Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Yavuz Hakan Tok | Bir yorumculuk dersi: Nükhet Duru - "Aşkın N Hali"

Bir yorumculuk dersi: Nükhet Duru - "Aşkın N Hali"

05 Ağustos 2015 - 02:08
Bunca yıllık kadim hayranlığıma, Nükhet Duru sevdama rağmen, beni bile şaşırtan bir albüm bu. Tüm şarkıların adeta genetik kodlarını değiştirmiş Nükhet Duru
İyi kötü bir müzik kulağı ve ritim duygusu olan herkes, sesi yeterli olsun veya olmasın, şarkı söyleyebilir. Söylüyor da zaten, görüyoruz. Hatta günümüzün teknolojik imkânları sayesinde şarkıcı bile olabilir, bu işi meslek edinip para kazanabilir. Oluyorlar da zaten, görüyoruz. Ama “yorumcu” olmak başka bir şey... O öyle herkese nasip olmuyor. Nükhet Duru daha acemilik günlerinden başlayarak bu payeyi hak edebilmiş ender isimlerden biri. Bence bu ülkede şarkı söyleyen herkesin ondan öğreneceği çok şey var. Şarkı nasıl söylenir değil sadece, şarkı nasıl anlatılır, hatta şarkı nasıl yaşanır… 
 
Yıllardır albümlerinde istikrarlı bir çizgi tutturamamış, öyle 7’den 70’e herkesin diline düşecek “hit” şarkılar söylememiş olsa da ayrıdır onun yeri. Zaten albümlerini dinleyerek ancak yarı yarıya bir fikir edinebilirsiniz onun hakkında; mutlaka sahnede izlenmesi gerekenlerdendir. Çünkü enerjisini ona bakan gözlerden, onu alkışlayan ellerden alır, stüdyoların elektronik ve mekanik ortamlarında, yalıtılmış odalarında duygusundan çok şey kaybeder.
 
İşte nihayet, uzun yıllar sonra sahnedeki “yorumcu” Nükhet Duru’yu albüme taşıyan bir projeyle çıktı karşımıza. Nükhet Duru’nun “Aşkın N Hali” verilmiş yeni albümü, geçtiğimiz günlerde Avrupa Müzik etiketiyle yayımlandı.
 
Albümde 11 şarkı var. Tamamı “cover” bu şarkıların 10’u daha önce başka şarkıcılar tarafından seslendirilmiş, biri ise eski bir Nükhet Duru şarkısı.
 
Aslında şarkıları kronolojik sıraya dizdiğimizde, albümü 1990 öncesi ve 2000 sonrası şarkılar diye iki kısma ayırmak mümkün.  “Sessiz Gemi”, “Sarhoşum Ben”, “Söyleyemedim”, “O Günler”, “Hayat Umutla Başlar” ve “Yalnızlığım” ilk kısma ait şarkılar. “Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler”, “Sonbahar”, “Beni Seni Çok Sevdim”, “Döneceksin Diye Söz Ver”, “Beni Sevdi Benden Çok” ise ikinci kısmı oluşturuyor. Ama elbette albüm sıralamasında böyle bir ayrım söz konusu değil. 
Albümün şarkı seçimi esnasında bana da danışıldığı vakit (kartonette “motivasyon” diye tabir edilen durum), ben birinci kısım şarkıları pek de benimsememiş, önermemiştim. Yıllarca o şarkıları yeterince dinlemişliğimden ve radyolarda, mekânlarda çalmışlığımdan olsa gerek pek heyecan verici bulmamıştım bir kere daha seslendirilmelerini. Hele ki söyleyen şarkıcıların imza şarkıları olmuş, “Yalnızlığım”, “Sessiz Gemi” gibi şarkıları… Ama benim bile unuttuğum bir gerçek vardı: Onları bu kez söylediği her şarkıyı kendine ait kılabilen Nükhet Duru söyleyecekti.
 
Sözün özü, bunca yıllık kadim hayranlığıma, Nükhet Duru sevdama rağmen, beni bile şaşırtan bir albüm bu. Bir “yorumcu”nun daha önce söylenmiş bir şarkıyı alıp ona nasıl bambaşka bir anlam yükleyebileceğinin, ondan nasıl yeni bir şarkı yaratabileceğinin ders kitabı. Bilmeyen birisi “Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler”in aslında bir Şebnem Ferah şarkısı olduğunu, “Ben Seni Çok Sevdim”in aslında bir Cem Adrian şarkısı olduğunu anlayabilir mi? Asla anlayamaz. Çünkü sadece bunların değil, albümdeki tüm şarkıların adeta genetik kodlarını değiştirmiş Nükhet Duru.
 
 
“Yalnızlığım” çok söylendi mesela ama asla böyle söylenmedi. Nasıl mı? Şarkının ismi de olan kilit kelimesindeki prozodi hatası düzeltilerek… Ya da “Beni Sevdi Benden Çok”u bir Redd’den dinleyin, bir de Nükhet Duru’dan. Biri iyi öteki kötü anlamında değil bu kıyas; şarkıdan şarkı doğurma anlamında. “Doğurma” çok doğru bir tabir oldu galiba zira albümdeki her bir şarkıda, “Sonbahar” gibi en maskuleninde bile Duru’nun dişil enerjisi ele geçiriyor kelimeleri. “Aşkın N Hali” denilen tam da bu olsa gerek.
 
Albümü müzikal açıdan çok kıymetli kılan şeylerden biri de canlı çalınıp kaydedilmiş olması. Ne kes yapıştır var, ne üst üste kayıt, montaj. Hâl böyle olunca Osman İşmen’in nefis düzenlemeleri de, Nükhet Duru’nun birinci sınıf yorumu da ayan beyan ortaya çıkıyor, gürültüye gitmiyor.
 
Belki bu yaz zamanı bunca yeni şarkı/albüm çıkmışken kıdemli bir yorumcunun bu “olgun” albümü görüş mesafesinin dışında kalacaktır hem medya, hem de ortalama dinleyici nezdinde. Ama siz siz olun, alın, dinleyin, saklayın bu albümü. Pişman olmazsınız.