Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Sevin Okyay | Salla okyanusları aşmak

Salla okyanusları aşmak

06 Nisan 2013 - 07:04
Festival günleri akıp gidiyor, her fırsatta, her yerde film izliyoruz. Ben kimsenin görmediği filmleri görüp, herkesin gördüklerini kaçırıyorum. Olsun, bu sayede beklenmedik armağanlarla karşılaşıyorum...Cuma sabahına Feriye Sineması’nda “Kon-Tiki”yle başlama kararı almıştım. Başladım da... Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde Oscar adayı olduğu için değil, çocukluğumun vekâleten yaşanmış en büyük macerası olduğu için. Thor Heyerdahl, bu adı taşıyan salla okyanusu geçmişti. Macerası da kitap boyudur. Sonra, tıpkı benim gibi çocukluğu Heyerdahl hayal etmekle geçen Tim Severin, Brendan ve Sinbad yolculuklarından sonra gerçekten yapıldığını söylediği efsanevi yolculuklardan üçüncüsünü İasson/Jason yolculuğu ile gerçekleştirmiş, yelken ve kürekle Yunanistan’dan yola çıkıp Ege-Marmara-Karadeniz yoluyla Gürcistan’a varıp ‘Altın Post’u bulmuştu. Ben de o yolculuğu Milliyet adına izlemiştim. İki Kon-Tiki çocuğu bir arada...

Festival günleri akıp gidiyor, her fırsatta, her yerde film izliyoruz. Esas olarak, Milliyet Sanat’a hazırladığım on filmlik seçki ve NTV belgeselleri nedeniyle, kimsenin görmediği filmleri görüp, herkesin gördüklerini kaçırıyorum. Olsun, bu sayede beklenmedik armağanlarla karşılaşıyorum. Yönetmeni William Vega’nın deyişiyle "Ne Kolombiyalıların ne de dünyanın tanıdığı bir coğrafya"daki hayat mücadelesini anlatan “Halat / La Sirga” gibi (Mayınlı Bölge). Tam da o hafta Tünel’den Galatasaray’a gelirken, sağda yerel kılıklar içinde yerel enstrümanlarını çalan üç Ekuador kızılderilisi gibi, onlar da And Dağları’ndan...

"Halat / La Sirga". Yön. William Vega, Kolombiya-Fransa-Meksika, 2012.


“Kon-Tiki” gününü, “Lizbon’a Gece Treni / Night Train to Lisbon”la gece 12’de bitirdim, Atlas’ta. Mercier’in dünyasına, bu kez beyazperdede bir tren bileti de biz aldık. Kitabı çok sevmiştim, filmi de sonra yazarız nasipse. Jeremy Irons’ın varlığı beni hep heyecanlandırır. Atlas, iki favori festival sinemamızdan biri. Diğeri de Beyoğlu, elbette. Çarşı Pazar sinemalarına her daim tercih ederiz. Keşke diyorum, iki salonuyla festivale hizmet eden Atlas olsaymış. Başka semtlere gidip gelmek festival halkının pek sevdiği bir şey de değildir, seans kaçırırsın. Yani, arabası olmayanlar kaçırıyor, ötekileri bilemiyorum. Beyoğlu’ndayız daha çok, in merdiven, çık merdiven, Atlas-Beyoğlu hattı.