Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | Bir dil emekçisi: Tozan Alkan - "Uçurumlar Arasında"

Bir dil emekçisi: Tozan Alkan - "Uçurumlar Arasında"

25 Kasım 2013 - 12:11
Tozan Alkan, uzun yıllardır şiirle, edebiyatla, kelimelerle olan mesaisi sayesinde olsa gerek, soyunduğu zor işin üstesinden rahatlıkla gelmişTozan Alkan, kartvizitine şairlik, çevirmenlik, okutmanlık, dergi yayın yönetmenliği gibi pek çok meslek sığdırmışlardan. Birbiriyle ilintili işler aslında hepsi. Bir nevi söz işçisi, dil emekçisi de denilebilir, tek bir sıfat aramak gerekirse. Alkan, geçtiğimiz günlerde yayımlanan ilk albümüyle kariyerine müzisyenlik titrini de ekliyor. Tozan Alkan’ın Ütopya Müzik etiketiyle piyasaya sürülen albümü “Uçurumlar Arasında” adını taşıyor.

Bildiğim kadarıyla Türk popüler müzik tarihinde bir başka örneği daha yok. Evet, Ümit Yaşar Oğuzcan gibi, Murathan Mungan gibi kimi şairler, şarkı sözü de yazdı kimi zaman. Öte yandan ünlü şairlerin dizeleri çok kez bestelendi, notalarda buluşturuldu ama bu başka bir şey. Tozan Alkan bu albümde bir kısmı kendisine, bir kısmı ise başka şairlere ait şiirleri bestelemekle kalmamış, bir de mikrofon karşısına geçip seslendirmiş. Sadece bu bile bu albümü Türkçe müzik tarihinde ayrı bir yere koymaya yetiyor.

On şarkıdan oluşan bir albüm bu. Bestelerin tamamı Tozan Alkan’a ait. Albümde şiirleri bestelenen şairler arasında ise Tozan Alkan’ın yanı sıra Şükran Kurdakul, Muzaffer İlhan Erdost, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Abdülkadir Bulut, Şeref Bilsel, Erdoğan Alkan gibi yakın dönemin ve günümüz çağdaş Türk şiirinin önemli isimleri var. Albümün müzik yönetmenliğini Ali Nafile, aranjörlüğünü ise Ayhan Orhuntaş yapmış. Şarkılar beş parça enstrümandan oluşan ‘butik’ bir ekip tarafından icra edilmiş.

Şiir bestelemek hiç kolay değildir; bilen bilir. Çünkü şiir, kendi ritmi ve hatta melodisi olan, her okuyanın zihninde başka türlü tınlayan bir yazın türüdür ve dahi teknik olarak da her mısra notaya gelmez. Şiire zeval vermeden onu notalarla buluşturmak herkesin harcı değildir. Nitekim bu konuda yapılmış iyi örnekler kadar kötü örnekler de çoktur Türkçe müzik tarihinde. Tozan Alkan, uzun yıllardır şiirle, edebiyatla, kelimelerle olan mesaisi sayesinde olsa gerek, soyunduğu bu zor işin üstesinden rahatlıkla gelmiş. Bu albümde şarkılara dönüşen şiirler sakatlanmamış, eksilmemiş. Üstelik son derece sade düzenlemeler ve icralarla da sazın söze çelme takmasının önünde durulmuş.



Bir parça eski günleri, Anadolu-pop yıllarını, Fikret Kızıloklar'ın, Cem Karacalar'ın, Mazhar-Fuat-Özkanlar'ın, Hümeyralar'ın ilk dönem şarkılarını anımsatan şarkılar bunlar. Elektronik seslerden, günümüz ritimlerinden nasibini almamış düzenlemelerin de bunun büyük payı var tabii. Tozan Alkan’dan bir şarkıcı iddiası beklemiyorsunuz zaten şarkıları dinlerken. O, şiirlerin sesi bu albümde; öyle dinliyorsunuz. En önemlisi, melodiler kulağınızda dolanır dururken, sözün tadına da varabilmenin, iyi sözleri olan şarkılar dinlemenin lüksünü yaşıyorsunuz.

Behzat Ç. Dizisinin son bölümünde çalınarak kulaklarda yer edinen “Umut Gelmez Zamansız” başta olmak üzere, “Âşık Der ki”, “Söze Geç Kalan Çocuk” ve sert sözleriyle “Feyzullah”, ilk dinleyişte dikkat çeken şarkılar. Pek de albenisi olmayan, içeriği hakkında bir fikir vermeyen, nedense özensiz kapak tasarımı sizi yanıltmasın. Şairin şarkılarına/şiirlerine kulak kabartın.