ama ister dışa vurulsun, ister bastırılsın, hasta odaları ilaçlardan, çiçeklerden çok, “keşke”lerle doludur.

Gerçek Gibi Görünmeyen Gerçekçi Oyun

KREK’in “Babamın Cesetleri” adlı oyunu da bu “keşke”lerin sahne önündeki cam perdenin ardından kendi “keşke”lerimize aktığı bir yapıt. Bir baba, (görünmeyen) bir anne, iki oğul, bir gelin ve bir torundan oluşmuş bir aile ile tanışıyoruz. Oynananlar, anlatılanlar, aktarılanlar ilk bakışta “yok artık” dedirtecek gibi görünse de, oyun ilerledikçe hepimizin birer parçası olduğumuz gerçekçi bir öykünün içinde buluyoruz kendimizi.

Öner Erkan ve Defne Kayalar'ın yer aldığı "Babamın Cesetleri"nin merkezinde, ölüm döşeğinde hesaplaşmalar var


Berkun Oya, her yeni çalışmasıyla anlatım ustalığını pekiştirirken, insanın ve yaşamın can damarlarına da damardan girmeyi başarıyor. “Babamın Cesetleri”ndeki kişilerin hepsi öyle gerçek, öyle insan, öyle öksüz. Sahnede hiç görünmeyen, sadece sesiyle ve hakkında anlatılanlarla tanıdığımız anne, çoğumuzun annesi ya da büyükannesi. Kendi burulmuş yaşamlarının hıncını başkalarının yaşamlarını iğdiş ederek almaya çalışan kadınlar. Savaş muhabiri bir baba. Birbirine benzemeyen ve birbirini anlayamayan iki kardeş. Çözümsüz, ama sevecen bir gelin. Hepsi ve her biri kendi evlerimizde olabileceği gibi, bitişik komşuda, karşı apartmanda da olabilir. Berkun Oya’nın bir başka doğru seçimi de yazdığı oyunları kendi yönetmesi. Böylece yorum daha doğrudan ve güçlü olarak aktarılabiliyor izleyiciye.

Oyunun her sahne geçişinde hızlanarak artan çarpıcılığı, suratımızın ortasında patlayan bir yumruk haline gelmesi, başta Öner Erkan ve Kaan Taşaner’in ustalıklı ve ölçülü oyunculukları olmak üzere, Defne Kayalar’ın, Şerif Erol’un, Ulaş Tuna Astepe’nin ve Özge Özel’in başarılarıyla gerçekleşiyor.

Hepimizi kendi cesetlerimizle ve tanıdığımız cesetlerle yüzleştiren “Babamın Cesetleri” yılın en iyi birkaç oyunundan biri. Sakın kaçırmayın.

Şubat oyun tarihleri - 1, 2 / 6, 7, 8, 9 / 13, 14, 15, 16 / 20, 21, 22, 23 / 27, 28. Saat: 20:30.
(Santralistanbul - 0212 311 7824 / 0539 592 9848)

Mario Gallo ile Commedia dell’Arte Atölyesi


Kumbaracı50’de 3 Oyunculuk Atölyesi

Kumbaracı50 Şubat ve Mart aylarında yabancı kuruluşlarla işbirliği içinde üç atölye çalışmasını hayata geçirecek.

Commedia dell’Arte

Bunlardan ilki 25 Şubat Dünya Commedia dell’Arte Günü bağlamında 22-23-24 Şubat tarihlerinde düzenlenecek olan Commedia dell’Arte Atölyesi. Commedia dell’Arte üzerine ön hazırlık, Commedia’da doğaҫlama tekniğinin temelleri, Temel Mim Tekniği ve Clown Tekniği üzerine gerçekleşecek olan atölyenin yürütücüsü Mario Gallo, İtalya’da Teatro Ricerche topluluğunun başındaki oyuncu ve yönetmendir.

Jeremy Stockwell ile Oynamadan Oynamak Atölyesi


Oynamadan oynamak

British Council ve Lush Hotel işbirliğiyle 2 ve 3 Mart tarihlerinde yapılacak “Oynamadan Oynamak” atölye çalışması, yaratıcı potansiyelinizin sınırlarını genişletmenizi, rol yapmakla ilgili tüm negatif ve önyargılı düşüncelerinizi geride bırakıp kişisel ve profesyonel başarınızı arttırmanızı sağlayan canlı, yeni ve heyecan verici iki günlük bir çalışma. Atölyenin uygulayıcısı BBC, National Theatre ve Kraliyet Sahne Sanatları Akademisinde çalışmalarını sürdüren Jeremy Stockwell.

Michael Chekhov ile Oyunculuk Tekniği Atölyesi


Michael Chekhov - Oyunculuk Tekniği

Uluslararası Michael Chekhov Atölyesi, İDANS ve Goethe Enstitüsü işbirliğiyle 23-27 Mart arasında yapılacak çalışmalarda, Zagreb’den Suzana Nikolić, Zagreb ve Hamburg’dan Ulrich Meyer-Horsch, “Seyirciyle Paylaşım: Vermek– Almak – Paylaşmak” ile ”Oyunculuk ve Yaratıcılık Sanatı” / Modül IV örneklerini sunacaklar.

“Yaratıcı sürecin” doğru bir gözlemcisi olarak Michael Chekhov insan ruhu ile beden, “soyut ve somut olan” arasındaki ilişki üzerine araştırmalar yaptı. Oyuncular için Konsantrasyon ve Hayal Gücüne, Psikolojik Jestlere, İmgelem Merkezine ve Atmosfere dayanan basit ve net araçlar buldu. Uygulamaya döküldüğünde bu teknikler oyuncunun karakterini kısa sürede keşfetmesini ve sanatçının kendi yaratıcı potansiyelinin kapılarını açmasını sağlıyor. Atölyede, Bertolt Brecht’in “Kafkas Tebeşir Dairesi” oyunundan sahneler ve karakterler üzerine çalışılacak.