Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Yobazların Cadılaştırdığı Ana Tanrıçalar

Yobazların Cadılaştırdığı Ana Tanrıçalar

26 Ekim 2018 - 07:10 | Hekate Ayşegül Sünetçioğlu, Venüs Sitare Akbaş ve İanna Pınar Yıldırım
“Bizim kadınlığımız kadimdir, mücadelemiz, aşkımız, gücümüz kadimdir. Eh ne de olsa Ana Tanrıçayız biz. Ve sahnedeyiz!” diye perdesini açıyor Kadıköy Emek Tiyatrosu.

Cadı Avı- Shakespeare'in Venüs ile Adonis şiirinden uyarlayan, yöneten, besteleyen: Engin Alkan, Çeviren: Talât Sait Halman, 66.sone çeviren: Can Yücel, Koreografi: Senem Oluz, Dekor tasarım: Serkan Kavurt, Kostüm tasarım: Candan Seda Balaban, Işık tasarım: Cem Yılmazer, Dramaturg: Sinem Özlek, Orkestra düzenleme: Altuğ Kutluğ, Orkestra şef/klarnet: Merve Sarıkaş, piyano: Sinem Zaim, keman: Seden Canalp, bas: Barış Zorbey Tan, akordeon: Ebrar Şahanlar, perküsyon: Necip Fazıl Güneş, Afiş tasarım: Şeyda Özdeğer, Grafik tasarım: Mehmet Şerif Tozlu, Oynayanlar: Ayşegül Sünetçioğlu, Emre Yetim, Mert Arat, Pınar Yıldırım, Sitare Akbaş.

 

Her özlemin, her dileğin olduğu kadar her belanın da tanrıları ve tanrıçalarının olduğu çok tanrılı antik çağda işler bugünle karşılaştırıldığında daha kolay. Aşk mı istiyorsun, git Venüs’e yalvar; savaş mı çıkaracaksın, git Mars’tan yardım iste; yağmur mu yağmıyor, bolluk bereket tanrıçaları ne güne duruyor. Ne var ki sonraki çağlarda “Ne iş olsa yaparım abi” yükünü omuzlayan tek tanrılı dönem geldiğinde tanrı figürü bir anda “baba” rolüne soyunup bütün erkek tanrıları kendinde bütünleştiriyor. İşte o zaman tanrıçalar açıkta kalıyor ve Orta Çağ karanlığında bütün dinlerin yobazları tarafından cadıya dönüştürülüyorlar. Ama sanatçılar unutmuyor onları. Büyük Shakespeare de tragedyalarında cadı figürüne yer verirken, “Venüs ve Adonis” adlı yapıtında tanrıçaların cadılaştırılmadan önceki dönemini bir aşk hikâyesiyle şiirleştiriyor. Engin Alkan da bu şiiri ve Shakespeare’in 66.Sonesini sahneye uyarlıyor, kendi bestesi olan müzik eşliğinde izleyicilere sunuyor.

 

                      Venüs Adonis’in aşkı uğruna Mars’la kavga etmeyi göze alıyor
 
Oyun ve Yorumu

Cadılarla açılıyor oyun. Candan Seda Balaban’ın olağanüstü yorumuyla cadıları çalı süpürgesiyle buluşturan giysileri içinde üç cadı/tanrıça var karşımızda. Hekate, İanna ve Venüs.

 

Bazen başlı başına “Tanrıça” arketipini simgeleyen, gece, ay, hayaletler, büyü ile ilintilendirilen, kozmik dünyanın ruhu vekarada, denizde, gökyüzünde güçleri olan, Hades'in kapısını koruduğu gibi yeryüzündeki bütün kapıları da koruyan Hekate.

 

Akkadca İştar, Yunan mitolojisinde Afrodit adını taşıyan, sabah yıldızı Venüs’ün sembolü olan,  ışığın, aşkın, güzelliğin, cinselliğin, doğurganlığın, savaşın, adaletin ve siyasal gücün hâkimi olarak Sümerler'in büyük Gökyüzü Tanrıçası İnanna.

 

Yunan mitolojisinde Afrodit, Roma mitolojisinde Venüs adı verilen aşk ve güzellik tanrıçası.

 

“Venüs ile Adonis” ise güzellik tanrıçasının avlanmaya özenen, aşka isteksiz bir genci baştan çıkarmak uğrundaki ısrarlı çabalarının mitolojik destanı.

 

Barıştan, umuttan, hatta aşktan yana git gide kuraklaşmış coğrafyamızda binlerce yıl yaşamı korumuş, İnanna’ya, sonra Hekate’ye, en son Venüs’e, nihayet Ortaçağ yobazlığının elinde cadıya dönüşmüş Ana Tanrıçalar; Shakespeare’in şiirinden, bazen hınzır, bazen keskin bir bakışla, bize şarkılar söylüyorlar. Savaş Tanrısı Mars’ın gölgesinde, kadınlığın ve erkekliğin, aşkın ve savaşın, Venüs ile Adonis’in o meşhur hikâyesini anlatıyorlar.

 

Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun sınırlı bir alana yerleştirilmiş sahnesinde, Serkan Kavurt’un tasarladığı ekonomik ve işlevsel dekorda hem tanrıçaların hikâyesini hem canlı müziği izliyoruz. Cem Yılmazer’in ışık tasarımı koca bir mitoloji âlemini aydınlatırken, Senem Oluz’un koreografisi o âleme can katıyor. Ve Emek Tiyatrosu’nun bu emeği, Talat Sait Halman’ın tadına doyulmaz “Venüs ile Adonis”, Can Yücel’in “Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama/ Seni yalnız komak var, o koyuyor adama” diye hınzırca seslenen çevirileriyle dile geliyor. Engin Alkan şiirleri uyarlayan, besteleyen ve yöneten olarak yalın, yalın olduğu kadar renkli bir oyun düzeni gerçekleştiriyor.

 

Candan Seda Balaban’ın olağanüstü cadı kostümleri                     Mars ve Adonis’in kanlı mücadelesi
 
 

Hekate’de Ayşegül Sünetçioğlu, İanna’da Pınar Yıldırım, Venüs’te Sitare Akbaş, Mars’ı canlandıran Emre Yerim ve Adonis rolünde Mert Arat bu efsaneyi başarıyla günümüze getiriyorlar.

“Cadı Avı”, Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun özveriyle başarıyı yakalayan çalışmalarından bir yenisi.