Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Bab-ı Âli'nin izinde bir yolculuk

Bab-ı Âli'nin izinde bir yolculuk

Bab-ı Âli'nin izinde bir yolculuk06 Ekim 2019 - 03:10
Bab-ı Âli, siyaset kadar Türk basını için de büyük öneme sahip bir yer. Mehmet Şahincileroğlu'nun kaleme aldığı "Bâb-ı Âli'nin İzinde" kitabı, Türk basın tarihi ve dönemin önemli isimlerin yaşantılarına odaklanan bir eser olarak dikkat çekiyor.

Bâb-ı Âli, Osmanlı'nın özellikle son döneminde siyasetin merkezi konumundaydı. Bu merkezi konum, elbette ki yeni gelişmeye başlayan basının da nerede yer alması gerektiği konusunda bir ipucu taşıyordu. Siyasetin, gündemin ve kentin merkezinde yer alan Cağaloğlu'ndaki meşhur yokuş Türk basınının da varlık göstermeye başladığı bir yer haline gelir. 

 

Bu durum Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra da devam etti. Açılan her yeni gazete veya kurulan yayınevi için adres kısmında aşağı yukarı benzer şeyler yazıyordu. Bâb-ı Âli Yokuşu, Cağaloğlu... Türkiye'nin son 200 yılına damgasını vuran batılılaşma hareketinin de göbeğinde yer alan bu bölge, isyanların, baskınların ve darbelerin de yaşandığı bir yerdi. Tüm bu gelişmelere kimi zaman Bâb-ı Âli'deki gazeteciler tanıklık ettiler kimi zaman ise doğrudan içinde yer aldılar. 

 

Mehmet Şahincileroğlu, bu noktada neredeyse başlangıcından itibaren Bâb-ı Âli'nin gelişimine ışık tutan eseriyle dönemin tarihine de kitabında yer veriyor. Takvim-i Vekayi'den Osmanlı İstanbulu'nda gündelik hayatı renklendiren renkli içeriğe sahip dergilere, oradan da önemli yayınevlerine kadar geniş bir alana değinen kitap, Türk basınının önemli isimlerinin mesleki hayatlarını da inceliyor.

 

Ritim Plus Yayınları'ndan çıkan kitapta Sedat Simavi, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Abdi İpekçi, Emre Kongar, Mehmet Barlas gibi farklı görüşteki isimlerin mesleki çalışmalarına da kitapta ayrıntılı bir şekilde yer veriliyor.