Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | 26 yıl sonra CD formatında: MFÖ - ''No Problem''

26 yıl sonra CD formatında: MFÖ - ''No Problem''

23 Eylül 2013 - 11:09
MFÖ'nün alamet-i farikası, her üyenin farklı sesten şarkı söylüyor olması. Bu sadece teknik bir ayrıntı değil. Tıpkı sesleri gibi, birbirinden farklı müzikal anlayışları da şarkılara damgasını vurdu yıllar boyuncaMazhar-Fuat-Özkan’ın 1987 yılında plak ve kaset formatında yayımlanan “No Problem” adlı albümü, yıllar sonra ilk kez CD formatında piyasaya sürüldü. We Play etiketiyle yayımlanan albüm yıllardır piyasada bulunmuyor, özellikle plak baskısı büyük paralarla el değiştiriyordu.

Ta ‘60’lı yıllarda başlayan Mazhar Alanson ve Fuat Güner dostluğu, yıllar boyunca aynı zamanda bir müzikal ortaklık olarak da devam etti. Çeşitli gruplarda, farklı solistlerin arkasında çalan ve vokal yapan Alanson ve Güner, 1974 yılında Mazhar-Fuat ikilisi olarak bir de albüm yayımladılar. Daha sonra Özkan Uğur da aralarına katıldı ve üçlü olarak kaydettikleri ilk albüm olan “Ele Güne Karşı”, 1984 yılında piyasaya sürüldü. Bu albüm hem Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsünün ülkenin en uzun soluklu ve en sağlam gruplarından biri olacağının müjdecisi oldu, hem de Türkçe popüler müzikte yeni bir başlangıç, adeta bir milat haline geldi.

Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsü Eurovision Türkiye elemelerine ilk kez 1985 yılında katılmış ve “Diday Diday Day” adlı şarkı ile ülkeyi temsil etmeye hak kazanmıştı. Üçlü aynı yarışmaya 1987 yılında katıldığında ise “No Problem” adlı bir şarkıyla yarıştı. Bu defa birinciliği kazanamadılar ama bu şarkı aynı yıl yayımlanan yeni MFÖ albümünün adı oldu. Gerçekten de “problem yok”tu. Ülkeyi temsil ettiklerinde beklenenin çok altında puan almaları, ikinci defa katıldıklarında birinciliği Seyyal Taner’e kaptırmaları filan hiç sorun yaratmamıştı. Çünkü onların başarısı, bir şarkıya, bir albüme, bir yarışmaya endeksli değildi. Nitekim öyle de oldu. “No Problem” 1987’nin en iyi albümlerinden biri olarak müzik tarihine yazıldı.



Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsünün alamet-i farikası, her birinin farklı sesten şarkı söylüyor olması. Bu sadece teknik bir ayrıntı değil. Üçünün tıpkı sesleri gibi, birbirinden farklı müzikal anlayışları da şarkılara damgasını vurdu yıllar boyunca. Özkan Uğur daha teatral, eğlenceliydi. Fuat Güner daha batılı bir “sound”u sevdi. Mazhar Alanson ise sufi felsefesine, Anadolu müziğine yakın durdu. Üç farklı sesin kulakta bıraktığı hoş tını ve kusursuz uyum kadar üç farklı müzik anlayışının bileşimi de MFÖ müziğinin hamurunu oluşturdu böylece. “No Problem”, bu müzikal tadın doruk noktalarından biri. MFÖ bu albümde “Yalnızlar Garı”yla “rock” müziğinin içinden geçiyor, “Uç Oldum”la tasavvufa yönelip, “Bazı Bazı”yla pop sularında yüzüyor, “Niyet Neydi Akıbet Ne Oldu?” ile Latin rüzgârları estiriyor. Düzenlemeler dönemin popüler müzik çizgisinin çok üzerinde ve bu haliyle önceki üç MFÖ albümünden hiç de geride değil. Ne ki albümün şanssızlığı, Türkiye’de plak dönemin kapanmak üzere olması, yasal kasetlerin yaygınlaşmaması, CD teknolojisinin ise henüz ülkeye girmemiş olmasıydı. Bu ara dönemde yayımlanan nice albüm gibi “No Problem” de çok fazla dolaşıma girmeden, daha ziyade plak stüdyolarında doldurulan çekme kasetlerde korsan olarak çoğaltılarak dinleyiciye ulaştı ve bu nedenle ömrü kısa oldu.

Albümün künyesinde Erkan Oğur, Garo Mafyan, Orhan Topçuoğlu, Uğur Başar gibi dönemin en önemli müzisyenlerinin de adları var. Tam üç yıl sonra, 1990 yılında ilk albümüyle müzik dünyasına fırtına gibi bir giriş yapacak olan Aşkın Nur Yengi ise Jeyan Erpi ile birlikte albümde gruba vokal yapıyor. Özellikle “Niyet Neydi Akıbet Ne Oldu?”yu dinlerken Aşkın Nur Yengi’nin sesini kolayca fark edeceksiniz zaten.

Yıllar sonra bu albümü tekrar dinleyebilmek kadar, bugüne dek dinleyememiş olanlara da nihayet ulaşacağını bilmek sevindirici. MFÖ arşivinin kayıp halkası da böylece tamamlanmış oluyor. Bize düşen artık “No Problem”in keyfini doyasıya çıkarmak.